Astroloji Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Astroloji nedir? Tarihte astroloji, astrolojinin gelişimi, ne işe yarar? Astroloji hakkında bilgi.

ASTROLOJİ, yıldızların durumlarından birtakım sonuçlara vararak gelecek hakkında hükümlere varma bilgisidir.

İnsanlar çok eskiden beri astroloji île ilgilenirler ve yıldızlara bakarak kendilerini gelecekte ne gibi olayların beklediğine dair yorumlar yaparlardı. Eski Yunanlılar’ın ünlü bilgini Aristoteles (M. Ö. 384-222), bilimlerin sınıflandırılmasını yaparken, astrolojiyi tabiî bilimlerin bir kolu olarak göstermişti. Fakat bazı Doğulu bilginler, bu arada Farabi ve Ibn Haldun astrolojiyi riyazi bilimlerin dört kolundan biri olan astronominin bir dalı saymışlardır.

Eski bilginler Dünya’nın Güneş etrafında bir yılda dolaştığı kuşağın karşısında bulunan on iki yıldız takımına «burç» demişler, bunları Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova, Balık burçları diye adlandırılmışlardır.

Onlara göre bu burçlardan her birinin insanlar üzerinde ayrı ayrı etkileri vardı. Güneş ilkbaharda bu burçların ilk üçünde, öteki mevsimlerde de sırasiyle ikinci, üçüncü, dördüncü üçlerde bulunurdu. Her burçta doğanların doğdukları burçların etkileri altında kaldıklarına inanılırdı. Ayrıca, güneş ve ay tutulmalarının, bütün gezegenlerin de ayrı anlamlan vardı. Meselâ Jüpiter’in büyük saadet getireceğine, Venüs’ün ve Ay’ın, Jüpiter kadar olmasa bile, gene de mutlu olaylara yol açabileceğine inanırlardı. Gene bu arada Satürn’ün büyük felâketler getireceği, Mars’ın da kötü olayların habercisi olduğu sanılırdı. Merkür ve Güneş de, duruma göre, iyi veya kötü haberler verirdi.

Durağan yıldızlarla yıldız kümelerinin etkilerinin daha az olduğu kabul edildiğinden daha çok parlak yıldızlar üzerinde durulurdu. Bütün bu esasları bilen biri, bilinmesi istenen olayın karar verildiği veya olayın geçtiği anda, o yerdeki gök parçasında bulunan yıldızların şeklin; çizer, bunlar arasındaki münasebetlere bakarak gelecek hakkında birtakım fikirler yürütürdü.

Advertisement

Eskilere göre bir çocuk dünyaya geldiği zaman o anda gökte bulunan yıldızlar çocuğun üzerinde esrarengiz bir etki yaparlar, onun karakterini, geleceğini tâyin ederlerdi. Aynı şekilde, yıldızları inceleyerek bir kimsenin gelmişini ve geçmişini öğrenmek de mümkündü.

Tarihte Astroloji

Astroloji çok eskiden beri insanların ilgisini çeken bir konu olmuştur. Yapılan incelemelere göre, astrolojinin çok eski zamanlarda Kalde’de doğduğu anlaşılıyor. Bazı kâhinler 473.000 yıllık, hattâ bazıları da 1,500.000 yıllık gözlemlere dayandıklarını iddia ediyorlardı. İskenderiye’deki Kaideli rahiplerin yıldızlara bakarak bazı olayları önceden haber vermeleri üzerine şöhretleri kısa zamanda her tarafa yayılmıştı.

Astroloji için dünyanın en eski bilimlerinden biri denilebilir. Mezopotamya’da Sümerliler yazıda olduğu gibi astrolojide de Mısırlılar’a . önderlik ettiler. Fakat bu üstünlük klâsik çağlardan kalma, bir üstünlükten dolayı hep Babilliler’e atfedilmekteydi.

Daha İlk medeniyetlerin kurulmasıyla beraber insanlar yıldızlarla yakından İlgilenmeye başlamışlardı. Çin’de, Hint’te, Mezopotamya’da ve Mısır’da astroloji kısa bir zamanda süratiyle gelişti. Eski Çin’deki ve Hint’ teki astroloji bilginleri hakkında pek az şey bilinmektedir. Fakat Mısırlıların astronomide ilerledikleri, bu arada bir yılın uzunluğunu, birkaç dakikalık bir yanlışlıkla ölçmeyi başardıkları bugün kati olarak bilinmektedir.

