Şinasi Kimdir?

0
Advertisement

Büyük Türk edebiyatçı yazarlarından olan Şinasi hayatı , dönemi ve eserleri ile ilgili olarak bilgiler veren yazımız.

ŞinasiŞinasi (1826 -1871), edebiyatımızın, fikir hayatımızın Batı’ ya yönelmesi hareketlerinde gerçek yararlığı görülen Türk büyüklerinden biridir.

İbrahim Şinasi, Bolu’lu bir topçu yüzbaşısının oğludur. Kendisi daha iki üç yaşlarında iken babası Şumnu Savaşı’nda şehit olmuş; yetim kalan çocuğu, büyük yoksulluklar içinde, annesi büyütmüştür. Şinasi ilk öğrenimini mahalle okulunda tamamladıktan sonra Tophane Kalemi’ne memur girdi, oradaki iki katipten önce Arapça ile Farsça öğrendi; daha sonra, Müslüman olup Osmanlı hükümeti hizmetine giren Reşat Bey adını taşıyan bir Fransız’dan da Fransızcayı elde etti.

1839’da, Tanzimat’ın ilanından sonra, Avrupa’ya öğrenim için gençler gönderilmeye başlanmıştı. Şinasi, öğrenim için Batı’ya gönderilen ilk sivil Türk öğrencisi olmuştur. Paris’teyken, onun zekasını, çalışkanlığını haber alan Sadrazam Büyük Reşit Paşa, Şinasi’yı korudu, onun özellikle maliye konusunda öğrenim yapmasını tavsiye etti. Ancak, genç öğrenci, maliye ile birlikte, çok sevdiği edebiyat konularını da ihmal etmedi. Paris’te tanınmış türkologlardan Sacy ile şair Lamartine ile yakın dostluklar kurdu.

Şinasi’nin, öğrenimini tamamlayıp yurda döndükten sonra devlet dairelerindeki görevi sürekli olmadı. Reşit Paşa ile Ali Paşa arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden, zaman zaman görevinden uzaklaştırılıp yeniden dönmek durumlarında kaldığı için, resmî işlere karşı ilgisi, sevgisi azalmıştı. Basın hayatına atılarak, arkadaşı Agâh Efendi ile birlikte «Tercüman-ı Ahval» gazetesini kurdu. Bir, iki yıl sonra da «Tasvir-i Efkâr» gazetesini çıkarmaya başladı. «Tasvir-i Efkâr» Türk basın hayatının fikir, haber, değer yönlerinden ilk büyük, gerçek gazete örneğidir.

Genç Namık Kemal‘i de gazetesine alıp onu yetiştirmeye başlayan Şinasi, bir süre sonra «Tasvir-i Efkâr»ı Namık Kemal’e bırakıp yeniden Paris’e giderek kendini dil, edebiyat çalışmalarına verdi. Büyük ölçüde bir «Türk Lügati» hazırlıyordu. 1870’te İstanbul’a döndü, eserini yayınlamak için, Yusuf Kâmil Paşa’nın yardımı ile, bir basımevi kurarak çalışmalarına başladıysa da, beynini kemiren bir ur yüzünden, henüz kırk beş yaşlarındayken, öldü. Kemikleri Ayaspaşa’daki apartman temellerinin bîri altında kalmıştır, bugün bu büyük fikir adamımızın mezarı bile yoktur.

Advertisement

Şinasi’nin Büyük Hizmetleri

Tanzimat’la başlayan, Doğu’dan Batıya yönelme hareketinde Türk aydınlarına, Türk fikir, sanat adamlarına ilk düzenli yolu çizen, gösteren, ilk ışığı tutan Şinasi olmuştur. O gerçek, şuurlu bir aydın, özden bir yurtseverdi. Edebiyat, fikir, basın alanlarında, yeni yetişen değerlere öncülük etti. Gazetecilik, şiir, nesir, tiyatro, halk bilgileri, dilcilik gibi çok çeşitli yönlerde çalıştı, eserler vücuda getirdi.

Şiirlerinde, nesirlerinde dil, şekil, ruh ve anlam bakımından büyük yenlikler getirmiş olan Şinasi, fikir ve edebiyat dünyamızda medeni cesaretin de öncülerindendir. Mutlakıyet devrinde yaşadığı halde, Sadrazam Reşit Paşa için yazdığı bir manzumede; ona «Reisicumhur» diye hitap edebilmiş, bu deyimi Türkiye’de ilk defa o kullanmıştır. «Tanzimat Fermanını» kastederek: «Bildirir haddini sultana senin kanunun…» diyen de Şinasi’dir.

Türk edebiyatında ilk defa tiyatro eseri Şinasi yazmıştır. «Şair Evlenmesi» adında, bir perdelik komedi olan bu eser, dili, tezi bakımından edebiyat tarihimizin uç noktalarından biridir. Kurduğu ve yaşattığı gazeteler ile, bu gazetelerdeki değerli makaleleriyle, Şinasi, Türk basınının da Öncüsüdür. Bundan dolayı, kendisine «Gazeteciliğimizin Babası» denilir.

Şinasi’nin en büyük eseri, bütün ömrünü koyduğu «Kamus»u (büyük lügati) olacaktı; erken ölümü bu çok faydalı çalışmasını yarıda bırakmış, eserinin müsveddeleri de sonradan kaybolmuştur. Başlıca basılı eserleri «Müntehabat-ı Eş’ar» (şiirlerden seçmeler), «Terceme-i Manzume», «Şair Evlenmesi», «Durub-u Emsal-i Osmaniye» (Osmanlı Atasözleri )dir. Gazete sayfalarında kalmış yüzlerce makalesi de vardır.

Advertisement


Leave A Reply