Sirkin Tarihçesi

0
Advertisement

Sirk ne zaman, nerede doğdu? Eski Roma’da sirk, sirkin tarihçesi, tarihi gelişimi ve modern sirkler hakkında bilgi.

sirk

Sirkin Tarihçesi

Romalılarda, bazı oyunlara ve halka açık gösteriler ile kutlamalara ayrılmış yer; XVIII. yy’dan sonra beceri, güç, palyaço numaraları, binicilik ve hayvan terbiyeciliğinden oluşan gösterilerin yapıldığı, genellikle kapalı, daire biçiminde yerdir.

ESKİ ROMA’DA SİRK

Anlayış olarak Yunan hipodromlarından alınmış, uzunlamasına geniş bir yapı olan Eski Roma sirkini, gladyatör dövüşlerinin yapıldığı yuvarlak amfiteatrla karıştırmamak gerekir. Eski Roma’da on ikiden fazla sirk vardı. Sirklerin en eskisi olan Circus Maximus ya da Büyük Sirk’in varlığı krallık dönemine kadar uzanır. Dört kulenin kestiği üç katlı büyük bir revak (sütunlu giriş) Sezar’ın yaptırdığı onarım sonucu 350 000’den fazla seyirci alabilen basamakların ana dayanağı durumundaydı. Bu basamaklarda iki özel loca ayrılmıştı: Biri imparator, öbürü de büyük bir olasılıkla bu oyunların parasal yükümlülüğünü karşılayan önemli kişi içindi. Etrafı çevrili alan içinde 634 m uzunluğunda bir arena vardı: Dikilitaşlar, heykeller ve bir revakla süslü alçak bir duvar (spina), arenayı uzunluğuna ikiye bölüyordu, böylelikle arabaların yarışabileceği uzunlamasına bir pist belirlenmiş oluyordu. Sirk alanının yuvarlak uç bölümünden birinde ahırlar ve araba yerleri vardı. Öbür uç bölümse kazananların çıkışma ayrılmış zafer takıyla süslenmişti. Büyük Sirk’ten geriye günümüzde yalnızca harabeler kalmıştır.

Caracalla Sirki gibi bazı sirkler korundu. İmparatorluğun öbür kentlerinin de kendi sirkleri vardı: Özellikle Galya’da Arles ve Vienne’de bu tür sirklerin kalıntılarına rastlanmıştır. Sirk oyunları terimi genel olarak ilk bilimleri araba yarışları ve yumrukla yapılan dövüşler olan çeşitli gösteriler ve yarışmaları belirtiyordu. Bu oyunların kökeni Roma tarihinin ilk anlatılarından birine kadar dayanır: Romulus’un Sabinleri Roma’ya çekmek ve böylece arkadaşlarına eşler bulmak için bu oyunları ortaya attığı söylenmektedir. Daha sonra sirk, büyük savaş gösterilerinde, zafer kazanmış generaller ve konuşmaları halkı etkilemek isteyen prensler için kitlelerin ilgisini çekmeyi sağlayan alan durumuna geldi. Oyunlar ikinci sınıf yurttaş olan pleblerin Roma kentine girmelerine yardımcı olan gerçek kurumlardı. Oyunlara başlamadan önce bir ayin alayıyla inanan halkı hoşnut etme işlemi de unutulmuyordu. Ama bu oyunlar gladyatörlerin uzmanlaştığı kanlı niteliğe sahip değildi. Böylece “Truva Oyunları”nda Roma’nın genç soyluları atlı olarak, danışıklı dövüşlerde karşı karşıya geliyorlardı. Sirk içinde aynı zamanda süvari ve piyadelerle savaş sahneleri, büyük manevra biçimleri canlandırılıyordu. Bununla birlikte, sirkte gladyatörlerin görülmeye başlaması av (venatio) dolayısıyla oldu. Avda gladyatörler atla ya da atsız, yırtıcı, vahşi hayvanlar, filler, boğalarla izleyicilerin zevki için dövüşüyorlardı. Daha sonraları, yürekli görünmek isteyen imparatorlar halkı da av partilerine ortak ettiler: Herkes duruma uygun olarak orman biçiminde düzenlenmiş arenaya inmeye çağrıldı ve arenaya bırakılmış savunmasız ve çok sayıda av hayvanı yakalandı. Ama sirkteki asıl yarışlar araba yarışları oldu. Belli bir dönemden başlayarak arabacılar, beyaz, kırmızı, mavi ve yeşil (mavi ve yeşil en önemlileriydi) olmak üzere dört grupta yarışmaya başladılar. İmparator diktatörlüğüyle susturulmuş bir Roma’da, komploların yaygınlığı, ayaklanmalara neden olan rekabeti körükledi. Bu düşünceyi başka alanlara çekmenin önemini kavrayan birden çok prens bu tutkuyu güçlendirdi. Daha sonraları, Bizans’ta aynı olay başka bir düzeyde ortaya çıktı. Komplolar gerçek bahisler, sirk de bir siyasal anlatım alanı durumuna geldi. Ama her şeyiyle Romalıların özelliğini taşıyan sirk oyunları, Hristiyanlığın gelişimiyle – özellikle Constantinus’tan başlayarak – söz konusu edilmeye başlandı. Araba yarışlarıysa 1204’te Bizans’ın Haçlılar tarafından fethedilmesinden sonra eski önemini yitirdi.

