4. Mehmet Kimdir? 4. Mehmet Hayatı, Dönemi Önemli Olaylar, Savaşlar

0
Advertisement

4. Mehmet Kimdir ve ne yapmıştır? Osmanlı Padişahlarından 4. Mehmet döneminde yaşanan önemli olaylar, savaşlar, dönem hakkında bilgi.

4 mehmet

MEHMET IV. (1642-1693)

Osmanlı padişahlarının 19.’sudur. Sultan İbrahim’in büyük oğludur. Annesi Hatice Turhan Valide Sultan‘dır. Topkapı Sarayı‘nda veliaht olarak doğdu. Babasının tahttan indirilmesi üzerine 6 yaşında padişah oldu. 1687’de tahttan IV. Mehmet indirilinceye kadar 39 yıl hükümdarlık etti. Bu, Osmanlı tarihinde, Kanuni ve Osman Gazi‘nin saltanatlarından sonra gelen en uzun saltanattır.

IV. Mehmet tahttan indirildikten sonra İstanbul ve Edirne Sarayları’nda yaşadı. Orada öldü. Edirne’den getirilen cenazesi, annesinin yaptırdığı Yeni Cami’deki türbesine gömüldü. Kardeşleri II. Süleyman’la II. Ahmet’ten sonra oğulları II. Mustafa ile III. Ahmet padişah oldular.

IV. Mehmet’in saltanatı 3 devreye ayrılır:
  1. Önce büyükannesi Kösem Mahpeyker Valide Sultan‘ın (1648-1651), sonra annesi Hatice Turhan Valide Sultan‘ın (1651-1656) niyabet yılları. Gerçek nüfuzun zorbalar elinde bulunduğu bu kargaşalık devresine «Ağalar Saltanatı» denir.
  2. Köprülüler Devri (1656-1683). Osmanlı tarihinin en büyük azamet devrelerinden biridir; bu devrede de IV. Mehmet saltanat sürmüşse de hükümet işlerine karışmamış, iktidarda sırasıyla Köprülü Mehmet Paşa ile oğlu Fazıl Ahmet Paşa, damadı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa bulunmuşlardır.
  3. Karlofça Antlaşması ile biten «Felâket Yılları»nın ilk devresi (1683-1687)

Bu devrelerden hiçbirinde IV. Mehmet devleti kendisi idare etmemiştir; yalnız, seferlere çıkmakla faaliyet göstermekten de geri kalmamıştır.

Ağalar Saltanatı

IV. Mehmet tahta çıktığında, 7 yaşında bile yoktu. 21 yaşındaki annesi Turhan Vâlide‘ nin de sözü geçmiyordu. Nüfuz, saltanat darbesini yapan Kösem Sultan‘la onun dayandığı zorbaların elindeydi. Köprülü’ye kadar 14 vezir-i âzam gelip geçti; bu arada Kösem Sultan ortadan kaldırıldı, iktidar gittikçe Turhan Sultan‘ın elinde toplanmaya başladı. Nihayet büyük zorluklarla ihtiyar vezir Köprülü Mehmet Paşa iktidara getirilebildi (Köprülüler). Bu devrede Venedik’le savaşta başarılar kazanıldı. Erdel (Transilvanya), Anadolu isyanları bastırıldı. Zorbalığın başı tamamen ezildi, imparatorluk huzura kavuştu.

Advertisement

Köprülüler Devri

Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın uzun iktidar yılları Osmanlı tarihinin en bahtiyar devrelerinden biri oldu. Fazıl Ahmet Paşa, 1663 Almanya seferinde Slovakya’yı, bu arada ünlü Uyvar Kalesi’ni aldı. Vasvar Antlaşması ile, imparatorluğun sınırını çok kuzeye götürdü. Girit’ten Venedikliler’i sürdü, adanın fethini tamamladı.

