Karagöz ve Hacivat Kimdir? Karagöz ve Hacivat Hakkında Bilgi

1
Advertisement

Karagöz ve Hacivat Kimdir? Karagöz ve Hacivat’ın özellikleri, Karagöz ve Hacivat hayatı, oyunları, Karagöz ve Hacivat hakkında bilgi.

Karagöz ve Hacivat Kimdir? Karagöz ve Hacivat Hakkında Bilgi

KARAGÖZ

KARAGÖZ, Türk gölge oyununun ve onun baş kişilerinden birinin adı. Karagöz (eski adlarıyla Şebbazi; gece oyunu, hayal bazi: düş oyunu; kukla oyunu anlamına gelen hayal’i gölge oyundan ayırmak için hayal-i zil ya da zıll-i hayal: gölge hayali, hayal gölgesi), yazılı edebiyat öncesi gösteri biçimlerinden biridir. “Seyirlik köylü oyunları, kök kuklası, danslar hokkabazlık, meddahlık, çengi, köçek ve curcunabazlar, savaş oyunları” Karagöz, Ortaoyunu geleneksel halk tiyatrosunun çeşitleridir”. Bunlar, geri kalmış toplumlarda edebiyat öncesi geleneksel gösteriler olarak yüzyıllarca varlığını koruyabilir.

Kültürümüzdeki Yeri

Bizi toplumumuzda da en az 4 yüzyıl boyunca ramazanlarda, bayramlarda, sünnetlerde, kahve toplantılarında geçerli olan Karagöz, içinde bulunduğu toplumun bir çeşit ibret aynası olur ve tiyatro (sinema, televizyon) öncesi dönemlerin tiyatro gereksinimini karşılar. Karagözde herhangi yazılı bir metin (tragedya, dram, komedi: piyes, oyun), edebiyat eserini tiyatroya uygulayan, gerekli bir yorumla sahneye koyan (mizansen: rejisör, yönetmen) tiyatro adamının emeği, eseri temsil ederken canlandıran, kendi beden ve yüz olanaklarıyla metni anlamlandıran aktrisler, aktörler (oyuncular), salon, sahne, kulis yoktur. Demek ki Karagöz’ün tiyatro ile hiçbir ilintisi, ilişkisi yoktur; yalnızca tiyatronun yokluğunda insanlardaki temsil gösteri gereksinimini karşılayan bir çalışma olması bakımından tiyatro kavramı çevresinde adı anılabilir.

Karagöz Hacivat Tiplemeleri

Karagöz Hacivat Tiplemeleri

Gerçek bir temsil ve canlandırma değil, gölgelerle seyrettirilen bir ustalıktır. Gölge olması için ışık gereklidir. Karagözcü denilen (on parmağında on marifet) usta, önceden hazırlanmış (genelikle deve derisinden 35-40 santim boyunda, özel işlemden geçmiş, eklem yerleri oynatılabilir kıvraklıkta) tasvirleri elli altmış santim geriden ve dik açı yapacak bir çubukla ardındaki ışık kaynağından (şem’a) yararlanarak perdeyi (ayna: 0.80-1.00 x 1.20, 1.10 m) yansıtırken yaratılıştan gelen ve zamanla geliştirilen yeteneğini kullanır, her tasvirin kişiliğine uygun taklitle onu sesle canlandırır. Oynatan, konuşan, kişileri için gerekli müziği yapan, gereken yerde şarkı söyleyen, anına görü nükte yaratan hep aynı kişidir. Daha çok Uzakdoğu’ dan başlayarak Osmanlı yayılışının dış sınırlarına kadar uzanan yerlerde geçerlik kazanmış olan Karagöz, hemen her yerde yerli ve ulusal denilebilecek özellikler kazanarak yaşamıştır.

Karagöz Kimdir?

Karagöz; sağduyusunu, özlemlerini, eylemlerini dile getiren özü sözü bir gerçekçi halk adamı olduğu için dili de konuşma Türkçesidir. Medrese kültüründen gelen öteki baş kişi okumuş, aydın Hacivat’ın süslü püslü (mustalah) sözlerine ses benzerliği (uyak), söyleniş benzerliği (cinas) yakıştırma gibi tepkilerle ters cevaplar vererek komedi öğesini yaratır. Oyunun bu iki baş kişisinin kılıklarından mevkilerine, zenginliklerine, dillerine, davranışlarına, ahlak ölçülerine, dünya görüşlerine kadar uzayan karşıtlıklar; oyunun bir toplum eleştirisi yapmasına fırsatlar hazırlar; halka yüksek zümrenin (edebiyatımızda da olduğu gibi) bitmez tükenmez ayrılıklarını dile getirirken bir yerde Karagöz’ün ataklığıyla halkın gizli öc alma duygusunu da doyurur. Işkırlak denen başlığı saltası, dizliği, kuşağı ve yemenileriyle günlük kılıkta görülen Karagöz, top sakallı ve kocaman gözlü olarak betimlenmiştir. Bütün yokluklara karşı koyar, geçim için istemediği işlere de bulaşmak zorunda kalır.

