Oğuzname Nedir? Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Oğuzname nedir? Oğuzname’nin içeriği nedir, içindeki yapıtlar, konusu ve özellikleri nelerdir? Oğuzname hakkında kısaca bilgi.

Oğuzname

Oğuzname; Oğuz Kağan Destanı‘na ve sonradan ona eklenmiş öykülere Türk-İslam yazınında verilen addır. Dede Korkut Kitabı’nda yer alan destansı öykülerin de Oğuzname’nin parçaları olduğu sanılır. Oğuz Kağan‘ın yaşamıyla başlayan Türkmen-Oğuz tarihleri, yalnızca Oğuz Kağan’ı anlatan yapıtlar ve Dede Korkut Kitabı’nda yer alan tek tek öyküler için de Oğuzname adı kullanılır.

Oğuz Kağan Destanı’nın günümüze ulaşmış en eski Uygurca metninin 13. yüzyılda ya da 14. yüzyıl başlarında yazıya geçirilirken hangi adla anıldığı bilinmemektedir. Reşideddin’in (ö. 1318) Camiut-Tevarih adlı yapıtının “Tarih-i Oğuzân ve Türkân ve Hikâyât-ı Cihangir-i O” başlıklı bölümünde yer alan Oğuzname Moğolca aslından Farsçaya çevrilmiş, bunun soy bildiren bölümü Yazıcıoğlu Ali’nin (15. yy) Selçukname (Tarih-i Âl-i Selçuk) adlı yapıtının başında “Oğuzname” adıyla Türkçeye aktarılmıştır.

Oğuz Kağan Destanı Hakkında Detaylar

Reşideddin’in yapıtında yer alan öykünün 13. ya da 14. yüzyılda Doğu Türkçesiyle kaleme alınmış manzum bir özeti daha bulunmuş, Hüseyin Namık Orkun’un tanıttığı bu nüsha Kemal Eraslan tarafından incelenerek Türkiyat Mecmuası’nda (1976) “Manzum Oğuzname” adıyla yayımlanmıştır. Ebu’l-Gazi Bahadır’ın Şecere-i Terâkime ve Şecere-i Türki adlı yapıtlarında ise Reşideddin’in kitabında yer alan Oğuzname’nin Türkmenler arasındaki rivayetleri aktarılır.

Oğuz Kağan Destanı

Advertisement

Oğuzname’den Söz Eden Yapıtlar

Oğuzname’den söz eden ya da alıntı yapan başka yapıtlar da vardır. Ebûbekir Abdullah bin Aybek ed-Devadiri’nin Dürerü’t-Tican ve Gurerü’z-Zaman’ında, önce Türkçeden Farsçaya, sonra da Cebrail bin Bahtişu tarafından Arapçaya çevrilen (826/827) bir Oğuzname’den söz edilir. Osmanlı sultanı II. Murad’ın Karakoyunlu hükümdarı Cihanşah’a elçi olarak gönderdiği Şükrullah da (ö. 1488), Tebriz sarayında Uygurca bir Oğuzname gördüğünü Behçetut-Tevarih adlı yapıtında belirtir. Bunlann dışında Hasan bin Mahmud Bayatî’nin Câm-ı Cem Ayîn (1915), Neşrî’nin Neşri Tarihi, Mirhand’ın Ravzatü’s-Safa fi Sireti’l-Enbiya ve’l-Mülûk ve’l-Hulefa, Şerefeddin Ali Yezdî’nin (ö. 1454) Za) ername, Hafız Ebru’nun Zübdetü’t-Tevarih ve Mecmaü’t-Tevarih ve zeyli, İbn Bibi’nin el-Evamirü ‘l-Alâ ‘iyye fi 7- Umuri ‘l-Alâ ‘iyye, Lutfi Paşa’nın Tevarih-i Âl-i Osman (1925) adlı yapıtlarından söz edilebilir.


Leave A Reply