Osmanlı “Klasik Dönem” Mimari Özellikleri ve Yapıları Nelerdir?

0
Advertisement

Osmanlı mimari dönemleri incelenirken ki “Klasik Dönem” mimarisinin özellikleri ile birlikte bu mimari ile verilmiş olan örnek yapılar nelerdir?

16. yüzyılın ortalarında Osmanlı Devleti’nin her alanda ulaştığı güçlü ve üstün durum doğal olarak mimarlığa da yansıdı. Bütün Osmanlı mimarlığının en görkemli ve bir daha aşılamamış yapılarının gerçekleştirildiği bu evre de bu nedenle klasik dönem olarak anıldı. Klasik dönem mimarlığının en önemli kişisi Mimar Sinan‘dı. O, hem yapıtlarında kendisine değin ulaşan mimarlık birikiminin bir bireşimini ortaya koyarak, hem de sınırları en geniş duruma gelen Osmanlı Devleti’nin bütün yapı etkinliğini başında bulunduğu Hassa Mimarları Ocağı aracılığıyla yönetip biçimlendirerek bu döneme damgasını vurdu. Davud Ağa, Sedefkâr Mehmed Ağa gibi Sinan’dan sonra hassa başmimarı olan öğrencileri de onun anlayışını sürdürdüler.

Mimar Sinan Balmumu Heykeli

Mimar Sinan Balmumu Heykeli

Klasik dönem Osmanlı mimarlığında yapıların en önemli özelliği işlevsellik ve yalınlıktı.

Kubbe, bütün yapı strüktürünün biçimlenmesini etkiler hale geldi. Büyük mekânların elde edilmesinde, küçük mekân parçalan bir bütün oluşturacak biçimde birbirine ekleniyordu. Kubbe ve yarım kubbelerden oluşan örtü sistemi ile bunları taşıyan duvarlardan oluşan alt yapı kaynaşarak bir bütün haline gelmişti. Bütünlük yapının tümüyle pencere, kubbe ve yarım kubbe, revak vb gibi tek tek öğeleri arasında da sağlandı. Revaklı avlu, hünkâr mahfili gibi yeni öğeler mimarlığa bu dönemde girdi.

Cami yapılarındaki gelişme, orta kubbesi dört yarım kubbeyle desteklenen Şehzade Camisi’yle sürdü. Bu şema daha sonra Sultan Ahmed Camisi’yle Yeni Cami’de de tekrarlandı. Ama Osmanlı mimarlığının kubbeli merkezî mekân yaratma çabası Edirne’deki Selimiye Camisi’yle doruğa ulaştı.

Selimiye Camii

Selimiye Camii’nin eski bir çizimi…

Gerek Sinan, gerekse izleyicileri tek camilerin yanında külliyeler de yaptılar. Bunların en başında İstanbul’daki Haseki Hurrem Sultan Külliyesi, Süleymaniye Külliyesi, Kara Ahmed Paşa Külliyesi, Lüleburgaz’daki ve İstanbul’da Kadırga’daki Sokollu Mehmed Paşa Külliyesi, Atik Valide Külliyesi gelir. Klasik dönemin Sinan’dan sonraki en önemli selatin camileri olan Sultan Ahmed Camisi ve Yeni Cami de büyük birer külliyenin içinde yer alır.

Süleymaniye Külliyesi

Süleymaniye Külliyesi

Bu dönemde yapılan pek çok büyüklü küçüklü külliye içinde sayısız medrese, imaret, darüşşifa, han, hamam, darülkurra, sıbyan mektebi gibi yapı da bulunuyordu. Klasik dönemin sonlarında büyük camilerin çevresinde yer almayan, hatta bazen bir camisi de bulunmayan daha küçük ölçekli külliyeler de yapıldı. Bunların başlıca örnekleri arasında istanbul’daki Koca Sinan Paşa Külliyesi, Kuyucu Murad Paşa Külliyesi, Köprülü Mehmed Paşa Külliyesi, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi, Amcazade Hüseyin Paşa Külliyesi sayılabilir. Ayrıca Eğri Kemer, Mağlova Kemeri gibi su yapıları; Silivri Köprüsü, Büyük Çekmece Köprü-sü, Drina Köprüsü, Mostar Köprüsü; Siyavuş Paşa Köşkü, Sepetçiler Kasrı, Topkapı Sarayı’ndaki III. Murad, Revan ve Bağdat köşkleri, Sultanahmet’teki İbrahim Paşa Sarayı dönemin önde gelen sivil yapı örnekleridir.

Advertisement

Leave A Reply