Yer İle İlgili Atasözleri ve Anlamları Açıklamaları, İçinde Yer Geçen Atasözü

0
Advertisement

İçinde yer kelimesi geçen atasözleri nelerdir, hangileridir? Yer ile ilgili atasözleri ve anlamları ve açıklamaları, yer atasözleri hakkında bilgi.

Yer İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

Arka resim kaynak: pixabay.com

Yer İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

  • “aç yeri başka, acı yeri başka” insanın yüreği ne denli acıyla dolu olsa da yemek yemeyi ister.
  • “adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork” duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
  • “ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz” davranışlarına engel olacak hiçbir takıntısı yok.
  • “ağır taş yerinden oynamaz” ağırbaşlı insan kimsenin oyuncağı olmaz, onu yıpratmaya kimsenin gücü yetmez.
  • “ah yerde kalmaz” kötülük cezasız kalmaz.
  • “alçak yer yiğidi hor gösterir” basit bir çevrede yaşayan, önemsiz bir görevde çalışan her yönden değerli olan kişi önemsiz bir görevde çalışıyorsa yeteneklerini tam olarak gösteremez, bundan dolayı değeri anlaşılmaz.
  • “alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır” bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar.
  • “alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır” insan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlarını da ona göre seçmelidir.
  • “altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz” değerli kişi veya nesneler, ne türlü uygunsuz koşullar içinde bulunurlarsa bulunsunlar değerlerini ve niteliklerini yitirmezler.
  • “altın yere düşmekle pul olmaz” üstün nitelikli kişinin değeri, bulunduğu yerden uzaklaştırılmasıyla azalmaz
  • “anan güzel idi hani yeri, baban güzel idi hani evi” hiçbir duruma güvenilmez, bizim olan şeyler elimizde sürekli olarak kalmazlar.
  • “ar kadar eri olanın, dağ kadar yeri olur” çalışkan kişileri olan aile ve toplumlar her yerde bol kazanç elde ederler.
  • “ateş düştüğü yeri yakar” bir acıyı onu çekenden başkası tam anlayamaz veya aynı ölçüde üzülemez.
  • “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” küçük de olsa birtakım belirtilerin önemli olaylara işaret olduğunu anlatan bir söz.
  • “ateş olsa cirmi kadar yer yakar” hasmın pek önemsenmediğini anlatan bir söz.
  • ” ateşle barut bir yerde durmaz ” kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir..
  • “ayağının bastığı yerde ot bitmez” uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir

Devamı

  • “bal olan yerde sinek de olur” güzel şeylerin çevresinde, ondan yararlanmak isteyen asalaklar dolaşır..
  • “çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme” kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir.
  • “çatal kazık yere batmaz ” birden çok kimsenin söz sahibi olduğu iş yürümez.
  • “çivi çıkar ama yeri kalır” gönül yarası kapansa da unutulmaz.
  • “çuvaldız yurdusu (gözü) kadar yerden deve denli soğuk girer” 1) soğuk küçücük bir delikten bile girebilir ve rahatsızlık verebilir; 2) bazı küçük olaylar büyük olaylara yol açabilir.
  • “ayağının bastığı yerde ot bitmez” uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir
  • “çocuğun bulunduğu yerde dedikodu olmaz” küçük çocuğun bulunduğu yerde herkes çocukla uğraşmaktan dedikodu yapmaya fırsat bulamaz.
  • “dağ ardında olsun da, yer altında olmasın” yaşasın da uzakta olsun.
  • “davetsiz yere kedilerle köpekler gider” bir yere çağrılmadan gitmek, kişiyi aşağılatan bir davranıştır.
  • ” delikli boncuk (taş) yerde kalmaz” az çok işe yarayan her şeyin isteklisi bulunur.
  • “dert gider amma yeri boş kalmaz” insan bir dertten kurtulduğunda onun yerine başka bir dert geleceğini iyi bilmelidir.

