Plevne Savaşları Ne Zaman Kimler Arasında Oldu? Nedenleri, Sonuçları

0
Advertisement

Plevne Savaşları hangi tarihte kimler arasında gerçekleşmiştir? Plevne Savaşları’nın nedenleri, sonuçları hakkında bilgi.

Plevne Savaşları

Kaynak: commons.wikimedia.org

Plevne Savaşları

Plevne Savaşları; Osmanlı tarihinde «Doksanüç Harbi» denilen 1877-78 büyük Türk-Rus savaşında Rumeli cephesinde geçen en önemli çarpışmalardır. Kuzey Bulgaristan’ da, Plevne Kalesi’nde kuşatılan Müşir Gazi Osman Paşa, bu çarpışmalarda Ruslar üzerinde büyük zaferler kazanmış, savunma savaşına yeni ilkeler getirerek modern tarihin en büyük askerleri arasında yer almıştır.

1. Plevne Savaşı.

20 temmuz 1877’de Schilder-Schuldner adında, aslında Alman bir orgeneralin idaresindeki Rus orduları, Plevne’yi Osman Paşa’dan almak istediler, pek şiddetli bir topçu ve süngü çarpışmasından sonra 2.847 ölü vererek geri çekildiler. Buna «Birinci Plevne Muharebesi» denir.

2. Plevne Savaşı.

Bu sefer Orgeneral Krüdner, daha büyük kuvvetlerle 30 temmuzda Plevne’ye saldırdı. Sabahtan akşama kadar cehennemi bir topçu ve piyade ateşi içinde geçen bu çarpışmada Osman Paşa, Ruslar’ı bozguna uğratarak püskürttü. Ruslar 7.305 ölü verdiler, birçok esir, malzeme bırakarak kaçtılar. Osmanlı ordusunun zayiatı, 100 şehit, 400 yaralıdan ibaret kalmıştır.

Bunun üzerine Çar II. Aleksander, Osman Paşa’ya karşı, harekâtın komutasını kendisi aldıysa da, Plevne önüne yığılan Rus orduları hiçbir iş göremedi, yüzlerce Rus topu, 58 Türk topunu susturamadı. Yeniden 6 tümeni Plevne önlerine yığan Çar, böylece son yedeklerini ele cepheye sürmüş oluyordu. Bu 6 tümen, en seçkin Rus hassa ve kazak birlikleriydi. Plevne’nin gene düşmediğini gören Çar, Osmanlı Devleti’ne karşı isyan etmiş olan Romanya Prensi Karol’dan pek yalvarır yakarır bir telgrafla imdat istedi. Prens, 3 piyade, 1 süvari tümeniyle Ruslar’ı desteklemeye geldi. Ote yandan, büyük Rus ordularının Plevne önlerine mıhlanmaları, savaşın Ruslar tarafından kazanılamayacağı düşüncesini doğurmuştu. Bütün dünya savaş muhabirleri Plevne’ye dolmuştu. Osmanlı kuvvetleri bu durumdan faydalanabilirdi. Yalnız, bu sıralarda öteki Osmanlı komutanları Osman Paşa’ya yardım etmeyi düşünmedikten başka, aralarında müthiş bir post kavgasına, rekabete girişmişlerdi; birbirlerini çirkin şekilde suçlandırıp düşürmek istiyorlardı.

3. Plevne Savaşı.

11 eylülde oldu. O zamana kadarki kuşatmada dehşetli zayiat veren Ruslar, 432 topla geceli gündüzlü Plevne Kalesi’ni dövüyorlardı. Osmanlı tabyalarının çoğu yerle bir olmuştu. Osman Paşa, bataryalarının yerlerini boyuna değiştiriyordu Bu sonuncu çarpışmada Ruslar, 3’ü general olmak üzere, 15.553 ölü verdiler. Çarpışmanın son safhalarında Osmanlı tabyalarında Ruslar’la Türkler göğüs göğüse vuruştular, Plevne gene düşürülemedi. Bundan sonra artık Osman Paşa, bütün askeri yazarlarca dünya çapında bir asker olarak selâmlandı, uyguladığı savunma ilkeleri incelendi, Avrupa harb akademilerinde öğretilmeye başlandı.

