Kara Ölüm Nedir? Tarihin En Korkunç Salgınlarından Birinin Hikayesi

0
Advertisement

Kara ölüm nedir, nasıl bir hastalıktır? Kara Ölüm, 14. yüzyılda Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’yı kasıp kavuran korkunç bir hastalık. İnsanların üçte birinden fazlasını öldüren bu salgın, veba olarak bilinen bir hastalıkla ilişkilendirilir. İnsanların yaşadığı korku dolu ve çaresizlik içindeki dönemi anlatan bir yazı.

Kara Ölüm 14. yüzyılda, Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika’yı vuran bir hastalıktı. Buralarda yaşayan insanların üçte birinden fazlasının ölümüne neden olmuştu. Tarihte hiçbir hastalık, 1340’lı yılların sonlarında görülen, Kara Ölüm kadar çok ölüme neden olmamıştır. Ilımlı biçimde yayılmaya devam eden hastalık (hıyarcık vebası) yaklaşık 300 sene sürdü.

ÖLDÜREN BELİRTİLER

Kara Ölüm adı, derinin altında bulunan kanlı noktaların siyaha dönüşmesinden gelmektedir. Bazı kurbanlar bir iki saat içinde ölmüştür. Hastalığa yakalanan insanların sadece %5’i hayatta kalmayı başarabilmiştir. Hastalıklı fareler üzerinde bulunan pirelerin, insanları ısırmasıyla, veba bulaşıyordu. Hastalıklı insana dokunmakla bile veba bulaşabiliyordu.

* Pireler ısırdıkları insana hıyarcık vebasını bulaştırdılar.

* Pireler; bitişik ve kalabalık kasaba evlerinde hızla çoğalabilen siyah farelerin üzerinde yaşamaktaydı.

Advertisement

* Orta çağ ressamları Kara Ölümü, “ölüm saçan iskelet” olarak resmettiler.

* Kara Ölüm 1347 yılında Asya’dan Avrupa’ya yayıldı ve 1349 yılında zirveye ulaştı. Belçika ve Doğu Almanya gibi çok az bir alan etkilenmemişti.

VEBA YAYILIYOR

Kara Ölüm yaklaşık 1339 yılında Asya’da başladı ve 1347’de İtalyan askerlerince, Karadeniz üzerinden, Kırım’a getirildi. Farelerin ve pirelerin yaşamasına elverişli, hijyenden uzak Kuzey Afrika ve Avrupa’ya, hızlı bir şekilde yayıldı. İnsanlar hastalığın etkili olduğu şehirlerden kaçtıkça, hastalık da onlarla beraber, daha geniş bir alana yayılmaya başladı.

KORKUNÇ CEZA

Kara Ölümün ortaya çıkışı, Ortaçağ insanları için, korkunç bir sır perdesiydi. Birçok insan, bu hastalığın, Tanrı tarafından gönderilmiş bir ceza olduğuna inanıyordu. Bazıları ise alenen kendini kırbaçlatıyor ve kurtuluş için dua ediyordu. Doktorlar hastalığın nasıl tedavi edileceğini bilemiyorlardı, çünkü hastalığın nedenini tespit edememişlerdi. Çoğu kişi, kedi ve köpekleri hastalığın yayıcı olarak görüyor ve öldürüyordu. Bunun sonucunda ise, gerçek hastalık taşıyıcısı farelerin sayısı daha da artıyordu.

PERİŞANLIK

Doktorların ve rahiplerin büyük bir bölümü hastalığa çare ararken öldü. Eğitimli insanların sayısı çok azalmıştı. Korkunç veba salgını sona erdikten sonra, hayatta kalmayı başarabilen işçiler, toprak kiralamak yerine; ücret talep etmeye başladılar. Ekonomi paraya dayanmaya başlamıştı; bugün olduğu gibi.

“ÖLÜLERİNİZİ ÇIKARIN”

Veba salgını süresince insanlar hastalığı kontrol etmeye çalıştılar. Salgına yakalanan evler haç işareti ile işaretleniyor ve ziyaretçiler uyarılıyordu. Mahkumlar ya da gönüllüler sokaklarda el arabalarıyla dolaşıyor ve insanlara seslenerek, ölülerini dışarı çıkarmalarını istiyorlardı. Ölüler kasaba dışında bulunan geniş veba çukurlarına götürülerek yakılıyorlardı.

Advertisement

Özet

Salgının Başlangıcı ve Yayılması:
Kara Ölüm, yaklaşık olarak 1331 ile 1353 yılları arasında Avrasya’nın büyük bir kısmını etkileyen bir veba salgınıdır. Salgının kökeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle Orta Asya veya Çin’in batı bölgelerinde ortaya çıktığı düşünülmektedir. Salgın, Orta Asya’dan başlayarak ticaret yolları üzerinde yayılarak Avrupa’ya ve Kuzey Afrika’ya ulaşmıştır.

Salgının Sebepleri:
Kara Ölüm, Yersinia pestis adı verilen bir bakterinin neden olduğu veba hastalığına bağlı olarak yayılmıştır. Bu bakteri, pirelerin taşıdığı ve insanlara ısırarak bulaşan veba hastalığına yol açar. Salgının yayılmasında, insanların hijyen koşullarının kötü olması, kalabalık şehirlerdeki yoğun yaşam ve hayvanlarla yakın temas gibi faktörler de etkili olmuştur.

Belirtiler ve Etkiler:
Kara Ölüm’ün belirtileri arasında yüksek ateş, lenf düğümlerinde şişme, cilt altında mor lekelerin oluşması ve şiddetli baş ağrıları bulunur. Bazı vakalarda, hastalığın bulaştığı kişiler birkaç saat içinde ölebilirlerdi. Salgın döneminde, toplumların üçte birinden fazlası hayatını kaybetmiştir.

Toplumsal ve Ekonomik Etkiler:
Kara Ölüm, tarihsel olarak büyük bir felaket olarak kabul edilir ve Avrupa’nın demografik, ekonomik ve sosyal yapısını kökten değiştirmiştir. Salgın döneminde, birçok şehir ve kasaba nüfusu büyük ölçüde azalmış, tarım alanları terk edilmiş ve ekonomik aktivite durma noktasına gelmiştir.

Kültürel ve Dini Etkiler:
Salgın, insanların ruhsal ve dini inançlarını da derinden etkilemiştir. Birçok insan, Kara Ölüm’ün Tanrı tarafından bir ceza olduğuna inanmıştır. Salgın döneminde, bazı toplumlar kendilerini kırbaçlatıp, dua ederek Tanrı’nın gazabından kaçınmaya çalışmışlardır.

Tedavi ve Sonuçlar:
Salgın döneminde, insanlar Kara Ölüm’ün nasıl tedavi edileceğini bilmiyorlardı ve birçok tedavi yöntemi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ancak, zamanla salgın durmuş ve veba salgınları düzenli aralıklarla devam etmiştir, ancak artık Kara Ölüm’ün şiddeti yaşanmamıştır.

Kara Ölüm, tarih boyunca insanoğlunun karşılaştığı en büyük felaketlerden biridir ve tıp, sosyal yapı ve kültürel inançlar üzerinde derin etkiler bırakmıştır.


Leave A Reply