Yıldız Nedir? Yıldızların Özellikleri Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Yıldız nedir? Yıldızların özellikleri nelerdir? Yıldızların parlaklığı, yapısı, hareketi, büyüklükleri hakkında bilgi.

Halley Kuyruklu Yıldızı

Yıldız Nedir? Yıldızların Özellikleri

Yıldız; gökyüzünde görülen ışıklı cisimlere genel olarak verilen addır. Gece gökyüzüne baktığımız zaman gördüğümüz sayısız ışıklı nokta aslında bizim dünyamızdan, hatta güneşimizden çok daha büyük birer güneştir. Fakat bize çok uzak oldukları için küçük bir nokta gibi görünürler. Yıldızların bizden çok uzakta bulunmaları, incelenmelerini, haklarında bilgi edinilmesini güçleştirir. Ne var ki, ilk çağlardan beri insanların dikkatini çeken yıldızlar üzerinde araştırmalar, gözlemler yapılmış, bunun sonucunda yalnız gök olaylarıyla, yıldızlarla ilgilenen bir bilim dalı ortaya çıkmıştır. Bu bilim dalına astronomi adını veriyoruz.

Tarih boyunca, birçok bilgin, yıldızları, gökte geçen olayları incelemiştir. Her bilginin yıldızlar hakkında bazı gözlemleri, buluşları vardır. Fakat gök araştırmaları için ilk önemli buluşu yapan Galileo‘dur. Bu İtalyan bilgini, adını taşıyan teleskopu yaparak yıldızları daha yakından incelemeyi başarmıştır. Ondan sonra daha da geliştirilen teleskop astronominin vazgeçilmez aracı durumuna gelmiştir.

Gökyüzüne gözle bakınca bile birçok yıldız görürüz. Fakat göremediğimiz birçok yıldız daha vardır. Son zamanlarda, en kuvvetli teleskoplarla bile görülemeyen yıldızların fotoğrafları çekilmektedir. Böylece gökyüzünü dolduran yıldızlardan sayabildiklerimiz çok büyük sayılara erişmektedir. Gökyüzünde gözle görülebilen yıldız sayısı 10.000 kadardır. Ancak biz bulutsuz bir gecede bunun 3.000 tanesini görebiliriz. Gerisi görüş açımızın dışında kalır.

Gözle, teleskopla görülen, ya da fotoğrafı çekilen parlak yıldızlardan başka gökyüzünde bazı karanlık noktalar da vardır. Bunlar kendi kendine ışık veremeyen, sönmüş yıldızlardır. Bizim güneş sistemimize benzeyen bir sistem içinde hareket ettikleri incelemeler sonunda ortaya çıkarılmıştır. Bunların varlığı, çevresinde döndükleri parlak yıldızları zaman zaman kapadıkları için anlaşılmıştır. Parlak yıldızla dünyamız arasına karanlık yıldızlardan biri girince parlak yıldız dünyamızdan görünmemektedir. Bu gözlemlerden anlaşıldığına göre gökyüzünde birçok karanlık yıldız vardır; bunlar kendi güneşleri olan yıldızlar çevresinde dönmektedirler.

Advertisement

Gerek parlak yıldızlar, gerekse sönmüş yıldızlar, dünyamızdan çeşitli araçlarla incelenmektedir. Bu yıldızların çevresindeki gazlar, yıldızların sıcaklığı, yıldızların yapıldıkları maddeler, büyüklükleri çeşitli metotlarla anlaşılır. Sönmüş yıldızlarda hayat olması mümkün görülmektedir. Fakat şimdiye kadar bize yakın sönmüş yıldızlarda hayat olduğunu gösteren bir belirtiye rastlanmamıştır. Bilimin, tekniğin bugünkünden de ileri bir duruma gelmesinden sonra belki oraların şartları daha iyi anlaşılacaktır.

Yıldızların Uzaklığı

Gökyüzünde, uzaklıklar çok büyüktür. Yıldızlar, dünyamızdan aklın alamayacağı kadar uzaktadırlar. Bu yüzden de araştırmalar güç ilerlemektedir. Bize en yakın olan yıldızın ışığının dünyamıza gelmesi dört yıldan fazla sürer. Buna karşılık uzak yıldızların ışıklarının gelmesi için 100 yıl, bazılarının ise yüzlerce milyon yıl gereklidir.

Yıldızların dünyaya olan uzaklıklarını ölçmek için özel yollar vardır. Meselâ iki yıldızın bulunduğu noktalar arasındaki uzaklık ölçülür; bu bir daire yayıdır. Bu iki noktayı dünyaya birleştiren doğrular arasındaki açı ölçülür; ondan sonra bazı hesaplar sonunda yıldızın dünyaya olan uzaklığı bulunur. Bazen, bir yıldızın bulunduğu yeri ölçmek için altı ay, bir yıl çalışmak gerekir. Bu metotla yıldız uzaklığı ilk olarak 1838’de Bessel tarafından ölçülmüştür. Bu olay o zamanlar büyük bir başarı olarak karşılanmıştı. Ondan sonra bu metotta birçok ilerlemeler oldu. Yakın yıldızların dünyamıza uzaklığı biraz daha kolay ölçülebilir. Uzak yıldızlar için daha hassas ölçü aletleri gereklidir.

Yıldızların Hareketi

Gece gökyüzüne belli aralıklarla bakarsak yıldızların yer değiştirdiğini görürüz. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi dünyamızın dönmesidir. Dünyamız, hem kendi çevresinde, hem de güneşin çevresinde döndüğü için gökyüzünde sabit duran yıldızları biz hareket ediyor gibi görürüz. Bu, trende giden bir insanın yol boyunca sıralanmış telgraf direklerini hareket ediyormuş gibi görmesine benzer. Yıldızların gökte hareketli görünmelerinin ikinci sebebi ise gerçekten bazı yıldızların dünyamız gibi hareketli olmasıdır. Bunlar aslında birer gezegendir.