IV. Mehmet, 1672’de Birinci Lehistan Seferine çıktı. Podolya eyaleti Osmanlı’ya alındı. Bucaş Antlaşması ile Lehistan, Osmanlı’nın vergi verir vasat bir devleti olmayı kabul etti. Yalnız, antlaşma hükümleri yerine getirilmedi. Bunun üzerine IV. Mehmet, 1673’te ikinci Lehistan Seferi’ne çıktı. Ukrayna tamamen alındı, 1676 Zorawno Antlaşması ile Lehistan, Ukrayna ve Podolya’yı Osmanlı’ya bıraktı. Bu savaşlarda Lwow ve Lublin gibi Leh şehirlerine Türk bayrağı çekildi.

IV. Mehmet Moskof Seferinde

Fazıl Ahmet Paşa 1676’da, 41 yaşında, öldü, yerine, kayın biraderi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa getirildi. Bu sıralarda Rusya ile münasebetler bozuldu. 1668’de Merzifonlu’ nun Rus elçisini tokatladığından beri bu devletle münasebetler kesilmişti. 1678’de IV. Mehmet «Moskof Kâfiri Üzerine Sefer-i Hümayununa çıktı. Gerçekte orduyu Merzifonlu idare ediyordu. Ukrayna’ya yapılan bu seferde Rus ordusu Türkler’in karşısına çıkmadı. 5 ay kadar sonra, bazı yerler alınarak, seferden dönüldü. 11 şubat 1681’de yapılan antlaşma ile Kiev şehri, Rusya’ya bırakıldı.

Bu seferin büyük önemi vardır; çünkü o tarihe kadar hiçbir padişah Rusya seferine kendisi başkomutanlık etmemiş, Rus seferleri daima vezirlere, Kırım hanlarına, prenslerine verilmişti.

Fransa ile ele münasebetler iyi değildi. XIV. Louis’nin Avrupa çapında egemenlik kurmak istemesi, Osmanlı’nın bazı menfaatleriyle çelişiyordu. Fransız büyükelçisine dayak atılıp hapsedildi; Fransa’dan tazminatlar, tavizler elde edildiyse de, doğrudan doğruya savaş olmadı.

Bundan sonra Almanya ile yeniden savaşa girişildi. İkinci Viyana Seferi ile sonuçlanan bu savaşta Türk ordusu, Almanya-Lehistan-Venedik -Rusya birliği ile bunlara katılan ikinci derecede birtakım devletlere yenildi (İkinci Viyana Kuşatması). Kara Mustafa Paşa’nın idam ettirilmesi hatasından sonra işler çığırından çıkmış, ordunun, devletin idaresi tamamen liyakatsiz ellere geçmişti.

Advertisement

Felaket Yılları

1686’da Budin’in (Budapeşte’nin) düşmesi en büyük felâket oldu. Daha sonra Peç’le Segedin de düştü, Kuzey Macaristan’ın elde tutulamayacağı anlaşıldı. 1687′ de Mohaç’ta değersiz komutanlar tarafından sevk ve idare edilen ordu, 20.000 şehit vererek, Almanlar’a yenildi. Yalnız, Lehistan cephesinde, Kamaniçe’de Vezir Damat Bozoklu Mustafa Paşa büyük bir zafer kazandı. Mora da 1687 eylülünde Venediklilerin eline geçti.

Bu keşmekeşler içinde İstanbul’da Sadaret Kaymakamı (başbakan vekili) olan Köprülüzade Fazıl Mustafa Paşa IV. Mehmet’i tahttan indirdi, yerine kardeşi II. Süleyman’ı geçirdi. Bu, tamamen hükümet aleyhine dönen halk efkarını oyalayacak bir olaydı, çünkü IV. Mehmet’in son 4 yıllık felaketlerde hiçbir suçu yoktu; hiçbir zaman devlet işlerine karışmamış, yalnız saltanat sürmüş, avlanmış, törenlerde bulunmuştu.