Advertisement
Karagöz

Karagöz

HACİVAT

Hacivat çok zaman mahalle muhtarı rolünde, ağır, gösterişçi, söz patlatmaya meraklı, Osmanlıca düşkünü, varlıklı ve yerleşik, kalıplaşmış bir tiptir; bir yandan medrese kültürünü (hacıyı, hocayı) bir yandan devlet bürokrasisini temsil eder. Onun bu değişmez kişiliğine karşılık Karagöz hemen her oyunda az çok değişen kimliklerle çıkar karşısına. Konu çatısı ve planı az çok bellidir, ilkin semai okuyarak perdeye Hacivat gelir; Karagöz oyununa sonradan yakıştırılmış tasavvufi anlamı dile getiren perde gazelini okur, dudaktan sonra da uygun bir dilde kendisine eş olacak Karagöz’ü çağırır (mukaddime: Öndeyiş).

Karagöz’ün gelişiyle başlayan (genellikle ana konuyla pek de ilişkili olmayan) karşılıklı söyleşi bölümünden (Muhavere) sonra oyunun adıyla belirlenen fasıl gelir; bir konu ve olaylar dizisi içinde kadro zenginleşerek sergilenir. Örneğin Selim Nüzhet Gerçek’in saptamalarına göre sonradan yazıya da geçirilmiş yüzlerce fasıl vardır. En sonda kimi kez çok kısa olan bitiş (Hatime) bölümü gelir; oyunun bittiği açıklanır, Karagöz genellikle kusur için özürler dileyerek gelecek oyunu duyurur; ikisinin son konuşmalarıyla da oyunun verdiği ibret dersi yeniden belirtir, bazen Karagözcü kendi adını açıklayarak izleyenlere pratik bir yol gösterisinde bulunur.

Genellikle kabul edilen yorum; bu oyunun imparatorluk coğrafyasının bütün öğelerine (doğallıkla azınlıklara) yayılmış bir yelpaze içinde herkese yer vermiş olduğu ve bir mahalle dekoru içinde geçtiği biçimindedir. Bu yüzden Karagöz’deki kişiler şöyle sınıflandırılır.

Baş kişiler Karagöz’le Hacivat’tır; her oyunda kesinlikle yer alırlar.

Çelebi (okumuş, devlet memuru da olabilir, mirasyedi de; şık, varlıklı) Zenne’ler (kadın tipleri), Tiryaki (afyonçeker, sarhoş, tembel), Beberuhi (cüce, mahalle aptalı), kabadayılar (Tuzsuz Deli Bekir, Zeybek, Efe), Sarhoş ve külhanbeyi (matiz, sarhoş, naracı), Anadolu ve Rumeli Müslüman halk tipleri (Kastamonulu odun yarıcı Himmet Ağa, Bolulu aşçı, Laz Kayıkçı, Rumelili pehlivan, Kürt bekçi ya da hammal, Arnavut bahçıvan, Acem tüccar, Arap dilenci, kahveci, zenci, lala, köle.

Kargiaz Hacivat Oyun Dekor Örnekleri

Karagöz Hacivat Oyun Dekor Örnekleri

Müslüman olmayan azınlık tipleri:

Yahudi (ya bezirgandır ya da tefeci) kuyumcu Ermeni, Tatlısu Frengi, Meyhaneci ya da hekim olan Rum); köçeklerle çengiler, olağanüstü yaratıklar: cin, canavar, yılan, büyücü… ve geçici halk öyküleri kahramanları… Bütün bu tipler ve kişiler, temsil ettikleri halk kümesinin müziği, ses ve söyleyiş (ağız) taklitleriyle perdeye getirilir; fasılın gerektirdiği yere kadar kaldıktan sonra yordamınca geri çekilirler.

Herhangi bir sanatsal yaratıdan yoksun oluşu, edebiyattan yararlanmayışı, değişen tekniklerin eskittiği öğelerle yetinmesi, kahvehane, eğlence odası gibi dar ve küçük çevrelerde var olabilen cılızlığı yüzünden çağdaş toplumda geçerliğini yitirmiş, yıldan yıla bir kez anılan geçmişin kırıntısı olarak kalmıştır. Günümüzde Karagöz’ü modernleştirmek amacıyla yapılan çalışmaların hiçbiri olumlu bir sonuç sağlayamamıştır.

Advertisement


1 Yorum

Leave A Reply