Yunanlılar astrolojiyi Kaldeliler’den öğrendiler. Bunda da gemicilerin ve tüccarların etkisi olduğu sanılmaktadır. İki ülke arasında gidip gelen tüccarlar ve ulaşımı sağlayan gemiciler Kalde’de görüp öğrendiklerini Yunanistan’da anlatıyorlardı.

Advertisement

Romalılar astrolojiyi Yunanistan’a girdikten sonra öğrendiler. Fakat Hristiyanlığın ilk yıllarında astroloji kilise tarafından pek hoş karşılanmadı. Kâhinler değişik sebepler le baltalandı, çalışmalarına meydan verilmedi. Buna rağmen, kâhinler gizlice çalışmalarını yürütüp gelecek hakkında haberler vermekten geri kalmadılar. İkinci yüzyılda, Cla-udius Ptolemaios kendi zamanına kadar bu alanda bulunmuş olanlara yeni yeni şeyler ilâve; etti, ortaya; koyduğu esaslar Ortaçağ boyunca kendinden sonra gelenlere yol gösterdi.

Kıyamet Habercileri

Kâhinlerin uğradığı başarısızlıklar, halkın kendilerine karşı olan ,inançlarını sarsmıyordu. Meselâ 1179 yılında bütün kâhinler dünyanın sonunun geldiğini ilan ettiler. Yaptıkları gözlemlere göre 1186 yılının eylül ayında bütün gezegenler birbirlerine çarpacaklar, böylece kâinatın sonu gelecekti. Bütün dünya müthiş bir korku içinde kalmıştı. Fakat kâhinlerin kıyametin kopacağını haber verdikleri yıl hiçbir şey olmadı, bütün insanlar da rahat bir nefes aldı.

XIV, yüzyılın sonlarına doğru üç gezegenin birbirlerine yaklaşacağına dair yapılan kehanet de yeryüzünde büyük bir felâketin meydana geleceği şeklinde yorumlanmıştı. Gerçekten, o yıl müthiş bir veba salgını çıktı, yüz binlerce kişi öldü. En kültürlü insanlar bile bu iki olay arasında büyük bir “yakınlık görmekten kendilerini alamadılar. Bir müddet sonra telâş geçti, bu olay da unutuldu.

XV. yüzyılın ortalarında 1456’da, gözüken kuyruklu yıldız da kötü olayların öncüsü olarak yorumlanmıştı. Garip bir tesadüfle, ö sıralarda Türkler’le Avrupalılar arasında büyük savaşlar oldu, ayrıca Avrupa’da bir veba salgını başgösterdİ. Papa III. Calixie cemaatin kiliselerde toplanıp dua etmelerini emretmek zorunda kaldı. 1524 yılında Stoeffer, yıldızların durumlarına bakarak, ikinci bir tufanın yeryüzünü sular altında bırakacağını haber vermişti. Fakat hiçbir şey olmadı.

XVI. yüzyılda Avrupa’da zenginler maiyetlerinde astroloji ile uğraşan kâhinler tutmaya başladılar. Bu arada Fransız Kraliçesi Catherine de, Medicis, başta meşhur astroloji bilgini Nostradamus ( 1503-1566) olmak üzere birçok astroloji bilginini etrafına topladı. .

Astronomiye Doğru

Meşhur Alman astronomi bilgini Kepler ( 1571-1630) bile zaman zaman astroloji ile ilgilenmekten geri kalmıyor, bazı çalışmalarını astroloji esaslarına göre yürütüyordu. Halk bir yandan astrolojiyle ilgilenmekte devam ederken öte yandan astronomi üzerindeki çalışmalar da ilerliyordu.

Ortaçağ’da daha çok Araplar arasında ilerleyen gök bilimi Yakınçağ’da gerçek bir bilim hüviyetini aldı. 1543 yılında ünlü astronom Copernicus ( 1473-1543) Dünya’nın ve diğer gezegenlerin Güneş’in etrafında döndüğünü keşfetti. Böylece yapılan araştırmalar ve buluşlar sayesinde astronomi bilim olarak büyük gelişmeler ve ilerlemeler kaydetti. Teleskopun ve diğer gözlem âletlerinin yapılması bu gelişmeyi daha da hızlandırdı. Zamanla astroloji önemini kaybetti. Yıldızlarla uğraşma konusu, astronomi içinde, bir bilim kolu olarak ele alınmaya başlandı. Yal’nız, bugün bile, yıldızların insanlar üzerine etkisi olduğuna inananlar ve eğlence kabilinden, yıldızlarla fala bakma işleriyle uğraşanlar da vardır


Leave A Reply