Sara Hastalığı Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Sara (epilepsi) nasıl bir hastalıktır? Sara hastalığının özellikleri, belirtileri, nedenleri, tedavisi hakkında detaylı bilgi.

saraSara; Bir sinir hastalığıdır, hastanın kendini kaybetmesi, kasılma, çırpınma şeklindeki kıvranmalar başlıca belirtileridir. Sara çok eskiden beri bilinen bir hastalıktır. Eskiden saralı bir kimsenin birdenbire yere düşmesi, sarsılması tanrıların verdiği bir ceza sayılır, bundan dolayı “kutsal hastalık” denirdi. Tıbbın ilerlemesiyle hastalığın şekli, sebepleri ortaya konulmuştur.

Sara kendini ayrı ayrı üç şekilde gösterir: 1) Büyük nöbet; 2) Küçük nöbet; 3) Nöbet yerini tutan belirtiler.

Sara Nöbetleri

Büyük Nöbet. Hastalığın tam gösterisidir. Birçok durumlarda sara nöbeti gelmeden önce çeşitli belirtileri görülür. Bu belirtilerin başlıcaları huy değişiklikleri, kederlenme, sevinç, hareket gösterileri, vücudun bazı kısmında uyuşmalar, karıncalanmalardır. Bunların arkasından (birkaç saat, ya da birkaç gün sonra) nöbet gelir. Nöbet dört kısma ayrılır: a) Esinti devri; b) Kasılma devri; c) Çırpınma devri; d) Uyku devri.

“Esinti” nöbetin hemen başlangıcında gelir. Beyin kabuğunun irkilmeye uğradığını gösteren bu hareket, duyam, duyu organlarında, damarlarda, ruh alanında kendini gösterir.

Advertisement

Hareket esintileri birden koşmaya başlamak kulağını kaşıma, ellerle tuhaf hareketler yapmak gibi hallerdir. Duyum esintileri uyuşma, karıncalanma, vücudun bazı kısmında sıcaklık, ya da soğukluk hissetme gibi haller doğurur. Duyu esintileri görme, işitme, koku alma, tat duyumlarındaki değişikliklerdir şeklinde olur. Meselâ hasta kötü, çirkin şekiller, alevler görebilir, eşyalar olduğundan büyük, ya da küçük görünebilir. İşitme esintilerinde çınlama, uğultu düdük gibi sesler duyulur. Tat ve koku bakımından da hasta nöbet başlangıcında kötü bir tat, ya da koku duyar gibi olur.

Damarların gevşemesi, ya da sıkışmasından dolayı meydana gelen değişiklikler de bu gibi belirtilerde önemli bir yer alır. Meselâ nöbetten hemen önce yüz kızarması, renk solması, göz yaşı, ya da salya akması, terleme görülür. Ruhsal esintilerde hastaya korku fenalık, hafızanın birden kaybolması gibi haller gelir. Esintiler genel olarak, çok kısa, bir iki saniye kadar sürer. Birçok hasta nöbetten hemen önce gelen esintiyi bellediği için nöbet gelene kadar hemen bir yere ilişir, kendisini büyük tehlikeler yaratabilecek düşmelerden korur.

Esintilerin arkasından kasılma gelir. Birden bire vücut kaslarına gelen bu hal hastanın nerede olursa olsun düşmesine yol açar. Gırtlak kaslarının sıkışması yüzünden saralılar çok kere düşerken haykırırlar. Bu anda hasta kendini bütün bütün kaybettiğinden ateşe, suya, yola olduğu gibi yıkılır. Düşen saralı, bir tetanoslu hasta gibi gerilir kalır, gözleri kayar, göz kapakları açılır, soluğu durduğu için morarır. Çene kaslarındaki gerilmeyle hasta dilini ısırabilir. Birkaç saniye, en çok bir dakika kadar süren bu devreden sonra saralı çırpınmaya başlar. Çırpınma ritmik hareketlerle bütün vücutta yaygındır. Bu sırada göz bebekleri büyür, hastalar abdestlerini kaçırabilirler, ağızlarından kanlı köpükler gelir, soluk alma hırıltılıdır. Bir iki dakika süren bu çırpınmalardan sonra hastada soluk kesilir. Bu devre saralılarda oldukça tehlikelidir. Daha sonra horultulu derin bir uyku başlar. Hastaya göre beş dakikadan yarım saate kadar süren uyku devresinden sonra hasta şaşkın, sersem bir halde, ne olduğundan habersiz, uyanır. Bazen uykudan kalkan hasta etrafına saldırır bağırır, çağırır adam öldürebilir, hattâ kendini bile öldürür. Bu hallerin nöbetten önce ortaya çıktığı da olur.

