İçinde deniz kelimesi geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Bu atasözleri ve deyimlerin açıklamaları. Deniz hakkındaki deyimler, atasözleri.

Arka resim kaynak: pixabay.com
Deniz İle İlgili Atasözleri
*** deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz
her denizde az çok dalga bulunduğu gibi her gönülde de bir sevda vardır.
*** deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız
her nesnenin kendisine özgü nitelikleri, kendisinden ayrılmayan özellikleri vardır.
*** deniz kenarında dalga eksik olmaz
içinde çeşitli olayların geçmesi doğal olan bir ortamda zaman zaman sert çatışmaların, fırtınaların çıkması da olasıdır.
*** denizdeki balığın bini bir paraya
henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz.
*** denizdeki balığın pazarı (pazarlığı) olmaz
henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz.
*** denize düşen yılana (yosuna) sarılır
güç bir duruma düşenlerin bundan kurtulmak için her türlü çareye başvurmaları olağandır.
*** devletin malı deniz, yemeyen domuz
devlete hıyanet etmeyi sanat hâline getirenlere göre devletin bitmez tükenmez malı vardır. Yolunu bulup ondan aşırmayan budaladır.
*** göğe direk, denize kapak olmaz
hem gereksiz hem de gerçekleştirilmesi hayale bile sığmayan şeylerle uğraşılmamalıdır.
*** işemekle deniz pis olmaz
doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık kimselerin atmak istedikleri çamurla kirletilemez.
*** it değmekle (işemekle) deniz pis olmaz
doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık kimselerin atmak istedikleri çamurla kirletilemez.
*** iyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir
karşılık beklemeden iyilik yap.
*** karpuz kabuğunu görmeden denize girme
bir işi en uygun zamanı gelmeden yapma.
Deniz İle İlgili Deyimler
*** (birini) deniz tutmak
deniz taşıtlarında sallantıdan etkilenmek: “Biz tayfaları da deniz tuttu ama geminin doktoru bir defacık olsun, görünmedi.” -S. F. Abasıyanık.
*** deniz bindirmek
denizde birden fırtına çıkmak.
*** deniz çıkmak
denizde fırtına olmak.
*** deniz durmak (düşmek)
denizdeki fırtına geçmek.
*** denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapmak
gerçekte bulunmayan bir konu üzerinde varmış gibi savunuculuğunu yapmak, hayalî konularda gereksiz söz söylemek: “Denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapıyorlardı.” -E. E. Talu.
*** denizden çıkmış balığa dönmek
sudan çıkmış balığa dönmek.
*** denizden (denizi) geçip çayda boğulmak
bir işte büyük güçlükleri yendikten sonra önemsiz bir sebeple başarısızlığa uğramak.
*** denize açılmak
kıyıdan çok uzaklaşmak: “Denize açıldıktan beş on gün sonra iki ciddi fırtına ile karşılaştım.” -Halikarnas Balıkçısı.
*** denize çıkmak
gezi veya av için kıyıdan ayrılmak.
*** denize dökmek
düşmanı denize kadar sürüp yok etmek.
*** dört yanı deniz kesilmek
çaresiz ve umutsuz kalmak.
*** parayı denize atmak
parayı boşuna harcamak, israf etmek.
*** denizde kum, onda para
“parası çok kimse, zengin” anlamında kullanılan bir söz.