Ya Başlamamalı Ya Bitirmeli Ne Demek? Örnek Kompozisyon İle Açıklaması

0
Advertisement

“Ya Başlamamalı Ya Bitirmeli Ne Demek?” başlıklı bir kompozisyon, hayatta başarılı olmak için önemli bir ilke olan “kararlılık” konusunu ele alabilir. Aşağıda bir örnek kompozisyon verilmiştir:

Ya Başlamamalı Ya Bitirmeli

Kaynak: pixabay.com

Kararlılık, bir hedefe ulaşmak için başlamadan önce kendinize verdiğiniz sözü tutmaktır. Ancak hayatta karşınıza birçok fırsat ve seçenek çıkabilir ve bazen ne yapmanız gerektiği konusunda kararsız kalabilirsiniz. Bu noktada “ya başlamamalı ya bitirmeli” ilkesi devreye girer.

Bu ilke, işe başlamadan önce ne kadar zor olursa olsun tamamlamak için kendinize söz vermeniz gerektiğini ifade eder. Bu kararlılık, belirli bir hedefe ulaşmak için gerekli olan eylemleri gerçekleştirmenize ve bu hedefe ulaşana kadar devam etmenize yardımcı olur.

Bu ilke aynı zamanda, hedefe ulaşmak için başladığınız bir projenin ortasında pes etmeyeceğinizi de ifade eder. Başlamak kolaydır, ancak zorluklar ortaya çıktığında veya hedefe ulaşmak için uzun bir yolculuğa çıktığınızda devam etmek zor olabilir. Bu noktada, kararlılığınızı ve “ya başlamamalı ya bitirmeli” ilkesini hatırlamak, hedefinize ulaşmak için tekrar motive olmanızı sağlayacaktır.

Bu nedenle, hayatta kararlı olmak ve “ya başlamamalı ya bitirmeli” ilkesini benimsemek, başarıya giden yolda önemli bir adımdır. Herhangi bir hedefe ulaşmak için adım atarken, kendinize kararlılığınızı hatırlatın ve ne kadar zor olursa olsun, başlamak ve bitirmek için kendinize söz verin.

Anafikir : Ele alınan işi mutlaka bitirmelidir.

Ya Başlamamalı Ya Bitirmeli

Çevreye şöyle bir göz atacak olursanız, her an bir şeye heves edip harekete geçen, sonra yarım bırakan insanların çoğunluğu kapladığını göreceksiniz. Böylelerine maymun iştahlı denir. Hiç şüphesiz maymun iştahlılık, insanın en basit zaaflarından biridir; ruh derbederliğinin, başıboşluğun da bir ifadesi sayılır.

Advertisement

Böyle olur olmaz heveslerin yarıda bırakılmasından sonra ruhda açılan boşlukların karanlığına, huzursuzluğuna düşmeden önce, şöyle kendi tutumumuz ve davranışlarımız üzerine düşünelim. Şikâyetlere başlamadan önce kendimizi yargılayalım. İçinde bulunduğumuz boşluklar kaderin bir cilvesi midir, yoksa kendi kaprislerimizin bir sonucu mudur?

Unutmayalım ki, başı boş, gayesiz ve faydasız yaşayalım diye gelmedik dünyaya. İyi olmak, bir iş yapmak, fayda sağlamak gibi çeşitli amaçlarımız olmalı. İnsan olarak, üstün bir yaratık olarak da tuttuğunu koparabilmeli. Ruhu gereksiz heveslerden, kararsızlıklardan, yersiz bunalımlardan kurtarabilmeli.

Bir işe başlamak, bir karar vermektir. Yarım bırakmak bir karardan dönmektir. Kararında durmamak sakat bir karakterin, zayıf bir kişiliğin belirtisidir. Böyle insanlar hayatta hiç bir alanda başarı sağlayamazlar. Ömürleri «ah» larla, «vah»larla, «keşke»lerle dolu olarak bomboş geçer. Hiç şüphesiz, kendine ve topluma faydalı olmak isteyen eğitilmiş, sağlam karakterli insanların özendiği bir yaşama şekli değildir bu.

Karakter de bir takım tecrübeler ister. Başlanan işi ne pahasına olursa olsun bitirmek alışkanlığını kazanmak karakter gelişmesinde ve mutlulukların yaratılmasında büyük rol oynar.


Leave A Reply