Akarsuların aşındırması sonucu oluşan vadi, kanyon, menderes, kırgıbayır gibi yüzey şekillerinin listesinin ve kısa açıklamalarının olduğu yazımız.
1. Vadiler
Akarsu aşındırması sonucu oluşan şekillerden en yaygın olanları vadilerdir. Vadiler, akarsuların, içinde aktıkları yatağı aşındırmalarıyla ortaya çıkarlar. Vadiler türlü şekillerde olabilir. Bu şekil, akarsu aşındırmasının derine ya da yana doğru yönelmesine göre değişir. Derinlemesine aşındırmanın fazla olduğu yerlerde vadi dardır ve dik kenarlıdır. Bu tür vadilere boğaz vadi adı verilir. Boğaz vadiler, geçit yerleri oldukları için ulaşım bakımından büyük önem taşırlar.
Boğaz vadilerden kenar yamaçları basamaklı olanlarına kanyon denir.
Kesiti V biçiminde olan vadilere çentik vadi denir. Yurdumuzdaki vadilerin çoğu bu türdendir.
Yana aşındırmanın fazla olduğu, bu nedenle yamaçların yatık olduğu vadilere yatık yamaçlı vadiler adı verilir.
2. Menderesler
Akarsu aşındırması sonucu meydana gelen şekillerden biri de mendereslerdir. Yatak eğimi azalmış olan akarsu, düzenli büklümler yaparak, saga sola dolana dolana, çevrile çevrile akar. akarsuyun yatağındaki bu büklümlere menderes adı verilir. Başta Ege ovaları olmak üzere, ovalarımızdaki pek çok akarsu, menderesler çizerek akar.
Menderes adı, Büyük Menderes nehrinin kıvrımlı şekillerinden alınarak bir coğrafya terimi olarak kabul edilmiştir.
Mendereslerde suyun hızla çarptığı yamaç aşınır, hızının az olduğu yamaçta ise birikintiler oluşur. Böylece akarsu vadisi genişler ve kimi mendereslerde taraçalar meydana gelir.
3. Peribacaları
Akarsularla birlikte sel sularının oluşturdukları en tipik şekillerden biri de peri bacalarıdır. Yamaçlardaki tüfler ve miller arasında yer yer dirençli kayalar bulunabilir. Bu yamaçlar, sağanak yağmurların, yeri süpürürce-sine yalaması sonucu aşınmaya uğrar. Bu aşınma olayı devam ederken dirençli kayaların altındaki kısımlar aşınmadan kalır. Böylece yamaçta sivri kuleler belirir. Üzerlerinde de şapka biçiminde birer kaya parçası bulunan bu garip şekillere, görünüşlerinden dolayı peri bacaları denilmiştir. Türkiye’de peri bacalarının en gelişmiş, turistik bir önem kazanmış olduğu yerler, Ürgüp, Göreme, Uçhisar ve Ihlara vadisi’dir.
Killi, milli, kırıntılı, tortul çökeltiler ile iri bloklar ve lav katmanları içeren volkanik tüf-ler peri bacalarının oluşumuna özellikle elverişlidir. Ayrıca; yamaçların dik, bitki örtüsünün seyrek, yağış şiddetinin fazla olması peribacalarının oluşumunu hızlandırır.
4. Kırgıbayır
Bir vadi yamacının şekillenmesinde, bu vadide akan akarsudan başka, vadi yamaçla-
rından inen sellerin ve sellenme sularının da önemli rolü vardır. Bunların etkisi altında yamaçlar yarılır ve aynı zamanda gittikçe yatıklaşır. Bu arada, mil ve tüf gibi maddelerden oluşan alanlarda ve dikçe yamaçlar üzerinde, yarı kurak bölgelerde, çok sık sel yarıntılarından oluşmuş karmaşık ve üzerinde dolaşılması güç bazı şekiller de meydana gelebilir. Bunlara kırgıbayır denir.
Türkiye’de İç Anadolu ve Toroslar başta olmak üzere birçok bölgede kırgıbayır alanlarına rastlanmaktadır.
5. Sekiler (Taraçalar)
Sekiler, akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda görülen basamak biçimindeki yerşe-killeridir.
Yatağına alüvyon yığmış bir akarsu, bulunduğu arazinin yükselmesi sonucu yeniden canlanırsa yatağını derinleştirmeye başlar, eski vadi tabanı yukarıda bir basamak halinde kalır ki, buna taraça ya da seki adı verilir.
6. Peneplenler
Akarsuların, yüksek kısımları aşındırarak, çukurları doldurarak yeryüzünü düzleştirmeye çalıştıklarını biliyoruz. Bu faaliyet sonucu arazi zamanla hafif dalgalı, deniz yüzeyine yakın şekilde alçaltılmış bir hale gelir. Bu duruma gelmiş araziye peneplen ya da yontuk düz denir. Bir yontuk düzün oluşabilmesi için milyonlarca yılın geçmesi gerekir.
Türkiye’nin bulunduğu arazi, 3. jeolojik devrin sonunda bir yontuk düz haline gelmişken,, 4. zamanın başında yeniden yükselmiştir. Türkiye’nin çok yüksek olmasına karşın geniş düzlüklere sahip olması bu durumun sonucudur.
7. Dev Kazanı
Akarsuların, çağlayan yaparak döküldükleri yerlerde, aşınma sonucu oluşan çukurluklara dev kazanı denir. Dev kazanları türlü büyüklükte olabilir, içlerinde 15-20 m derinlikte ve birkaç metre çapında olanları vardır.