18. Yüzyıl Osmanlı Rus İlişkileri

0
Advertisement

18. yüzyılda Osmanlı Rus ilişkileri nasıldır? Prut savaşı antlaşması ve sonuçları hakkında bilgi.

18. Yüzyıl Osmanlı – Rus İlişkileri

XVII. yüzyılın sonlarında güçlenmeye başlayan Rusya, Kutsal İttifak Savaşları’na katılan Çarlık Rusyası, 1700 yılında imzalanan İstanbul Antlaşması ile Azak kalesini alarak Karadeniz’e ulaşmayı başarmıştı.

Bu dönemde Çar Petro yönetimindeki Rusya; sınırlarını sıcak denizlere ulaştırmak istiyordu. Bu amaçla Kuzey doğu Avrupa’da İsveç Krallığı ile, Balkanlarda ve Karadeniz’de ise Osmanlı Devleti ile çatışması kaçınılmazdı.

Osmanlı Devleti ise, Rusya’nın güneye inmesini ve uluslararası alanda daha da güçlenmesini önlemek istiyordu.

1711 Prut Savaşı ve Prut Antlaşması

Advertisement

Ruslar, Baltık Denizi’ne ulaşmak için İsveç ile yaptıkları mücadelelerden galip çıktılar. 1709’da Poltova Savaşı’nda yendikleri İsveç kralı Demribaş Şarl ve beraberindeki İsveç halkı Rusların soykırım yapmasından korkarak Osmanlı topraklarına sığındılar. Çar Petro yönetimindeki Rus ordusu İsveç kralını takip ederek Osmanlı topraklarına girdi ve Osmanlı köylerine saldırdı. Bunun üzerine Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu sefere çıktı.

1711 yılında yapılan bu sefer sırasında Rus ordusu Prut bataklığında sıkıştırıldı. Çar Petro’nun isteği üzerine Prut Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla;

✓ Osmanlı Devleti, Rusya’dan Azak kalesini geri almıştır.

✓ Ruslar istanbul’da elçi bulundurma hakkını kaybetmiştir.

✓ Rusya Lehistan’ın iç işlerine karışmamayı kabul etmiştir.

✓ İsveç kralının ve halkının şerbetçe ülkelerine dönmelerine izin verilmesi kararlaştırılmıştır.

Advertisement

Osmanlı Devleti Prut Antlaşması’nı imzalayarak, Kutsal İttifak Savaşları’nda kaybettiği Azak’ı geri almayı başarmıştır. Bu durum daha önce kaybedilen diğer yerlerin de alınabileceği ümidini artırmıştır.

1736 -1739 Osmanlı – Rus ve Avusturya Savaşları

Pasarofça Antlaşması sonrasında Avusturya ile Rusya arasında Osmanlı Devleti’ne karşı gizli bir ittifak kurulmuştu. Osmanlı Devleti’nin iran’a karşı yaptığı savaşlar sırasında Kafkaslarda topraklarını genişletmesi Rusya’nın çıkarlarına aykırı bir durumdu. Bu sırada Kırım kuvvetlerinin Kafkaslardaki Osmanlı ordularına yardım götürmek için Rus topraklarından geçmek geçmesine Rusya izin vermemişti. iki taraf arasındaki ilişkiler gerginleşince Rusya Azak Kalesi’ni ve Kırım’ı işgal etmiştir. Bu şekilde başlayan Osmanlı – Rus savaşına, Rusya’nın müttefiki olan Avusturya da katılınca Osmanlı Devleti iki farklı cephede savaşmak zorunda kaldı. Fakat buna rağmen Osmanlı orduları, Humbaracı Ahmet Paşa’nın orduda yaptığı ıslahatların da etkisiyle iki cephede de başarılı oldu. Rusya ve Avusturya ile ayrı ayrı Belgrat Antlaşmaları imzalandı.