Küçük Nöbet. — Sara nöbeti birçok durumlarda yukarıda anlatıldığı gibi bütün belirtileriyle kendini göstermez. Kimi vakit yalnız bir düşme, baş dönmesi, kısa bir süre kendim kaybetme şeklinde hafif geçiştirilir. Meselâ yemek yiyen bir kimsenin birden durakladığı, elinden çatalı düşürdüğü, sonra gene yemeye devam ettiği görülür. Bu şekilde saralı olan bir çocuk birden bağırarak koşar, anasına, babasına sarılır, sonra gene normale döner. Bu hafif şekilleri ile de saralı bir süre için kendisini kaybetmiş olur.

Nöbet Yerini Tutan Belirtiler. — Bu şekil sarada nöbetler kıvranmalar yoktur. Nöbetlerin yerine çeşitli hareket, duyum, duygu, iç organ bozuklukları ruh bozuklukları geçer. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz: Bir süre için hastada esneme, aksırma, titreme, konuşma bozuklukları istem dışı hareketler, tikler, selâm verir gibi sallanmalar, göz kırpmalar ağrılar, yarım baş ağrıları, görme işitme, tat alma bozuklukları hazım bozuklukları, yatağa işemeler, kalp ağrıları, astım nöbetleri, neşesizlik, sıkıntı, huy değişiklikleri, öfke, hırsızlık, ırza tasallût, içkiye düşkünlük gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerden ilgi çekici biri de seyahattir. Böyle nöbet yerine geçen sara gösterisinde hasta büyük seyahatlere çıkar; her haliyle normal görünüştedir ama, yaptığı işlerden asla haberi yoktur. Seyahati sırasında her hangi bir yerde kendine gelerek büyük bir şaşkınlık içinde kalır. Nerede bulunduğunu, oraya niçin geldiğini bir türlü anlayamaz.

Saranın Sebepleri ve Tedavisi

Advertisement

Bazı bilginler sarada, küçük ölçüde de olsa soyaçekimin payı olduğunu ileri sürerler. Bazıları ise bunu reddederler. Beyin kabuğunu etkileyen çarpma, vurma, yaralanmaların saranın oluşunda çok büyük payı vardır. Doğum sırasında çocuğun uğradığı basınçlar, sıkışmalar ileride saranın çıkmasına yol açabilir. Daha sonraları baş travmaları yüzünden beyin üzerine gerek doğrudan doğruya, gerekse dolayısıyla gelen etkilerle sara nöbetleri ortaya çıkabilir. Travmalardan başka sinir sistemi frengisi, beyin urları, ansefalit, menenjit, beyin apsesi de saraya yol açabilir. Bazen alkol, üremi, kurşun, cıva, striknin zehirlenmeleri de saraya yol açar. Seyrek olmakla birlikte vücudun her hangi bir bölgesinde bulunan yaralardan, barsak asalaklarından, safra kesesi taşlarından, bazı ameliyatlardan, bademcik iltihaplarından dolayı tepke yoluyla da sara belirtileri görülmüştür.

Saranın tedavisi neden ileri geldiğine göre yapılır. Saralı sakin bir hayat sürmelidir. Maddi, mânevi bir rahatlık içinde bulunmalı, çalışma ve uyku saatleri düzene konulmalıdır. Sara tedavisinde beyin kabuğunun irkilmesini azaltan ilâçlar arasında brom, lüminal, hidantoin gibi ilâçlar oldukça iyi gelmektedir. Yalnız, bu ilâçlar muhakkak doktor kontrolunda alınmalıdır.


Leave A Reply