4 mehmet

Kaynak: commons.wikimedia.org

IV. MEHMET DÖNEMİNİN SİYASİ OLAYLARI

1640 – 1648 yılları arasında tahta çıkan I. İbrahim döneminde iktidar ve makam mücadeleleri bir çok isyanın çıkmasına sebep oldu. Sultan İbrahim döneminde yirmi dört yıl devam edecek Osmanlı – Venedik savaşları yeniden başladı.

Yeniçerilerin isyanıyla I. İbrahim tahttan indirilerek yerine IV. Mehmet padişah ilan edildi.

Osmanlı – Venedik İlişkileri

Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki üstünlüğünü bir türlü hazmedemeyen Venedik Osmanlı aleyhine çalışmalarına devam etti. Doğu Akdeniz’deki Osmanlı egemenliğinin tamamlanabilmesi için Girit’in alınması gerekiyordu.

Malta korsanlarının Osmanlı Devlet adamlarının bulunduğu gemiye saldırarak, gemidekilerin esir edilip Girit’e satılması üzerine Osmanlı Donanması Girit’in Hanya limanını fethetti. Böylece Osmanlı – Venedik Savaşları başladı. Girit kuşatması tam 24 yıl devam etti. Venedikliler bir ara Çanakkale boğazını ablukaya aldılar. Girit savaş zamanı içinde diğer Avrupalı devletlerin devreye girmesiyle bir Osmanlı – Haçlı mücadelesine dönüştü. Uzun süren mücadelelerden sonra Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın sadrazamlığı döneminde Girit fethedildi (1669).

Girit’in fethi ile Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki hakimiyeti güçlendi. Buna rağmen kuşatmanın uzun sürmesi Osmanlı maliyesini olumsuz yönde etkiledi ve Osmanlı donanmasının gerilediğini ortaya koyması bakımından da önemlidir.

Köprülüler Dönemi

Osmanlı – Venedik Savaşı devam ederken, üke içinde rüşvet, iltimas vb. durumlardan çıkış yolu arayan IV. Mehmet yaşlı Vezir Köprülü Mehmet Paşa’ya sadrazamlık teklif etti. Köprülü Mehmet Paşa bu görevi kabul için bazı şartlar ileri sürdü.

Köprülü Mehmet Paşa’nın öne sürdüğü şartlar

  • * Yönetimle ilgi padişah’a sunacağı önerilerin kabul edilmesi
  • * Sadrazamlık görevine kimse karışmayacak ve görevden almalarda serbest hareket edebilmesi
  • * Vezirlerin tarafsızlığına engel olunmaması ve söylentilere inanılmaması
  • * Kendisi hakkında herhangi bir şikâyet olması durumunda savunmasının alınmadan işlem yapılmaması. Köprülü’nün bu şartları öne sürmesinin nedeni yapacağı işler için kendisine uygun bir ortam hazırlamak istemesidir.
  • * Şartları kabul edilen Mehmet Paşa 1656 yılında sadrazamlığa atandı. Böylece köprülü ailesinden birçok insana da sadrazamlık yolu açıldı. Bu döneme tarihte Köprülüler Dönemi denir.
  • * Köprülü Mehmet Paşa ilk olarak İstanbul’da iç güvenliği sağladı. Çanakkale boğazını ablukaya alan Venediklileri bertaraf etti ve Girit kuşatmasına yardım gönderdi.

Osmanlı – Avusturya İlişkileri

Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu durumdan faydalanmak isteyen Avusturya; Erdel, Eflak ve Boğdan beylerini kendi yanına çekerek bazı sınır olaylarını başlattı. Köprülü Mehmet Paşa sefere çıkarak Yanova kalesini alarak Erdel, Eflak ve Boğdan beylerini değiştirdi.

Avusturya’nın Erdel işlerine karışması üzerine Avusturya Osmanlı savaşları yeniden başladı. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa 1661 yılında Avusturya üzerine yürüdü. Uyvar Kalesi’ni ele geçirdi. Avusturya’nın barış isteği üzerine Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında Vasvar Antlaşması imzalandı (1664).

