Seçici Geçirgen Zar Modeli Nedir? Özellikleri ve Görevleri Nelerdir?

0
Advertisement

Hücrede geçen temel olaylardan birisi olan seçici-geçirgen zar modeli ve difüzyon, osmoz, diyaliz, osmotik basınç, pinositoz, fagositoz, endositoz hakkında bilgiler.

Hücre zarından bazı moleküller kolaylıkla, bazıları güçlükle bazıları ise kolayca geçer. Genel olarak küçük moleküller su, CO2 glikoz, aminoasit gibi maddeler kolayca geçer. Nişasta hücre zarından geçemez. Nötr moleküller iyonlardan, eksi yüklü iyonlar, artı yüklü iyonlardan, yağda çözünen (A, E, D, K vitaminleri) ve yağ çözücü maddeler ( Alkol, eter, kloroform) kolayca geçer.

Difüzyon:

Sıvı ve gaz moleküllerinin yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona yayılmasına denir. Bir beherdeki suya bir miktar şeker atılacak olursa, şeker tanecikleri bir süre sonra eriyerek her tarafa eşit olarak yayılır.

Osmoz:

Su ve su gibi çözücü maddelerin hücre zan gibi seçici-geçirgen zardan difüzyonuna denir. Genel olarak osmoz terimi suyun hücre zarından difüzyonu olarak tanımlanır.

Diyaliz:

Çözünmüş maddelerin seçici geçirgen zardan difüzyonuna denir.

Diyaliz

Advertisement

(A) Düzeneği:

Diyaliz olayını göstermek için parşömen kesesi yapılır. Glikoz çözeltisi ile doldurulur. Bu kese daha sonra suyla doldurulmuş beher içine yerleştirilir. Eğer delikler yeterli genişlikte iseler glikoz moleküller zardan diyaliz edecektir. Uygun bir süre sonra dışardaki ve içerdeki glikoz içeriği analiz edilirse aynı olduğu görülecektir. Moleküllerin zardan difüzyonu devam edecek ama yoğunlukta bir değişim olmayacaktır. Kesedeki zar delikleri bir dereceye kadar küçükse (seçici geçirgen zar) farklı bir olay gözlenebilir.

(B) Düzeneği:

Bu durumda su molekülleri difüzyon yapacak şeker molekülleri diyaliz yapamayacaktır. Kesenin ağzındaki mantar tıpaya bir cam boru takarsak sonucu izleyebiliriz. Bu kese şeker çözeltisi ile doldurulur ve beherdeki suya yerleştirilirse şeker molekülleri zarı geçemeyecek ve torbaiçinde kalacaktır. Su molekülleri, zardan kese içine girecektir. Zar içindeki sıvı %5 glikoz, %95 sudur. Zar dışındaki su konsantrasyonu ise %100’dür. Bundan dolayı su molekülleri yüksek konsantrasyonlu dış ortamdan kese içine, düşük kon-santrasyonlu ortama geçerler. Suyun osmozu devam ettikçe su cam boru içinde yükselir. Cam tüpteki su ağırlığının tüpe yaptığı basınç, keseye girmek isteyen su moleküllerinin yaptığı basınca eşit oluncaya dek boru içinde yükselecektir.

Osmotik Basınç:

Cam boru içindeki suyun basıncına şeker çözeltisininin osmotik basıncı denir. Canlı hücre sıvısında bulunan çözünmüş tuzlar, şekerler, aminoasitler, proteinler ve diğer suda çözünen maddeler sıvıya belirli bir osmotik basınç kazandırır. Bu hücreler aynı osmotik basınçtaki bir sıvı içerisine yerleştirilirse su moleküllerini dıştan içe, ya da içten dışa net olarak görülebilen bir hareketi yoktur. Hücrenin şişmeye ya da büzülmeye eğilimi yoktur. Bu tür sıvılar hücreye göre izotoniktir. Hücrenin bulunduğu sıvının içindeki çözünmüş madde konsantrasyonu hücredekinden büyük ise, hücre dışarı su verir. Bu tür sıvılar hücreye göre hipertoniktir. Eğer etrafındaki sıvının çözünmüş madde konsantrasyonu hücreye oranla düşük ise bu sıvılara hipoto-nik denir. Su hücreye girmeye çalışacak ve sonunda hücre şişecektir. % 0.9’luk NaCL (tuz) çözeltisi fizyolojik tuz olarak adlandırılır. İnsan hücrelerine izotoniktir. % 6’lık NaCL çözeltisine konulan alyuvarlar şişer ve patlar. % 1.3’lük tuz çözeltisine konanlar buruşarak büzülür ama % 0.9’luk çözeltiye konanlar, değişmez. Çok hipotonik tatlı su ortamında yaşayan amip, paramesyum gibi bir hücreli organizmalarda yaşadıkları ortamdan organizma içine osmoz yapan fazla suyu dışarı püskürten boşaltım kofuluna (kontraktil koful) sahiptirler. Bitkiler fazla suyu dışarı atacak boşaltım kofuluna sahip değildir, fakat selüloz çeper bitkilerin gereğinden fazla şişmelerini önler, hücrelere su girdikçe Turgor basıncı denen iç basınç ortaya çıkar. Bu basınç osmotik basıncı dengeler ve daha çok su molekülünün hücreye girmesini önler. Genellikle bitki hücrelerinin özelliği olan Turgor basıncı otsu bitkilerin ve yaprakların dik durmasını sağlar.

Plazmoliz:

Hücre kendisine oranla hipertonik bir çözeltiye konursa, su kaybedip büzülmesine denir. Deplazmoliz: Plazmolize uğrayan bir hücrenin hipotenik bir ortama konulduğunda su olarak eski durumuna dönmesine denir.

plazmoliz

Aktif Taşıma:

Hücrenin enerji harcayarak, düşük konsantrasyondan yüksek konsantrasyona madde difüzosyonu gerçekleştiriyorsa buna aktif taşıma denir.

Advertisement

Aktif Taşama

Pinositoz:

Hayvan hücrelerinde, hücre zarından sitoplazmaya doğru meydana cep veya kese şeklindeki çöküntülere büyük moleküllü sıvı maddeler dolar. Bu kısım daha sonra zardan ayrılarak, besin kofulu gibi sitoplazmaya dahil olur. Böylece sıvı besinler hücre içine alınarak sindirilir. Bu olaya pinositoz denir.

fagositoz

Fagositoz:

Hayvan hücrelerinde, hücre zarı dışarıya doğru sitoplazma ile uzantılar meydana getirir. Büyük moleküllü katı maddelerin bu sitoplazma uzantıları tarafından sarılarak hücre içine alınmasıdır. Amipler besinlerini, kandaki akyuvarlar mikropları fagositozla alırlar.

Endositoz:

Fagostoz ve pinositozla hücrenin dış ortamdan madde alması olayıdır. Hücrenin ürettiği büyük moleküllü maddeleri dışarı attığı da görülür, bu olaya da Eksositoz denir. Sindirim enzimlerinin midle boşluğuna atılması bir endositozdur.


Leave A Reply