Advertisement

MODERN SİRK

Eskiçağ sirk tipi, Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Avrupa’da ortadan kalktı. Ama güç ve beceri temeline dayanan gösteri biçiminin yeniden ortaya çıkışı, daha sonra art arda gelen hokkabaz, atlet, taklitçi ve ip cambazı kuşağı sayesinde oldu. Bunlar Ortaçağ ile XVIII. yy. arasındaki dönemde Avrupa’yı dolaşan gezginci topluluklar oluşturmuşlardı. Fuarlarda ya da katedrallerin avlularında küçük tiyatro oyunları canlandıran bu

MODERN SİRK

Eskiçağ sirk tipi, Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Avrupa’da ortadan kalktı. Ama güç ve beceri temeline dayanan gösteri biçiminin yeniden ortaya çıkışı, daha sonra art arda gelen hokkabaz, atlet, taklitçi ve ip cambazı kuşağı sayesinde oldu. Bunlar Ortaçağ ile XVIII. yy. arasındaki dönemde Avrupa’yı dolaşan gezginci topluluklar oluşturmuşlardı. Fuarlarda ya da katedrallerin avlularında küçük tiyatro oyunları canlandıran bu “panayır cambazı” aileler genellikle İtalyan kökenliydiler. İngiliz ve İspanyollarla birleşerek 1750’lere doğru ilk gezginci sirk gruplarım oluşturdular. Ama, ilk modern sirki 1770’te Londra’da İngiliz Philip Astley (1742-1814) kurdu..Başlangıçta, üstü açık dairesel, geniş bir alanda kurulan bu sirk, daha sonra 1779’da tahtadan yerleşik amfiteatrda çalışmaya başladı. Kendisi de at cambazı olan Astley, gösterisini ip dansçıları, akrobat ya da palyaço numaralarıyla kesilen binicilik gösterileri üstünde yoğunlaştırıyordu. Astley 1794’ten başlayarak sahne ve pisti birleştirdi, böylece at cambazları ve akrobatların gösterilerini birlikte yapmaları sağlandı. Astley sirkini taklit eden ilk Avrupa sirklerinin başarısı, fuarların cambaz tiyatrolarına özgü fantezilerle bando ve geçit törenlerini iyi biçimde bir araya getirmesinden kaynaklandı.

Sirkin gelişmesi (1800-1835) Fransa’da Franconiler ve Dejean (1786-1879), Almanya’da Christoph von Bach (1768-1834), İngiltere’de Andrew Ducrow (1792-1842), Amerika’daysa John Robinson (1802-1888) sayesinde oldu. Önceleri temelde binicilik becerileri çevresine oturtulmuş olan sirk, 1820’lerden başlayarak gittikçe önemli bir yer tutacak olan pantomime yöneldi. Pantomim 1840’lara doğru, 700 ya da 800 oyuncunun yer aldığı, çoğunlukla askerlikle ilgili büyük tarihi olayları canlandıran gösterilerin temeli durumuna geldi.

1835’lere doğru gezginci sirk, Thomas Cook sayesinde büyük gelişme gösterdi. Sirkin hemen hemen sürekli gezginci olduğu Amerika dışında, altı ay çalışan gezginci sirk, kış aylarında yerleşik olarak açık olan sirkin bütünleyicisi oldu.

Advertisement

Sirkin en başarılı dönemi (1835-1880), yeni numaraların ortaya çıkmasıyla kendini gösterdi: Sırık ve merdiven üstünde denge (1835); sabit trapezler ve halkalarla hareketler (1850’ye doğru); uçan trapez (1859); vb. Önce komik binici, sonra komik cambaz olan palyaço, 1840’tan başlayarak, yüz hareketleriyle komiklikler yapan ve 1870’e doğru aşırı ve gülünç makyajlı kişiliği veren özellikleriyle evrim gösterdi. Hayvanların kafesler içinde izleyicilere gösterilmesi modern sirkin önemli bir öğesi durumuna geldi. Daha sonra at, köpek, aslan gibi hayvanların eğitilerek bunlara çeşitli “numaralar” yaptırıldığı görüldü.

Çağdaş sirkin doğuşu, 1871’e, yâni A.B.D’li Barnum’un (1810-1891) World’s Fair’i kurduğu yıla dayandırılabilir. Bu dev gezginci sirk, Barnum’un ortağı William C. Coup (1837-1895) tarafından birkaç yıl sonra Greatest Show on Earth’e dönüştürüldü. 15 000 kişiyi alabilen dev çadırı, at üstünde yapılan gösterileri, basın ve reklam afişleriyle desteklenerek uluslararası bir ün kazanmasını sağladı ve böylece Greatest Show büyük sermayeye dayanan yeni bir sirk tipinin ortaya çıkmasının öncüsü oldu (Greatest Show 1956’da dağıldı). 1900’den başlayarak, Fransa ve İngiltere’de görülmeye başlayan geleneksel sirk, izleyicisini ve oyuncularım kendine çeken müzikhollerin rekabetine karşı güçlükle savaşım verdi. 1920’den sonra, gezginci büyük çadırlardan oluşan sirklerin daha da geliştiği görüldü ve sirk artık büyük bir sanayi işletmesi durumuna geldi.


Leave A Reply