Devamı

  • “deve deve yerine çöker” yitirilen değerli kimsenin, elden çıkan değerli şeyin yeri boş kalmaz.
  • “diken battığı yerden çıkar” zarar hangi yönden geldiyse ancak o yönden giderilir.
  • “ekmediği yerden biter” umulmayan ve istenilmeyen yerde karşılaşılan kimseler için kullanılan bir söz.
  • “el beğenmezse yer beğensin” çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
  • “erim er olsun da yerim çalı dibi olsun” kadının kocasının fakir olması önemli değildir, yeter ki aile sorumluluklarını yerine getirsin.
  • “eşeğin sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin” kötü bir sonuç meydana geldiğinde sorumlu olmamak için işi, sahibinin isteğine uygun olarak yap.
  • ” eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez” aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur.
  • “gailesiz baş, yerin altında” herkesin bir sıkıntısı vardır, bu sıkıntılar ancak ölümle biter.
  • “gidilmeyen yer senin değildir” gidemediğiniz yerinizin, kullanamadığınız malınızın size bir yararı olmaz.
  • “gökten ne yağdı da yer kabul etmedi” büyüklerden gelen şeyleri küçükler geri çeviremezler.
  • “gön yufka yerinden delinir” her iş en çürük yerinden patlak verir.
  • “hak yerde kalmaz” emeğin karşılığı daima ödenir.

Devamı

  • “her yerde okka dört yüz dirhem” konuşulan bir gerçeğin açıklığını ve tartışma götürmezliğini anlatmak için söylenen bir söz.
  • “herkesin yorulduğu yere han yapılmaz” genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz.
  • “iki tımar bir yem yerine geçer” atı sık sık tımar etmek, onu yemle beslemek kadar önemlidir.
  • ” ırak yerin haberini kervan getirir” erişemediğimiz şeyle aramızdaki ilişkiyi bir aracı sağlar..
  • ” insan çeşit çeşit, yer damar damar” toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi insanlar da birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler.
  • “insan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde” insan doğduğu yeri değil geçimini sağladığı yeri yurt edinir.
  • ” ip inceldiği yerden kopar” bir durum, en çürük yerinden patlak verir.
  • ” ip kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır)” 1) iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık sebebinin giderilmesi gerekir; 2) bozulan bir iş nerede kalmışsa düzeltilmesine oradan başlanır.
  • ” kaz gelen yerden tavuk esirgenmez” büyük çıkarlar beklenen durumlarda küçük fedakârlıklar yapılmalıdır.
  • ” kazan kaynamayan yerde maymun oynamaz” hiçbir iş karşılıksız yapılmaz.
  • ” kesilen baş yerine konmaz” kesin olarak yapılıp sonuçlandırılan iş, eski durumuna getirilemez.
  • ” koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler” istenilen nitelikteki şey bulunamadığında onun daha düşük nitelikte olanına da razı olunur.
  • ” minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır (bitti beller)” önemli iş yapmamış olanlar, yapılmış önemli işleri kendiliğinden oluvermiş sanırlar..
  • “misk yerini belli eder” değerli kişi nerede olsa varlığını gösterir.
  • “oynamasını bilmeyen kız yerim dar demiş; yerini genişletmişler (bollatmışlar), gerim (yenim) dar demiş”
    kendisinden beklenen işi beceremeyen kişi, çeşitli engellerin işi güçleştirdiğini söyleyerek yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır.
  • ” ölürse yer beğensin, ölmezse el beğensin” çocuğun öldüğünde iyi anılması, yaşarken de beğenilir bir kişi olması için anne baba çocuklarının eğitimine çok önem vermelidir.
  • ” su aktığı yere (yine) akar” daha önce bize yararı dokunmuş olan güzel bir durum, bugün bulunmasa bile yarın yine ortaya çıkar.

Devamı

  • “suyun duru akanından, insanın yere bakanından korkmalı” duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
  • “tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır” kirli işler yaparak çıkar sağlayan kişi, buna elverişli olan durum sona erince sersemleşir, hiçbir iş yapamaz.
  • “tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı” tarlanın taşlı olanı, evlenilecek kızın kardeşli olanı halk arasında daha yeğ tutulur.
  • “taş düştüğü yerde ağırdır (kalır)” kişinin değerini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır.
  • “tencere tencereye yüzün kara demiş, çömlek utancından yere geçmiş” kötülük, kusur yönünden sen, benden daha betersin
  • “tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır” bir kişi ne kadar farklı yerlerde yaşarsa yaşasın, ne kadar farklı işlerle uğraşırsa uğraşsın, bağlı bulunduğu çevreye veya işe dönmek zorunda kalır.
  • ” üç göç, bir yangın yerini tutar” bir yerden başka bir yere taşınırken bazı eşya kırılır, dökülür, kaybolur, birçok kez taşınma sonunda bu eşya yangın artığına döner.
  • ” vardığın yer körse, sen de bir gözünü kapa” girdiğin çevrede rahat etmek istiyorsan sana ters gelse bile çevrene uyum sağlamalısın.

