Mimarlıkta Ayak (Paye) Ne Demektir?

0
Advertisement

Mimarlıkta ayak ne demektir? Mimari yapılarda ayak hangi görevi ifa eder? Tarih boyunca mimari kullanımda ayaklar ve nerelerde nasıl kullanıldıkları hakkında bilgi.

Mimarlıkta Ayak (Paye) Ne Demektir?

Ayak, paye olarak da bilinir, mimarlıkta, örülerek yapılmış, tek başına bir bütün oluşturan ve sütun işlevi gören taşıyıcı öğedir. Kemer, tonoz, kubbe, galeri ve büyük açıklıklı çatı örtülerinin yüklerini taşıtmak için kullanılır. Genellikle taş ya da tuğladan, bağımsız ya da bir duvara bitişik olarak, kare, dikdörtgen, çokgen ya da daire kesitlerde örülür.

Köprü Ayakları

Romanesk dönem kilise mimarlığında nef arkalarında kemerleri taşımak ve kemer ile ayak arasında uyum sağlamak amacıyla yapılan haç kesitli ayaklara da rastlanır. Gotik demet sütunlarının öncülü olan bu bileşik kemer ayaklarının köşe girintilerinde birbirine kaynaşmış küçük sütunlar bulunur. Bu tür ayaklar Fransa ve İngiltere’de yaygın biçimde uygulanmıştır. Bazı İngiliz bölge kiliselerinden başka Durham, Winchester, Ely ve Peter-borough gibi katedrallerde ayaklar anıtsal boyutlardadır. Kısa aralıklarla yan yana dizilmiş kapı, pencere ve öteki açıklıklar arasında kalan dolu duvar bölümlerine de ayak adı verildiği olur. Osmanlı camileri gibi büyük kubbeli yapılarda kubbe ve yarım kubbeleri taşıyan çok yüksek ve kalın kâgir ayaklara ise filayağı (filpaye, pilpaye) denir.

Günümüzde betonarme ve çelik yapım yöntemleriyle inşa edilen gökdelen, köprü gibi büyük yapıların düşey taşıyıcı öğelerine ayak denmektedir. Bir köprü açıklığının iki ucunu taşıyan yapısal öğeler buna örnek verilebilir (köprü ayağı). Büyük yapı temellerinde ayaklar genellikle önceden hazırlanmış kalıplara dökülen silindirik beton dikmeler biçiminde iken, köprülerde gerekli noktalarda sualtına batırılan kesonlara (kalıp sandık) dönüşür. Bu ayaklar, kazıklarla aynı işlevi görür; ama kazıklar gibi çakılmaz. Sağlam bir zemine oturtulan ayaklar kazıklardan daha çok yük taşır.

Advertisement

Leave A Reply