İnsanlar neden saati sol kollarına takar bunun sebebi nedir? İnsanlar Saatlerini Niçin Sol Kollarına Takarlar sorusunun cevabı ve saat hakkında kısa bilgi.
İnsanlar Saatlerini Niçin Sol Kollarına Takarlar?
İnsanlar saatlerini eğer çok özel bir durum yoksa ve ya farklı görünmek istemiyorlarsa her zaman sol kollarına takarlar. Bunun en büyük sebebi insanların büyük bir kısmının sağ kollarını kullanmasından kaynaklanmaktadır. Solak insan sayısı oldukça azdır. Bu sebeple insanlar daha az kullandıkları sol kollarına saatlerini takarlar hatta çoğu solak saatlerini bu mantık ile sağ kollarına takarlar.
Sürekli hareketli olan sağ elin bir yerlere çarpıp saatlere zarar verme olasılığı bulunmaktadır.Ayrıca kurmalı olan saatlerde (eskiden hemen hemen tamamı bu şekildeydi) hemen 3 rakamının sağında yer alırki sağ kola takılmış bir saati kurmak sol kol ile oldukça zor bir iştir. Saati takan kişi saati kurmak için kolun çıkarmak zorunda kalırdı eğer sol kolda saat takılı olsaydı.
Saat Nedir? Saat Hakkında Bilgiler
Saatler; saat, dakika, saniye ve daha ufak birimler cinsinden zamanı ölçmeye yarayan aletlerdir. Mekanik, quartz ve atom saatleri gibi türleri mevcuttur.
İnsanlar güneş saatleri, kum saatleri, işaretli mumlar ve su saatleri kullanarak, zamanı ifade etmeyi öğrendiler. Ancak; 13.yüzyılda ilk mekanik saatler yapıldı.
MEKANİK SAATLER
Mekanik saatler bir zembereğin kurulması ya bir ağırlığın kaldırılması seçeneklerinden biri ile çalışmaya başlar. Dişli çarklar ya da dişliler saat, dakika ve saniye kollarını hareket ettirir. Buna saatin çalışması denir. Bazı saatlerin her gün kurulması gerekirken, bazıları yaklaşık bir hafta çalışabilir.
ZAMANIN DÖNÜŞÜ
Bir sarkaçlı saatin zembereği kurulduğunda, ağırlık kutunun üst tarafına doğru yükselir. Ağırlık aşağı düştükçe ufak dişli çarklar döner ve saatin üzerinde bulunan kolları çevirir. Sarkaçın salınımı, düzenli bir biçimde, ağırlığı düşürürken; her salınımda, boşta kalan bir dişli yaya yerleşecek şekilde paletin tersi istikamette döner. Tik-tak sesi de bu şekilde çıkar.
SARKAÇ
1582 yılında, İtalyan bilim adamı Galileo Galilei sarkacın ya da asılı bir ağırlığın, her bir salınımının, aynı zaman süresi içinde gerçekleştiğini fark etti.
Salınımın süresi sarkaç kolunun uzunluğuna bağlıydı. 74 yıl sonra, Hollandalı gökbilimci Christiaan Huygens, bu bilgiyi ilk sarkaçlı saati yapmakta kullandı. Bir sarkaçlı saatte; salınan bir ağırlığın sağdan sola doğru olan hareketi, saatin üstünde bulunan kolların hareketini düzenlemektedir.
* Çin mum saati, mumun ipi yakmasıyla birlikte büyük alin üstüne düşen ağırlık nedeniyle, çalardı.
* Güneş saatleri, gün boyunca, güneş gölgesinin değişen konumunu belirleyerek, zamanı gösterir.
Advertisement* 1.700’lü yıllarda gemilerde kullanılmak üzere icat edilen kronometrelerin sarkaç yerine, yavaşça çözülen bir zembereği vardır.
* Bir quartz saat, içinde Minan quartz kristalinin titreşimlerini kaydederek, amanı gösterir.
* Uydularda ve uçaklarda kullanılan atom saatleri, atomların yaydığı titreşimleri hesap eder.
QUARTZ KRİSTALİ
Günümüz duvar ve kol saatlerinin çoğu pille çalışır ve içinde ufacık bir quartz kristali bulunur. Kristal pilden elektrik şarjı aldığında titrer. Kristal düzenli olarak ve aşırı bir hızla titreşim yayar. Bu durum; bir mikroçip yardımıyla saniyede bir kez olacak biçimde yavaşlatılır.
ATOM SAATLERİ
İlk olarak 1955 yılında yapılan sezyum yayıcı atom saatleri en doğru saatlerdir. Bu saatler atom titreşiminin frekansını ölçer. Her bir milyon yılda bir, bir saniyeden daha az geri kalırlar.