Devamı

  • “yanık yerin otu tez biter” kişinin yüreğini yakan acı, az zaman sonra küllenir, yerini yeni ve neşeli duygulara bırakır.
  • ” yapı taşı yerde kalmaz” değerli kimse boşta kalmaz, kendisine bir iş verilir.
  • ” yeğniyi yel alır, ağır yerinde kalır” hoppa züppe kimseler, hiçbir yerde barınamazlar; ağırbaşlı olanları kimse tedirgin edemez.
  • ” yerde yatan yumurta, gökte uçan kuş olur” bugün beğenmediğiniz, kendisinde yetenek bulmadığınız çocuğun zamanla bilgisi, görgüsü artar, toplumda önemli bir yeri olur.
  • ” yerdeki yüze basılmaz (kimse basmaz)” alçak gönüllü olanları kimse hor görmez, herkes onları korur.
  • “yerine düşmeyen gelin yerine yerine, boyuna düşmeyen esvap sürüne sürüne eskir” kendine uygun bir evlilik yapamayan kız yerine yerine helak olur, boya göre dikilmemiş elbise de yerde sürünerek yıpranır gider.
  • “yerini bilmeyen, yılda bir kat urba eskitir” hangi alanda çalışabileceğini önceden iyi kestirememiş olan kişi sık sık yer ve iş değiştirme yüzünden hayli zarar görür.
  • “yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun” kadının kocasının fakir olması önemli değildir, yeter ki aile sorumluluklarını yerine getirsin.
Hak Yerde Kalmaz:

ANAFİKİR: Emeğin karşılığı mutlaka alınır.

İnsanın bir iş yapmak için harcadığı emek kutsal sayılır. Onu inkâr etmeğe kalkışmak insanlığa yakışmaz. Ayrıca inkâr edenler de kendilerini kandırırlar. Çünkü hak eden kişi her halde onu almak için çalışır ve alır. Yeter ki hakkını nasıl alabileceğini bilsin. Haklının hakkını alması için yardımcı olmak bir insanlık görevidir. Diğer taraftan, insanları iyi yola yönelten din kuralları da hakkı ve haklıyı koruduğu için hak kutsal sayılır. Dinimiz, emek harcayanın emeğinin alın teri kurumadan ödenmesini şart koşarak, hakka en büyük değeri vermiştir.

Yerin Kulağı Var:

ANAFİKİR: Konuşulan bir konunun gizliliği kalmaz.

Kişi, başkalarından saklanması gereken sırları en yakın bildiğine bile söylememelidir. Gizli olan bir şey, başkalarına söylendiğinde onun gizliliği kalmaz. Çünkü insanlar gizli bir şeyi öğrenmeye meraklı oldukları kadar, duydukları gizli bir şeyi başkalarına aktarmaya da meraklıdırlar. En yakınımız diye bildiklerimiz de böyledir. Kendilerine, başkasına söylenmemek şartıyla söylediğimiz bir sözün, kısa zamanda etrafa yayılmasının başka bir açıklaması olmaz. «Sanki yer duymuş da etrafa yaymış.» diye yorumladığımız böyle durumlarla karşılaşmamak için, dostlarımıza bile ne kadarlık bilgi vereceğimizi, onlara ne kadar güvenmemiz gerektiğini iyice kestirmeliyiz.

Tebdil-i Mekanda Ferahlık Vardır:

ANAFİKİR : Yer değişikliğinin kişinin başarısına etkisi büyüktür.

Advertisement

Tebdil-i mekan, yer değiştirme anlamındadır. Kişi bulunduğu yerde kendi yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ortaya koyup, toplumda belirli bir yer edinmeye çalışır. Ancak çevrenin şartları her zaman kişinin bekleyişleri doğrultusunda olmayabilir. İçinde bulunduğu şartlara göre kendini ayarlamaya kalkan kişi kendisinden bazı fedakârlıklar yapmak zorunda kalır. Fakat çevre her zaman, kendisiyle uyum sağlanması gereken bir çevre olmayabilir. Böyle bir durumda kişinin o çevrede yeteneklerini geliştirmek için direnmesinin bir anlamı yok-tur. Kendisi için uygun çevreyi araması, çevre değiştirmesi onun için daha yararlıdır.


Leave A Reply