Advertisement
Vasvar Antlaşmasına göre
  • • Uyvar ve Neograd kaleleri Osmanlı’da kalacak
  • • Zerinvar kalesi yıkılarak Avusturya’ya bırakılacak

Avusturya savaş tazminatı ödeyecek Erdel Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacak Osmanlı Devleti ve Avusturya, Erdel’den kuvvetlerini çekecekler ve Osmanlı Devleti’nin atadığı aday iki tarafça kabul edilecek

Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti bu yüzyılda Avusturya karşısında son kez üstünlük sağlamıştır.

Osmanlı – Lehistan İlişkileri

IV. Mehmet zamanında Osmanlı Devleti’nin himayesinde bulunan Ukrayna Kazakları Lehliler’in saldırısına uğradı. Bunun üzerine Fazıl Ahmet Paşa yönetimindeki Osmanlı ordusu Lehistan içlerine kadar girdi. Leh kralının barış istemesi üzerine Osmanlı Devleti ile Lehistan arasında Bucaş Antlaşması imzalandı (1672).

Bucaş Antlaşmasına göre;
  • • Podolya arazisi Osmanlı Devleti’nde kalacak
  • • Ukrayna stepleri Osmanlı’lara bırakılacak fakat yönetimi kazakların idaresine bırakılacak
  • • Her iki taraf birbirlerine saldırmayacaklar
  • • Lehistan yılda iki bin altın vergi vermeyi kabul etti.

İmzalanan bu Antlaşmaya Lehistan Diyet Meclisi, vergi maddesi nedeniyle itiraz etti. Leh Kralı Jan Sabieski Osmanlılar’a savaş açtı. Yapılan mücadelede Lehistan yenilince Bucaş Antlaşması Lehistan’ın vergi yükümlülüğü kaldırılarak yenilendi (1676) (Zuravno Barışı)

Bucaş Antlaşması Osmanlı Devleti’nin topraklarına toprak kattığı son antlaşmadır. Batı’da en geniş sınırlara ulaşılmıştır. Duraklama Dönemi’nin son kârlı antlaşmasıdır.

II. Viyana Kuşatması (1683)

Vasvar antlaşmasıyla başlayan barış sürecine rağmen Avusturya Macaristan’la yakından ilgilenmeye devam ediyordu. Avusturya’nın Katolik, Orta Macaristan’ın protestan olması ilişkileri daha da geriyordu. Macar Kontu Tökeli İmre, halkı ile birlikte Avusturya’ya karşı ayaklanarak Osmanlı Devleti’nden yardım istedi. Fazıl Ahmet Paşa Vasvar antlaşması gereği bu yardım isteğini reddetse de ölümü üzerine Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazam olunca sefere çıkmaya karar verdi.

Merzifonlu, Yanıkkale’yi alarak Viyana önlerine geldi ve şehri kuşattı. Tuna nehrindeki İskender Köprü-sü’nü tutmakla görevli olan Kırım kuvvetleri bu konuda tutarsız davranınca Osmanlı ordusu Avusturya’nın yardıma çağırdığı Avrupa’lı devletlerle karşı karşıya kaldı. Bu durum karşısında Osmanlı ordusu Viyana önlerinde büyük bir bozgun yaşadı. Merzifonlu bütün ağırlıklarını Viyana önünde bırakarak Belgrat’a geri çekildi. Bu seferden sonra Merzifonlu idam edildi.

Kutsal İttifak’a Doğru

Avrupa’daki Osmanlı ilerlemesi Viyana yenilgisi ile son buldu. II. Viyana yenilgisi Avrupa’lıların Türkler’i Avrupa’dan atma umutlarını yeniden canlandırdı. Bu amaçla Papa’nın teşvikiyle;

  • Avusturya,
  • Lehistan,
  • Rusya,
  • Venedik,
  • Malta

Osmanlı Devleti’ne karşı Kutsal İttifak’ı kurdular. Bu ittifaktan sonra Avusturya, Lehistan ve Venedik Osmanlı Devleti’nin topraklarına yönelik saldırılara geçtiler.


Leave A Reply