Psikolojide İncelenebilen Duygu Çeşitleri

0
Advertisement

Psikolojide incelenebilen duygu çeşitleri nelerdir? Duyguların açıklaması, korkuların kaynağı, saldırganlığın nedenleri hakkında bilgi.

Psikolojide İncelenebilen Duygu Çeşitleri

Bilimin gözlenebilirlik ve ölçülebilirlik ölçütleri dikkate alındığında psikolojinin her tür duyguyu incelediği söylenemez. Örneğin merhamet, kin, onur gibi nesnel olarak gözlenemeyen davranışları psikoloji inceleme konusu yapamaz veya bunlar için güvenilir ölçme araçları geliştirilmemiştir. Psikolojinin en fazla incelediği duygular aşağıdaki gibidir:

Haz: Psikoloji biliminde tüm olumlu duygular “haz” altında incelenmektedir. Haz, bir dürtü veya güdüyle ilgili hedefe ulaşıldığında ve onun doyumu sağlandığında duyulan histir.

Korku: Olumsuz duyguların başında korku ve kaygı gelir. Haz gibi, korkular da gelişim içinde değişir. Yenidoğanda korkuya fiziksel desteğin kaybolması ve şiddetli sesler yol açar. Aylar içinde korku veren durumlara, aniden ortaya çıkan yabancı nesneler ve tehdit edici nesneler eklenir. Çocuk karanlıktan, yalnız kalmaktan korkar. Süreç içinde birlikte olma, sosyal onay ve kendini gerçekleştirme gibi toplumsal motivlerin etkisiyle korkunun içeriği değişebilir. Örneğin kişi arkadaşsız kalma, başkalarınca aşağılanma, üniversitede istediği bölüme girememe gibi durumlar karşısında korkabilir. Bütün bunlar, korkuların büyük ölçüde doğuştan donanımın bir parçası olduğunu fakat bazı korkuların deneyimler sonucu edinildiğini göstermektedir.

Korkuların kaynağı

Travmatik yaşantı: Örneğin bir köpeğin ısırdığı çocuk tüm köpeklerden korkar.

Advertisement

Klasik koşullama: Bu deneyde bebek Albert başlangıçta beyaz tavşandan ve beyaz deney hayvanından korkmamaktadır. Deneyci bebeğin bulunduğu yere beyaz bir deney hayvanı getirir ve ellerini şiddetli bir şekilde birbirine çarpar. Albert sesten korkar. Ancak Albert o sırada ortamda bulunan deney hayvanından da korkar. Bu deneyde korku deney hayvanına koşullanmıştır.

Genelleme: Albert’te korkunun beyaz sakalı olan erkeklere de genellendiği görülmüştür.

Taklit: Bebek veya çocuk, annesini veya kendisiyle yakından ilgilenen kişileri model alır ve onun korkularını taklit eder. Örneğin, annesi örümcekten korkuyorsa çocuk da korkar.

Yaşantılar: Çocuk korkuyu dinlediklerinden, gerçek veya sanal ortamlarda gördüklerinden de öğrenir. Pek çok çocuğun karanlıktan korkmasının nedeni, karanlıkta çocukları kaçıran canavarlar konusunda dinlediği öykülerdir. Bilgisayar oyunları ve televizyonda seyredilen filmler de çocukların korku geliştirmesine neden olabilir.

Kaygı: Korkuların nesnesi vardır, neden korkulduğu bellidir. Kaygı ise bir huzursuzluk hissi, nedeni bilinmeyen bir korkudur. Kaygılı kişi, ne olduğunu bilmediği bir tehlike, felaket veya talihsizliğin beklentisi içindedir. Korkuda olduğu gibi, kaygıda da sempatik sistem faaliyettedir.

Bebeklik ve erken çocuklukta olan olaylar kolay hatırlanamaz. Üstelik insan zihni istenmeyen, tehdit edici durum ve olayları bilinçaltına iter. Gelişimin erken dönemlerinde gerçekleşen korku verici olaylar veya durumlar çocuk tarafından unutulmuştur ya da bunlar bilinçaltındadır. Bu durum ve olaylarla karşılaştığında birey, nedenini bilmediği bir huzursuzluk, bir kaygı duyar.

Advertisement

Öfke: Öfkeyi ortaya çıkaran koşulların başında engellenme gelir. Ayrıca başkaları tarafından zarara uğratılma veya uğratıldığını zannetme, haksızlığa uğrama gibi durumlar da öfkeye yol açar. Diğer duygular gibi, öfkeye neden olan nesne ve olaylar yaşla değişir. Aç bebeğin elinden biberonun alınması onu öfkelendirir.

Amaca yönelik davranışların önüne fiziksel veya sözel engel koyma öfkeye neden olur. Örneğin, genç kız arkadaşlarıyla sinemaya gitmek ister. Annesi ona sinemaya neden gidemeyeceğini açıklar. Genç kız isterse kapıdan çıkıp gidebilir. Ancak annesinin söyledikleri onu engellemektedir. Bu durumda genç kız öfkelenir.

Bir kişiye duyulan öfke diğerlerine de genellenebilir. Örneğin, her isteği babası tarafından engellenmiş olan çocuk, büyüdüğünde otorite konumundaki tüm erkeklere öfke duyar.

Öfke, değer verilen ve model alınan kişiler taklit edilerek de geliştirilebilir. Öfkenin taklit yoluyla öğrenilmesinde, akran grubunun büyük etkisi vardır.

Saldırganlık: Duyguların yol açtığı davranışlardan biri saldırganlıktır. Saldırganlık bir duygu değildir. Ancak duyguların yol açtığı bir davranıştır. Saldırganlık diğer canlı türlerinde de gözlenen bir davranıştır.

Saldırganlığın nedenleri

Engellenme: Bireyin amaca yönelik davranışlarının önlenmesi veya yavaşlatılması sonucu oluşur. Engel fiziksel (Örneğin, oyuncak kutusunu çocuğun ulaşamayacağı yükseklikteki bir dolaba koymak gibi.) veya sözel olabilir (babasının çocuğa makasla oynamamasını söylemesi gibi…).

Öfke: Engellenme veya engellenme korkusu kişide öfke duygusuna yol açar. Öfke de saldırganlık davranışına neden olur.

Güdüleyici durum: Saldırganlık bir güdü gibi işlevde bulunur. Güdü, engellemeyi yaratan kişi veya nesneye zarar vermektir. Tüm duygularda olduğu gibi saldırganlık da nelere yaklaşıp nelerden uzaklaşılacağını belirleyen güdüleyici durum olarak işlevde bulunur. Saldırganlık güdüsü, bütün diğer güdülenme durumları gibi, doyuma ulaşıncaya kadar devam eder. Saldırganlık her zaman açık olarak gösterilmez, içten içe sürebilir. Bu tür saldırganlığa düşmanlık denir.

Taklit: Bunun için sıklıkla kullanılan rol modeli akranlar, çekirdek ailede anne veya babadır.

Saldırganlığın pekiştirilmesi: Örneğin, ergenin saldırgan davranışları akranları ve aile üyeleri tarafından onaylanıyorsa bir olumlu pekiştirme süreci işler. Ergen sosyal onay almaya devam etmek için saldırgan davranışlarını sürdürür.

Advertisement


Leave A Reply