Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Kimdir?

0
Advertisement

Osmanlı’nın en ünlü sadrazamlarından olan ve Osmanlı tarihinde önemli bir yeri olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın hayatı ve dönemi hakkında bilgi.

Nevşehirli Damat İbrahim PaşaNevşehirli Damat İbrahim Paşa (?- 1730), Osmanlı tarihinin en ünlü sadrazamlarından biri, Lale Devri’nin yaratıcısıdır. Muşkara köyünde doğdu, sonradan bu köyü «Nevşehir» adı ile bir şehir haline getirdi. Babası sipahi subaylarından Ali Ağa’dır.

İbrahim Paşa 1689’da İstanbul’a geldi; Saray hizmetine girdi. Zekası ile, bilgisiyle Veliaht Şehzade Ahmet’in yakınları arasında yer aldı, yavaş yavaş yükseldi. 1715 Mora seferine katıldı. 1716’da Almanya seferinde ordunun levazım başkanlığına getirildi. Aynı yıl vezirlikle (mareşallikle) sadaret kaymakamı (başbakan vekili) oldu. III. Ahmet’in büyük kızı Fatma Sultan’la evlenip «Damat» unvanını aldı. III. Ahmet’in yıllardan beri teklif ettiği sadareti nihayet kabul edip 1718’de iktidara geldi. Bu tarih, «Lâle Devri» denen devrin başlangıcı sayılır.

Bundan sonra İbrahim Paşa, 12 yıldan fazla Osmanlı İmparatorluğu’nun mukadderatını elinde tuttu, devleti büyük yetkiyle yöneltti. Askerlikten anlamadığı, Yeniçeri ocağına karşı da hoş fikirler beslemediği için, barış siyaseti güttü. Yalnız, son yıllarında İran’la savaşa girmek zorunda kalmıştır. Maliyeden yetiştiği için devletin mali ve iktisadi gücünü artırmaya çalıştı, büyük bir imar hamlesine girişti. Yalnız İstanbul değil, birçok büyük şehirler, hatta kasabalar çeşitli bayındırlık eserleriyle donatıldı. İlk defa olarak Batı medeniyetine yaklaşma teşebbüsleri yapıldı. Yeni bir kağıt ve çini fabrikası açıldı; Müteferrika Matbaası kuruldu; değerli eserler basıldı; Batı ve Doğu dillerinden büyük eserler Türkçe’ ye çevrildi; Türk şiiri ve müziği çok parlak bir devir yaşadı. Bu arada, Osmanlı tarihinin bir eğlence devri olan Lâle Devri başladı.

Lâle Devri Nevşehirli’nin sadrazamlığı ile başladığı gibi onun düşmesiyle de sona ermiştir.

Kafkasya ile Doğu ve Orta İran’ın Osmanlı İmparatorluğu’na katılması İran İmparatorluğu’nda büyük bir tepki yarattı, ortaya Nadir Han (Şah) çıktı; Nadir Han’ın Osmanlı fetihlerini geri almaya başlaması, İbrahim Paşa’nın yıllardan beri sinmiş olan muhaliflerine cesaret verdi. İbrahim Paşa’nın bütün akrabasını devletin en önemli mevki ve makamlarına getirmesi de huzursuzluk, kıskançlık yaratmıştı. «Patrona Halil» adında bir hamam tellağının önayak olduğu ayaklanma gittikçe büyüdü, en sonunda İbrahim Paşa’nın hayatına, III. Ahmet’in tahtına mal oldu. İbrahim Paşa 30 Eylül 1730’da idam edildi. Parça parça edilen cesedinin toplanabilen parçaları, Şehzadebaşı’ndaki kütüphanesinin bahçesine gömüldü. Parasını yüzlerce hayır eseri yaptırmaya harcadığı, sanat adamlarına karşı da çok cömert davrandığı için, umulduğu kadar serveti çıkmadı.

Advertisement

Şair Nedim tarafından pek parlak bir şekilde övülen İbrahim Paşa, XVIII. yüzyıl Osmanlı devlet adamlarının en büyüğü sayılır. Şair ve bestekardı. «Ağır Hafif Hümayun Kâr»ı ile «Ağır Çember Mahur Beste»si zamanımıza kadar gelmiştir. Kızları, oğlu Damat Mehmet Paşa, yeğenleri Damat Ali ve Damat Mustafa Paşalar’dan Nevşehirli ailesi yürümüş, pek çok tanınmış devlet adamı yetiştirmiştir.


Leave A Reply