Bu antlaşmalarla;

✓ Avusturya, Pasarofça Antlaşması ile aldığı yerleri Belgrad dahil geri verecek,

Lehistan Sorunu ve 1768 – 1774 Osmanlı – Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması

Osmanlı Devleti, Rusya ile arasında tampon bölge olan Lehistan’ın bağımsızlığının devam etmesini istiyordu. 1763 yılında Lehistan kralının ölümü üzerine Rusya, Lehistan’ın içişlerine karışınca Leh milliyetçileri ayaklandı. Bunun üzerine Rus ordusu Lehistan’a girerek şiddet kullanmaya başladı. Leh milliyetçileri Ruslardan kaçarak Osmanlı topraklarına sığındılar. Rus kuvvetlerinin Leh milliyetçilerini takip ederek Osmanlı toraklarına girmesi ve bazı Osmanlı köylerini yağmalaması üzerine 1768’de Rusya ile yeniden savaşlar başladı.

Bu antlaşma sonrasında Osmanlı Devleti ile Avrupa arasında yaklaşık otuz yıl sürecek bir barış dönemi başlamıştır.
✓ Azak kalesi yıkılmak şartıyla Rusya’ya bırakılacak,

✓ Rusya, Karadeniz’de savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacak,

✓ Rus Çarı protokol bakımından Avusturya imparatoru’na ve Fransa kralına eşit sayılacak maddeleri kabul edilmiştir.

Belgrat Antlaşmalarının özellikleri;

Advertisement

✓ Osmanlı Devleti’nin XVIII. yüzyılda imzaladığı son kazançlı antlaşmalardır.

✓ Rus donanması Karadeniz’den çıkarılarak, Karadeniz yeniden Türk gölü haline gelmiştir.

✓ Rus Çarı protokol bakımından Osmanlı Padişahına denk hale gelmiştir.

✓ Antlaşmaların imzalanmasında arabuluculuk yapan Fransa’ya, daha önce sınırlı süreler için geçerli olacak şekilde verilmiş olan kapitülasyonlar, 1740 yılında sürekli hale getirilmiştir. Böylece Osmanlı Devleti’nin kapitülasyonları tek taraflı olarak iptal edebilme hakkı sona ermiştir.

1770 ÇEŞME FACİASI DETAYLI BİLGİ İÇİN TIKLAYIN…

1787 – 1792 Osmanlı – Rusya ve Osmanlı – Avusturya Savaşları

1783’te Ruslar Kırım’ı işgal etmişti. Osmanlı Devleti bu işgali tanımadığını ilan etmesine rağmen, yeterli gücü olmadığı için Rusya’ya savaş açamamıştı. Bu durumdan cesaretlenen Rusya ve Avusturya, gizli bir antlşama imzalayarak kendi aralarında Osmanlı Devleti’ni paylaştılar. Grek Projesi adı verilen bu gizli anlaşmaya göre, Osmanlı topraklarının bir bölümü Avusturya’ya verilecek, Bizans imparatorluğu yeniden kurulacak ve başına II. Katerina’nın torunu getirilecekti. Böylece Avusturya Balkanlarda, Rusya Avrupa ve Akdeniz’de daha da güçlenecekti.

Bu durumdan haberdar olan İngiltere, Rusya’nın Avrupa’da etkinliğini artırmasını istemediği için Osmanlı Devleti’ni bilgilendirerek destek verdi.

Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1787’de başlayan savaşa Avusturya da katılmıştır. 1789 yılındaki Fransız ihtilali’nin getirdiği fikirlerin çok uluslu bir yapıya sahip olan Avusturya’da etkili olmaya başlaması üzerine Avusturya, Osmanlı Devleti ile 1791’de Ziştovi Antlaşması’nı imzalayarak savaştan önceki sınırlarına geri çekildi.

Avusturya’nın savaştan çekilmesiyle yalnız kalan Rusya da 1792’de Osmanlı Devleti ile Yaş Antlaşması’nı imzalamıştır.

Bu antlaşmaya göre;

Advertisement

✓ Dinyester nehri iki devlet arasında sınır oldu,

✓ Osmanlı Devleti, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etmiştir.

III. Selim’in yenilgiyi kabul ettiği bu antlaşmayı imzalamasında; yapmak istediği ıslahatlara zemin hazırlamak istemesi etkili olmuştur.


Leave A Reply