Bizim çevresinde döndüğümüz güneş, takımıyla birlikte dakikada 1.200 kilometrelik bir hızla Vega yıldızına doğru yol almaktadır. Fakat güneşle Vega yıldızı o kadar birbirinden uzaktır ki, güneş bu hızla ancak yarım milyon yıl sonra Vega yıldızına varabilir. Bundan başka daha büyük hızla yer değiştiren yıldızlar, yıldız takımları vardır. Aralarında hızı saniyede 300 kilometreden büyük olanlara bile raslanır. Bunlar dünyamızın çevresini iki dakikada dolanabilirler. Gökyüzünde bir noktada kümelenmiş yıldızlar da vardır. Bunlara yıldız kümesi, ya da yıldız yığını denir.

kutup yıldızı

Advertisement

Yıldızların Parlaklığı ve Yapısı

Yıldızlar, aralarında, parlaklıklarına göre sınıflanırlar. Birinci derecede parlaklığı olan yirmi yıldız vardır. Daha az parlıyan ikinci derece parlaklıkta ise 65 yıldız bulunur. Daha aşağı derecelere indikçe yıldız sayısı artar. İnsan gözü altıncı dereceden aşağıda parlaklığı olan yıldızları göremez.

Gökteki yıldızların hangi cisimlerden yapılmış olduğunu, sıcaklık derecelerini, çevrelerindeki gazların durumunu anlamak için spektroskopik tayfları analiz edilir. Bu sayede yıldızlarda çeşitli madenlerin bulunduğu anlaşılmıştır. Bu araştırmalar, aynı zamanda yıldızın, güneşine göre yaşını, yanında bir eşinin bulunup bulunmadığını da bize anlatır. Böylece gökbilginleri yıldızları iki ana bölüme ayırmışlardır.

Genç yıldızların sıcaklıkları da çok yüksektir; çevrelerine ısı ve ışık yayarlar. Bunlar çok sıcak oldukları için gaz halindedirler, yapılarında bulunan madenler gaz haline geçmiştir. Zamanla yıldızlar soğur, madenleri sıvı hale, daha sonra da katı hale gelir. O zaman sıcaklıkları da düşer. Bir yıldızın gaz halinden katı hale geçmesi için milyonlarca, milyarlarca yıl gerektir.

gozlemlenen-evrenYıldızların Büyüklüğü

Yıldızlar ne kadar büyük olursa olsun, bizden çok uzak oldukları için, ister gözle, ister teleskopla bakılsın, bir nokta gibi görünürler. Bu yüzden büyüklüklerini kestirmek, çaplarını ölçmek çok zordur. Önceleri imkânsız gibi görünen bu işi gerçekleştirmek için sonraları bir yol bulunmuştur. Bu metotta, teleskopun önüne paralel iki ince yarıklı bir levha konur. Yarıklardan geçen ışın ışınları birer görüntü doğururlar. Bu görüntüler arasındaki uzaklık ölçülür ve bazı hesaplar sonunda yıldızın çapı bulunur. Bu sayede bazı yıldızların çok büyük oldukları anlaşılmıştır. Meselâ Betelguese yıldızının çapı yaklaşık olarak 600.000.000 kilometre bulunmuştur ki, bu büyüklük güneş sisteminin yarısını içine almaktadır.

Başka dev yıldızlardan Antaresin çapı 625.000.000 kilometredir. Bu dev yıldızlara karşılık çapı 25.000 km.’yi bulan (Dünya’nın iki katı kadar) cüce yıldızlar da vardır.

Gökyüzünde nebulalar ve samanyolları vardır. Bunlar da yıldız topluluklarıdır. Evrenin görünen bölümünde iki milyon kadar nebula dolaşmaktadır. Bunlardan en büyüğü güneş sistemimizin de içinde bulunduğu Samanyolu‘dur. Samanyolu’nda milyonlarca yıldız vardır.

Fizik biliminin ilerlemesi, gökyüzü hakkında birçok yeni buluşlar doğurmuştur. Gökteki yıldızlar incelenince bunları bazı sınıflara ayırmak, aralarında bazı kurallar bulunduğunu anlamak mümkün olmaktadır. Yıldızların kuralları ile atomun kuralları arasında bir yakınlık, bir benzerlik bulunmuştur. Hattâ atomlar hakkındaki bazı bilgiler gökyüzü incelendikten sonra elde edilmiştir.

Bu araştırmalar sonunda yıldızların yapısı hakkında bazı teoriler ortaya çıkmıştır. Bunlardan en doğru kabul edilenine göre, yıldızların hayatı gaz kümesi halinde başlamaktadır. Fakat yıldızın çekimi, gazı yıldıza doğru çekmekte, yıldız büzülmektedir. Böylece ısı artınca gazın atomları birleşerek yıldızın göbeğinde sıvı halde toplanıyor. Daha sonra atom yapısına dayanarak yapılan bazı açıklamalara göre yıldızın dışı soğuyarak katılaşıyor, çevresindeki gazlar soğuyor. Böylece yıldız çevresine yayınım yoluyla ısı ve ışık gönderemez oluyor. Bu teoriye göre bir yıldız olan güneş de zamanla soğuyacak bize ısı, ışık gönderemez duruma düşecektir. O zaman dünyamızın sıcaklığı da çok düşecek, hayat kalmayacaktır. Fakat bu duruma gelmek için de daha milyonlarca yıl geçecektir.


Leave A Reply