Baalbek Nerededir? Baalbek Tarihi Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Baalbek nerededir? Baalbek kenti özellikleri, kalıntıları, tarihi, tarihçesi nedir, hakkında bilgi.

Baalbek

Baalbek, Yunanca heliopolis (Güneş Kenti), Lübnan’da, el-Bikaa ilinin (muhafaza) başlıca kenti ve tarımsal merkezidir. Eski Roma kentinin kalıntıları da buradadır.

Yöre hakkında, Suriye’nin Eski Yunanlılarca fethinden (İÖ 332) öncesine ilişkin hiç bilgi yoktur. Büyük İskender’in ölümünden (İO 323) sonra bölge Mısır’daki Ptolemaios hanedanının eline geçti ve kente Mısır’daki Heliopolis kentinin adı verildi. İÖ 200’de Selevkos kralı III. Antiokhos (Büyük) tarafından fethedildi, bu hanedanın çöküşüyle (İÖ 64) birlikte Roma denetimine geçti. İS 637’de Arapların egemenliğine girdi. O tarihten 20. yüzyıla değin Suriye’deki çeşitli Müslüman hükümdarlarca yönetildi. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Fransız manda yönetimi Baalbek’i Lübnan’a kattı.

Baalbek’teki kalıntılar, Avrupalıların dikkatini ilk kez 16. yüzyılda çekti; ama iki büyük Roma tapınağının bir Alman keşif grubu tarafından kazılması ancak 1898-1903 arasında gerçekleşti. Fransız mandası dönemindeki kapsamlı temizleme ve onarım çalışmalarının ardından Lübnan hükümeti de büyük bir onanma girişti. Ama 1970’lerin ortalarında, Roma kalıntıları, Lübnan’daki Filistin ve Suriye birliklerinin mevzileri haline geldi.

Baalbek’te en önemli kalıntılardan biri Jüpiter Tapınağı’dır. Tapınağın girişini oluşturan propylaium’dan altıgen bir ön avluya, buradan da ince süslerle işlenmiş eksedralar (yarım daire biçiminde nişler) ile çevrili ana avluya (104,5mx 103 m) geçilirdi. Bu avlu, Yukarı Mısır’daki Assuan’dan getirilmiş 84 granit sütundan oluşan bir portikoya açılırdı. Avlunun batı ucundaki yüksek teras üstünde yer alan asıl tapınak, ön cephelerinde 10’ar, yanlarında ise 19’ar tane 20 m yüksekliğinde ve 2,20 m çapında sütun bulunan Korent düzeninde bir yapıdır. Üç tanrıya adanmıştır: Jüpiter’le bir tutulan Suriye Gökgürültüsü Tanrısı Hadad, Venüs’le bir tutulan Suriye Doğa Tanrıçası Atargatis ve Yunanlıların Çoban Hermes’le, Romalıların da Mercurius’la özdeşleştirdiği bereketle ilgili olduğu sanılan genç bir tanrı. Başlangıçta buradaki tapınma tümüyle tarımsal içerikliydi; sonradan kişileştirilmiş bir gizem dinine dönüştüğü ve genç tanrıya tapınmanın sefahat şölenleri biçimini aldığı anlaşılmaktadır. Hemen tümüyle korunmuş olan Bakhos Tapınağı da, ön cephelerinde 8’er, yanlarında ise 15’er sütun bulunan Korent düzeninde bir yapıydı. Simgesel bezemelerinden, büyük tapınaktakiler ile aynı tanrılara adandığı anlaşılır. Ama iç mekândaki Bakhos ile ilgili simgelerin bolluğu, kurtuluş vaadine dayalı bir gizem dininin göstergesidir. Öbür kalıntılar arasında, yuvarlak bir Venüs Tapınağı, kent surlarının parçalan, Hermes’e adanmış bir tapınağın izleri, evlerde bulunan önemli Roma mozaikleri, devşirme antik malzemeyle yapılmış bir cami yıkıntısı ve Araplarca yapılmış savunma mevzileri sayılabilir.

Advertisement

Leave A Reply