Advertisement

Eylülün ikinci haftasında Ruslar’ın yalnız Plevne önünde verdikleri zayiat 50.000’i geçmişti. Savaş en zorlu noktasına erişmişti. Süleyman Paşa, Osman Paşa derecesinde iyi bir kurmay olup da Şıpkayı geçebilseydi, Rusya için savaşı kazanmak imkânı kalmazdı.

Eylülün son iki haftasında Osman Paşa’nın durumu çok nazikleşmişti. Cephane azalmış, yiyecek tükenmişti. Plevne’ye gelen dört yoldan üçünü Ruslar tutmuştu. Osman Paşa, ancak Sofya yolundan az bir erzak ve cephane takviyesi alabiliyordu; bunların çoğunu Ruslar daha yolda ele geçiriyorlardı.

28 ekimde Orgeneral Gurge, 35.000 kişilik bir kolordu ile, Osmanlı kuvvetlerini Plevne-Sofya şosesinden uzaklaştırdı. Ondan sonra da, çok yüksek ateş kudreti isteyen bu savaşta Osman Paşa için artık ümit kalmadı.

Rus başkomutanı ve Çar’ıh kardeşi Grandük Nikola’nın 2 kasım tarihli çok nazik teslim teklifini Osman Paşa, 13 kasımda, aynı nazik dille kesin şekilde reddetmekle beraber, durumdan ümitli de görünmüyordu. 10 aralıkta ancak birkaç gün daha savaşabilecek malzemesi kaldı. Bunun üzerine Osman Paşa, Rus hatlarını zorla yarıp Sofya’ya çekilmeye karar verdi. Ölçülemiyecek kadar sayı üstünlüğü olan Ruslar’ı yarmak ümidi de son derece zayıftı ama, başka çare de kalmamıştı

Çok kanlı geçen bu yarma hareketinde Osmanlı Kuvvetleri 2.500 şehit, 3.500 yaralı verdiler, Ruslar’a da dehşetli zayiat verdirdiler. Yalnız, başarı kazanamadılar. Osman Paşa’nın bile atı vurulmuş, kendisi de sol dizin den yaralanmıştı.

Bunun üzerine Osman Paşa, birliklerinden elinde kalanları hiçbir işe yaramayacak şekilde harcamaya lüzum görmedi. Kurmay başkanı Tümgeneral Tevfik Paşa’yı Rus öncü komutanı General Strukov’a gönderip teslim anlaşmasını imzaladı. Strukov, Osman Paşa’nın bulunduğu, dizinin sarıldığı yere geldi, Paşa’nın oturma teklifini, saygı göstererek kabul etmeyip ayakta Fransızca olarak konuştu. 12 aralıkta Osman Paşa, Çar’la görüştü, Çar’ın hayranlık dolu, içten gelen tebriklerini kabul etti.

Advertisement

Osman Paşa’nın kahramanlığı ve askerlik dehası, bütün dünyada olduğu gibi Türk milleti arasında da büyük heyecan uyandırmıştır. Sözlerini meçhul bir halk sanatkârının yazdığı, aynı zamanda bestelediği «Gazi Osman Paşa Türküsü», Türk maşeri dehasının açık örneklerindendir. Bu marş, sözleri biraz değiştirilerek, 28 nisan 1960 gençlik hareketinde de, devrin idarecilerine karşı söylenmiş, ağızdan ağza dolaşmıştır. Ayrıca bir de «Plevne Marşı» vardır. Plevne’de Rus kurşun ve gülleleriyle delik deşik olan Türk alay sancakları, bu yaraları ile aynen saklanmış, törenlerde birliklerin önünde yürütülmüştür.


Leave A Reply