Dağcılık Sporu Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Dağcılık sporu ile ilgili genel bilgiler ve ülkemizde dağcılık sporu hakkında bilgiler.

Dağcılık Sporu

DAĞCILIK, dağı tırmanma sporu. Dağcılığın spor olarak değerlendirilmesi için tırmanarak doruğa ulaşma amacı gütmesi gerekir.

Dağcılığın başlangıç tarihinin Mont Blanc’ın 4.810 metrelik doruğuna çıkılış tarihi olan 1786 olduğu kabul edilir. Ardından Alplerin doruklarına sürekli tırmanışlar başladı. 1800’de Altgraf ve Salm-Reifferscheid ünlü Grossglockner’e tırmandılar. 1811’de Jungfrau, 1820’de Zugspitze, 1824’te Dacstein, 1850’de Piz Bernina, 1855’te Dufousnitze 1865’te Alplerin ünlü doruklarından biri olan Matterhorn’a tepelerine tırmanışların gerçekleşmesiyle dağcılık kulüpleri kurulmaya başlandı. 1870-1900 arasında Avrupa’da tırmanılmamış doruk kalmamış gibiydi.

Birinci Dünya Savaşı sırasında dağcılık sporunda bir duraklama görüldüyse de bir süre sonra yeniden hızlandı. 1935’te de dünyanın en zor tırmanışlarından biri olan Eiger Doruğu’nun kuzey duvarına tırmanış gerçekleşti. 1920’de Himalaya’lara tırmanış hız kazandı. 6.000 m ve daha üstünde pek çok doruğa tırmanışlar gerçekleştirildi. 1936’da 7.816 m’deki Nanda-Devi’ye tırmanıldı. Alplerde tırmanılmamış tüm duvarlar aşıldı. 3 Haziran 1950’de Franızlar, Himalayalarda 8.078 m’deki Annapurna’ya tırmandılar.

1953’te ise İngiliz Sir Edmund Hillary ve Tibetli kılavuz Tensing, Everest doruğuna ulaştılar. Bundan sonra Himalayalarda tırmanışlar hız kazandı: 1953’te 8.120 m’deki Nanga-Parpat; 1954’te 8.620 m’deki K 2 ve 8.154 m’deki Ço-Oyu; 1955’te 8.585 m’deki Makalu; 1956’da 8.100 m’deki Manaslu ve 8.035 m’deki Kaşerbrum ile 8.515 m’deki Lhotse doruklarına tırmanışlar gerçekleşti.

Advertisement

Türkiye’de Dağcılık. Türkiye’de dağcılık sporunun başlangıç tarihi olarak, Albay Cemil Cahit Toydemir’in girişimiyle 8 kişilik kafilenin Erciyes’in doğu doruğuna ulaştığı 28 Ağustos 1924 kabul edilir. 8 Haziran 1928’de üç Alman dağcısı aynı dağa tırmandılar. Erciyes’in ardından öteki dağlara da tırmanışlar başladı. En hızlı gelişme Uludağ’da görüldü. O zamana kadar çeşitli adlarla anılan dağa Uludağ adının verilmesi 1925’te doruğa ulaşanlardan Dr. Osman Şevki Bey’in önerisiyle gerçekleşti. Bu arada öğrenim yapmak için yurtdışına gidenlerden bir bölümü bulundukları ülkelerde dağcılık sporunu tanıyıp öğrenmiş olarak döndüler.

Temmuz 1906’da Mont Blanc’a tırmanıp doruğa Türk bayrağı diken Prof. Ali Vehbi Türküstün (1877-1937) bunlardan ilki olup yurda döndüğünde başlamış bulunan dağcılık etkinliklerine katıldı; Toroslarda değişik tırmanışlar yaptı. 1926’da askeri amaçlarla Eğridir’de kurulan ilk Dağcılık Okulu günümüzde bu alanda tek okul olup sivil amaçlı dağcılık okulları henüz gerçekleşmemiştir. 1930’larda Türkiye’de dağcılık alanında önemli atılımların gerçekleştiği dönemdir. 1933’te ilk dağcılık kulübü İstanbul’da açıldı. İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ’ın çabalarıyla “Türk Yürüyücülük, Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü” adı altında kurulan kulüp, günümüzde’Tenis Eskrim ve Dağcılık Kulübü” adıyla etkinliğini sürdürmektedir.

Aynı yıl Bursa’ da bir Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü kuruldu. Erciyes yöresindeki Kayseri’ de ilk Dağcılık Kulübü ancak 1960’lar da gerçekleşebildi. 1938’de Türkiye Dağcılık ve Kış Sporları Federesyonu, 1939’da da Dağcılık ve Kayak Federasyonu, 1966’da Türkiye Dağcılık Federasyonu kuruldu. Federasyonun kurulmasıyla temel eğitim kampları açılarak yaz ve kış koşullarında tırmanma teknikleri öğretilip uygulamalar yapıldı; yurt dışından teknik malzeme getirildi; Türkiye’de ilk kez yaz ve kış koşullarında yeterli olabilecek dağcı ayakkabısı yaptırıldı; dağcılık etkinlikleri artırıldı; dağcılığın gelişebileceği bölgelere yönelip oradaki gençlerin eğitilmesine çalışıldı. 1977’de UIAA’ ya (Dünya Dağcılar Birliği) üye olundu. 1969’da ilk kez Alman ve Avusturyalı dağcılarla Cilo ve Ağrı’da ortak tırmanışlar yapıldı.

1970’te Türk dağcıları ilk kez yurtdışına çıkıp Almanya, Avusturya ve İtalya’da bu ülkelerin dağcılarıyla ortak tırmanışlar yaptılar. Türkiye’de dağcılık sporunun gelişmesinde üniversite gençliğinin önemli bir yeri vardır. Gerçekten İTÜ, İÜSB (İstanbul Üniversite spor kuruluşları bu spor dalına da yer verdiler. Günümüzde İstanbul’da biri özel, dördü üniversite kulüplerine ait olmak üzere beş dağcılık kulübü vardır.


Leave A Reply