Etkileyici Mesajlar

0
Advertisement

Etkileyici mesajlar. Bir mesaj okursunuz bir söz bir cümle okursunuz ve inanılmaz bir şekilde etkilenirsiniz. Hatta hayatı değişenlerde olur. İşte o şekilde etkileyici mesajların olduğu sayfamız.

Etkileyici Mesajlar

Aşkımıza nokta koyma; sana bir kucak dolusu virgül getirdim!

Biz birbirimize dönmüş iki ayna gibiyiz. İçimizde binlerce olsa da görüntümüz biz sadece birbirimizi görürüz.

Gözlerine gözleriyle göz koyanın, gözlerini gözlerimle oyarım. Gözlerini gözlerden sakın, gözlerin gözlerime lazım.

Hadi gel hayata inat yaşa benimle hadi gel bırak herkesi kendi haline hadi gel seviyorum seni delice…

Advertisement

Gülüşünle bakışınla eritiyorsun benliğimi, benim ol ikinci hayat olayım sana…

Gözlerinde kaybolmak isterim ta ki sen çık diyene kadar bir tanem kalbinde kalmak isterim çıkartmak istesen bile çıkartamayacağın kadar aşkım.

Yazılarım hep seni anlattı sözlerim he sana idi sevgilim şimdi hayatım senin…

Seni sevecek kadar yaşasaydım ölümsüz olurdum.

Dünyada birçok insan var. Kimi mutlu kimi mutsuz, kimi ağlayıp kimi gülüyor ama güzelliklere ve mutluluğa layık bir insan var o da su an mesajımı okuyor.

Yalanlar bitmez dudaklar susmayınca sevgi olmaz gözler ışıl ışıl bakmayınca.

Advertisement

Öyle karanlık olur ki bazen hayat bin ışık yaksan bir damla aydınlık bulamazsın. Ama çok sevdiğin birinin gülümsemesiyle unutursun.

Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni…

Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.

Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kir şeytanin bacağını birken beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde…

Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten…

Yanında benden yakın başka biri de olsa, her şeyi inkâr etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da, biliyorum bu gece beni düşüneceksin.

Utanırım, söyleyemem yasadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.

Yaprak döken gençliğimin satir aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun bas harflerisin.

Kalem olsa dünyadaki bütün ağaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin şiirini yazamam yinede.

Yıllar vardır nasıl geçtiğini bilmezdim, bir gün vardır yaşamın anlamını değiştirdi bana dair; hissetmediğimi, bilmediğimi yaşattı, iste o ani senle yaşadım senle sevdim.

Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin…

Advertisement

Aşk bir elma sekeridir. Şekeri yersin sapı kalır…

Şu hayatta bir senden etkilendim birde senden etkilendiğim için etkilendim aşkım.

Seninle her rengin anlamına varıyorum bebeğim dünyamı renklendiren sevgilim.

Gülerek başlayan sevgimiz birlikte ölerek devam etsin aşkım benim…

Kör oldu gözlerim sayende görmüyorum kimseyi bu âlemde seviyorum seni delice…

Senden itmen dad cevrün var lütfun yoh deyüp, mest-i zevk-i şevkinam birdür yanumda var yoh.

Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, Güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun, rüzgârı sevdiğini söylüyorsun rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun.

Yanağına düşen bir kar tanesi eriyip dudaklarına ulaştığı zaman, ve bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde, yüzünü rüzgara dön yeter, o benim işte!

Başın göğsüme yaslandığında, tek düşmanım var. Geçip giden zaman…

Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarın sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek…

Yanağına konan kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yönünü rüzgâra dön yeter. Çünkü ben o rüzgârdayım…

Advertisement

Sen elimden tutunca, deniz basardı içimi. Sen elimden tutunca, yüreğim yeşil yosunlara takılıp günlerce dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdim.

Seni benim kadar sevenler, sana benim kadar hasret kalsın.

Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır; geçip giden zaman.

Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parçalayacak kadar asildir.

