Raymond Poincaré Kimdir? Fransa’yı I. Dünya Savaşına Sokan Siyasetçi

0
Advertisement

Raymond Poincaré kimdir? Fransa’nın I. Dünya Savaşına girmesi ile sonuçlanan politikalar gütmüş Fransız siyasetçinin hayatı ve siyasi kariyeri.

Raymond Poincaré

Raymond Poincaré

Raymond Poincaré, (d. 20 Ağustos 1860, Bar-le-Duc – ö. 15 Ekim 1934, Paris, Fransa), Fransız devlet adamı. 1912’deki başbakanlığı sırasında Fransa’nın I. Dünya Savaşı’na girmesiyle sonuçlanan politikaların belirlenmesinde önemli rol oynamış ve savaş sırasında cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Politeknik Okul da eğitim gördü. Paris Üniversitesi’nde hukuk öğrenimini tamamladıktan sonra 1882’de baroya kabul edildi. 1887’de milletvekili seçildi. Altı yıl sonra eğitim bakanlığını üstlenerek Üçüncü Cumhuriyet tarihinin en genç bakanı oldu. 1894’te maliye. 1895’te ise eğitim bakanlığına getirildi.

1903’te Temsilciler Meclisi’nden ayrıldı ve 1912’ye değin Senato üyeliği yaptı. Bu dönemde. Mart 1906’da getirildiği maliye bakanlığı dışında hükümette görev almadı. Ocak 1912’de başbakan olduktan sonra dışişleri bakanlığını da üstlenen Poincare, Ocak 1913’e değin sürdürdüğü bu görevi sırasında Almanya’nın tehditleri karşısında kararlı bir politika izledi. Ağustos 1912’de Rus hükümetine Fransa’yla Rusya arasındaki ittifaka sadık kalacağı konusunda güvence verdi ve aynı yıl kasım ayında İngiltere’yle, uluslararası bunalımlar sırasında başvurulacak bir antlaşma imzaladı.

Rusya’nın Balkanlar’daki etkinliklerine sağladığı destek ve Almanya karşısındaki uzlaşmaz tutumu savaş kışkırtıcılığıyla suçlanmasına neden oldu.

Ama, Avrupa’da savaşın kaçınılmaz olduğuna ve güvenliğin ancak güçlü bir ittifakla sağlanabileceğine inanan Raymond Poincaré’nin büyük korkusu. Fransa’nın 1870’te olduğu gibi yalnız kalarak askeri bakımdan üstün bir güç olan Almanya için kolay bir av durumuna düşmesiydi. Raymond Poincaré, Georges Clemenceau önderliğindeki solun muhalefetine karşın 17 Ocak 1913’te cumhurbaşkanlığına seçildi. Bu görevi sırasında cumhurbaşkanlığını etkin bir siyasal makam durumuna getirmeye ve sol, sağ ve merkez güçler arasında bir tür kutsal ittifak oluşturmaya çalıştı. Hükümeti Clemenceau’ya teslim ederek I. Dünya Savaşı boyunca ulusal birliği korumak için çaba gösterdi.

1920’de cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra Senato’ya döndü. Yeniden başbakan ve dış işleri bakanı olduğu dönemde (1922-24) Almanya’nın tazminat ödemelerini ertelemesine tepki olarak Fransız birliklerine Ruhr bölgesini işgal emri verdi. Temmuz 1926’daki son başbakanlık döneminde Fransız Frangı’nın değerine istikrar kazandırıp altın standardına geçerek ülkenin içinde bulunduğu ağır mali bunalıma çözüm getirmeye çalıştı.

Hastalığı nedeniyle Temmuz 1929’da başbakanlıktan istifa etmek zorunda kaldı. Son yıllarını Au service de la Frante (1926-33, 10 cilt; Fransa’nın Hizmetinde) adlı anılarını yazarak geçirdi.

Advertisement

Leave A Reply