Omurgalılarda Beslenme ve Sindirim

0
Advertisement

Omurgalı hayvanlarda, balıklarda, kuşlarda, memelilerde, sürüngenler ve amfibilerde beslenme ve sindirim sistem, nasıldır?

YILANBALIKLARI:

Yılanbalıklarının başlıca besinini balıklar teşkil eder. Avlarını emici ağızlarıyla yakalar, etlerini, üzerinde pek çok sert diş bulunan, dişleriyle kazırlar. İnce bir boru olan yemek borusu, ağızdan doğrudan doğruya bağırsağa gelir; başka omurgalılarda olduğu gibi, mideleri yoktur. Karaciğer, safra kesesinde toplanan, safrayı salar. Safra kesesi kanalı yemek borusuyla bağırsağın birleştiği yere yakın açılır. Yüksek omurgalılarda bulunan pankreas bezinin bir başlangıcı sayılabilecek olan kümecikleri, bağırsağın çeperinde bulunur ve tripsin enzimine benzer bir enzim salarlar.

KÖPEKBALIKLARI:

Köpekbalıklarında sindirim sistemi esas itibariyle çeneli olan diğer omurgalılarınkine benzer. Av ağızla yakalanır ve sıra sıra arkaya dönük sivri dişlerle kaçması engellenmiş olur. Yutakta (farenk) bulunan bezler mukoz salarak besinin yumuşamasını ve kaygan bir duruma gelerek yemek borusundan mideye inmesini sağlarlar. Mide geniş bir torbadır. Midede pepsin ve asit salgılanır. Halka biçiminde bir kas, kısmen sindirilmiş olan besinin mideden bağırsağa geçmesini idare eder. Safra kanalı ve pankreas kanalı bağırsağın başlangıcına açılır. Bağırsak kısa, kalın bir organ olup, içinde bulunan bir helezonla uzunluk sağlanmış ve sindirilmiş olan besinin soğurulma yüzeyi alanı genişletilmiştir. Bağırsağın son kısmını teşkil eden düzbağırsak (rektum) çok kısadır. Sindirilmemiş olan besin buradan geçerek, İdrarla beraber kloaktan dışarı atılır.

AMFİBİLER

Advertisement

Kurbağalar gibi amfibilerde (iki yaşayışlılar) sindirimi sağlayacak olan, insanlarınkine benzer, sindirim sıvıları vardır. Bununla beraber tükürük bezleri yoktur ve ağızda sindirim olmaz. Durum balıklarda da aynıdır. Ergin kurbağalar başlıca böceklerle geçinir. Böcekleri ağzın tabanına yapışık olan yapışkan diliyle yakalar.

SÜRÜNGENLER:

Sürüngenler arasında, ağızda mukoz salan bezler iyi gelişmiştir. Yılanlarda bu bezler zehir bezleri halinde değişkeye uğramışlardır.

Rektum doğrudan doğruya dışarı açılmaz, kloakın genişlemiş bir gözüne boşalır, buraya aynı zamanda böbreklerden gelen idrar da dökülmektedir.

KEMİKLİ BALIKLAR:

Kemikli balıklarda da sindirimin teferruatı, köpekbalıklarındaki gibidir. Bağırsaklarda helezon (spiral) yoktur, buna karşılık bağırsak genellikle uzun ve iç yüzeyi girintili çıkıntılıdır. Omurgalıların sindirim sistemi hepsinde aynı esas plan üzerinedir. Yapı teferruatında farklar bulunmakla beraber, sindirim salgıları çeşitli omurgalı hayvanların almış oldukları besini işleyecek niteliktedir. Et, bitki besinlerine nazaran daha kolay sindirilir, bu sebepten etyiyen hayvanların bağırsakları, otyiyenlere nazaran daha kısa ve daha az teferruatlıdır. Örneğin bitkiyle beslenen kurbağa yavrularının (iribaş) bağırsakları, böcekyiyen ergin kurbağalarınkine göre nispeten daha uzundur. İnekler gibi bol bitki besini alan hayvanların midesi birkaç göze ayrılmıştır. Burada bulunan bakteriler sellüloz maddesini organik asitler haline kadar parçalar ve inek bundan faydalanabilir.

Advertisement

KUŞLAR:

Kuşların sindirim organlarının her biri göreceği vazifeye çok uygun bir durum almış bulunmaktadır. Tükürük ağza akarak besine karışır ve yutulan yemek, yemek borusundan geçerek kursağa iner. Bu kısım, özellikle tohum yiyen kuşlarda çok genişlemiştir; besin burada depo edilir ve bu esnada kısmen parçalanır. Mide iki kısma ayrılmıştır: Proventriculus ve katı. İlkinde enzimler bulunur ve bu enzimlerle besin iyice ıslatılıp kısmen sindirildikten sonra, kalın ve kaslı bir çeperi bulunan katıya geçerek öğütülür. Etyiyen kuşlarda katı daha zayıf kaslıdır. Safra ve pankreas sıvısı incebağırsaklarda besinle karşılaşır. Kloakta da ayrı ayrı gözler vardır. Buralardan dışkıda ve idrarda bulunan su soğurulur.

MEMELİLER:

Memeliler arasında toynaklı memeliler sindirim borusunun bazı kısımlarının gözlere ayrılmış bulunmasıyle ilginçtirler. Buralarda bitkisel besinlerin sellülozu bakterilerin faaliyeti sayesinde parçalanırlar. Tektoynaklılarda (at vb.) körbağırsak değişkeye uğramıştır, fakat çifttoynaklılarda (örneğin inekler) değişkeye uğramış olan midedir. Örneğin ineklerde mide dört gözlü geniş bir organdır. Hayvan besini yer ve yutar. Besin yemek borusundan geçerek midenin birinci gözüne gelir. Zaman zaman yemek «borudan tekrar ağza gelir ve ağızda çiğnenir (geviş getirme denilen olay). Yemek tekrar yutulur ve bundan sonra geçeceği gözlerde bakterilerin etkisinde kalır.

Ancak pek az hayvanda sellüloz maddesini sindirebilecek enzim bulunur, bundan ötürü bakterilerin faaliyetine bağlı kalırlar.


Leave A Reply