Üstüne seviyorum yazdığım bir kâğıttan, sandal yapıyor, dereye bırakıyorum. İster yüzsün, ister batsın, ister bir çalıya takılsın o kağıt sandal, hep derenin bir yerinde olacak biliyorum.

Önce düştüğümde kalkmayı öğrendim sonra aleve dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonra terk edilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim her şeyi öğrendim de yalnız unutmayı öğrenemedim…

Gece midir insani hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine, gözlerin zamanla takılırsa uzaklara, hele kulakların zamansız deli gibi çınlarsa, bil ki bir yerlerde özlenmişsindir.

İsmini kağıda yazamıyorum. Gün gelir yerlere atılır diye, elerim tutmuyor çizemiyorum resmini görenler tutulur diye…

Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir? Çünkü sen benim için daima teksin!

Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım!

Advertisement

Sana yıldızlar kadar yakın olmak isterdim, her baktığında beni görebilmen için, sana bulutlar kadar yakın olmak isterdim, üzüldüğünde gözyaşlarını yağmur olup silebilmek için, sana sen kadar yakın olmak isterdim ki beni, seni sevdiğim kadar sevebilmen için?

Güneşi seviyorum diyorsun güneş açınca gölgeye kaçıyorsun. Yağmuru seviyorum diyorsun yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun. Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun!

Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim açar açmaz duyayım kokunu. Sevda essin başak saçlarında, sesin yüzümü rüzgârla bulsun… Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim, gelsin beni en koyu zulamda bulsun ve öyle bir mektup yaz ki sevgilim varsın ölümüm olsun.

Öfkeni yapraklara yaz sonbaharda dökülsün, derdini rüzgâra yaz estikçe uzaklara götürsün, sevgimi kalbine yaz öldüğünde seninle gömülsün…

Bataryası zayıf rüyalarımızın kapsama alanı dışında kalan kesimlerine şebeke hatası sebebiyle ulaşamadık. Simdi yüreğimde fule çeken hatlarımla seni çok seviyorum.

Yabancı binalar önünden gidiyorum sessiz, içimde bir ses var benden sessiz.

Umutlarının bittiği yerde düşlerine sarıl; düşlerini paylaşacak birini ararsan ben buradayım.

Rüyaların en güzelini görürken Allah’ın seni koruması için gönderdiği meleğin kanatları öyle büyük olsun ki; en masum anında sana kimseler zarar veremesin.

Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen, yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış; tutabildiklerin senin sevgin. Tutamadıklarınsa; benim sana olan sevgimdir.

Rüzgârın kemanını çaldığı ve damlaların pencerene vurduğu bir gecede yatağına uzanıp hayalini kurduğun ve keşke dediğin tüm güzellikler senin olsun…

Önce düştüğümde kalkmayı, sonra aleve dokunduğumda acıyı, sevmeyi öğrendim, sevilmeyi, her şeyi öğrendim de yalnız seni unutmayı öğrenemedim.

Advertisement

Ne insanlar tanıdım yıldızlar gibiydiler, hepsi göklerdeydi parlıyordu. Ama ben seni, güneşi seçtim. Ve bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim…

Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen, o bil ki yalnız ve yalnız senin için yanan kalbimdir…

Dünyada iki gül olsun biri kırmızı biri beyaz, sen beni unutursan kırmızı gül solsun, ben seni unutursam beyaz gül kefenim olsun.

Askı reddetmek, günesin batisini görmekten üzüntü duyduğun için doğusunu izlemekten zevk almayı reddetmeye benzer.

Sokaklarda ismini fısıldarım geceleri seni yıldızlara anlatırım şimdi sana seni anlatmak istiyorum seni seviyorum.

Ben senin gülüşünü bakışlarını sevdim ben seni beni ben olarak gördüğün için sevdim aşkım…

Kalbinin güzelliği yeter bana görsel güzellik kalsın arkada.

Eğer çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek; için gözyaşlarımla sulardım Eğer gözümdeki bir damlayan olsaydın; seni kaybetmemek; için hiç ağlamazdım…

Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara.

Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun, ama beni unutturmasın.

Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, Gözlerinin daldığı yerdeyim…

Advertisement

Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.

Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce.

Aynaya baktığımda unutulan birini gördüm, birde sen bak aynaya belki unutanı görürsün!

Alaca karanlığı sevmem. Ya gece olmalı, ya gündüz. Kurşun ya tam vurmalı ya da namluda kalmalı, seven ya tam sevmeli ya da çekip gitmeli…

Sevgi; ellerini tuttuğumda dertleri unutmaksa, dizlerine yattığımda mutlu olmaksa, seni öptüğümde heyecanlanmaksa o zaman ben seni seviyorum bir tanem…

Her gün seni yaşamak, her gece seni uyumak ve her gece sende ölmek… Su gibi seni içmek, nefes gibi seni solumak… Bunca yalnızlık içinde sana hayat diye sarılmak.
Nefesimsin, hep bendesin.

Dalgalar kıyıya çarparken su sözü söyler; seni seviyorum.

Gözlerin bu sevdanın en güzel haliydi, beni kendine aşık edeceğin her halinden belliydi. Yaram derindir aşkın için dağları delerim…

Bir kelebek uçurdum sana doğru. Dağları denizleri aştı, seni buldu sana mutluluk sundu. Hissettin mi söyle öylesine derinden öylesine içten?

Layık olduğun yer seni kabul etmese bile, giydiğin gelinlik yerine kefen olsa bile, ardından gözyaşı dökenin olmasa bile, Bekleme artik dönmem sana, Gözümde dinmeyecek yaşım olsan bile.

Öfkeni yapraklara yaz sonbaharda dökülsün, derdini rüzgara yaz estikçe uzaklara götürsün, sevgimi kalbine yaz öldüğünde seninle gömülsün.

Advertisement

Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun

Bir gün bir rüzgâr eserse oralara… Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla…

Bu gece kayarken yıldızlar gökyüzünden ve gözümden yaşlar süzülürken, dilek tutmadım ilk defa sadece teşekkür ettim tanrıya, bu gece yanımda olduğun için…

Hayata niye geldim diye düşünmeye başlamıştım. 21′ imden sonra seninle tanısınca anladım dünyaya geliş sebebimi…

Benim sana olan aşkım sağır bir ressamın, kristal bir yüzeye düsen gülün sesini çizdiği zaman biter.

Sevgiliyi aylarca göremeyen aşığa, sevgili için akan gözyaşı bile güzeldir

Eğer aşkta güzel bir an varsa oda başkalarını bastan çıkartan o yüreğin benim için kan ağladığı zamandır.

İnsanlar her ne kadar sonbaharı ayrılık mevsimi kabul etmişlerse de, kaderde ayrılık varsa sonbaharı beklemez.

Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz.

Ağlamak istiyorsanız asla yapmayın. Çünkü bir yerlerde sadece sizin bir gülüşünüz için yaşayan birileri mutlaka vardır

Seninle bir pergelin iki ayrı kolları gibiyiz ne kadar dönersen dön yine aynı yerde karşılaşacağız

Advertisement

Eğer geceler seni düşündüğüm kadar uzun olsaydı asla sabah olmazdı.

Bana unut dediler seni unuttum; ama seni değil, bana seni unut diyenleri.

Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder büyükleri ise yüceltir tıpkı rüzgârın mumu söndürüp ateşi yükselttiği gibi.

Kalbime sapla hançeri kana bulansın. Fazla derine dalma derinlerde hep sen varsın…

Çok kimse öğüt dinler, ama yalnız düşünenler bundan faydalanır.

Bir hediyeyi verirken davranışımız hediyenin kendisinden daha çok anlam taşır.

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan, yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan; ne görebiliyorsun, ne duyabiliyorsun.

Düşünmediğim zaman yaşamadığım zamandır.

Yalnızlık senin kadar umutsuz değil, acı yollar kadar uzun değil, sensizlik mutluluk kadar yakınken ben yanındayım, seninleyim. Seni de çok seviyorum gerçek yalan değil hayat ölüm değil.


Leave A Reply