Bağdat İle İlgili Atasözleri ve Anlamları Açıklamaları, İçinde Bağdat Geçen

0
Advertisement

İçinde Bağdat kelimesi, Bağdat şehri geçen atasözleri nelerdir? Bağdat ile ilgili atasözleri anlamları ve açıklamaları, Bağdat’ın tarihi.

Bağdat İle İlgili Atasözleri

Arka resim kaynak: pixabay.com

Bağdat İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

  • *** “ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz”
    insanlar içinde bize anne kadar candan bağlı dost yoktur.
  • *** “âşığa Bağdat sorulmaz”
    bir şeye çok istekli olan kimse, o şeyi elde etmedeki zorlukları hiçe sayar
  • *** ” âşığa Bağdat uzak (ırak) değil (gelmez)”
    bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez
  • *** ” çanakta balın olsun, Yemen’den (Bağdat’tan) arı gelir”
    malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uzak yerlerden bile istekli çıkar.
  • *** “dervişe “Bağdat’ta pilav var” demişler, “yalan değilse ırak değil” demiş”
    bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar güç gelmez
  • *** ” haklı söz, haksızı Bağdat’tan çevirir”
    doğru söz, yanlış yolda çok ilerlemiş kişiyi bile yola getirir.
  • *** “sora sora Bağdat (Kâbe) bulunur”
    insan sora sora çok uzak yerleri bile bulur.
  • *** “top otu beylikten olunca, güllesi Bağdat’a gider”
    yararlandığı gereci bedava elde eden ve bol bol kullananla yarışılmaz.
  • *** “yanlış hesap Bağdat’tan döner”
    ortaya çıkan bir yanlışlık çok geç de olsa düzeltilebilir.

Bağdat Tarihçesi

İkinci Abbasi halifesi Mansur, önce Küfe yakınlarında, kendi adını taşıyan bir şehir kurmuştu. Fakat bu şehirden hoşlanmaması üzerine başka bir şehir kurmaya harar verdi, yıldızların uğurlu olarak gösterdiği bir yere yeni bir şehir kurdurdu. Bugünkü Bağdat olan bu şehrin temeli 762 yılında atılmıştı. Söylendiğine göre 100.000 işçinin devamlı çalışması sonunda dört yılda sona ermiştir. Bağdat, Mehdi-Memun devirleri (775-833) arasında çok gelişmiştir. Bilhassa Harunürreşit zamanında (786-809) en parlak devirlerini yaşamıştır.

Bağdat’ın Osmanlı idaresi altına geçmesi Kanunî Sultan Süleyman devrinde olmuştur (1534). Kanunî Tebriz’i alıp Bağdat üzerine yürüdüğü zaman, şehirde kargaşalık çıktı. Bağdat’ta bulunan Mehmet Han’ın kaçması üzerine de şehrin ileri gelenleri şehrin anahtarlarını Sadrazam İbrahim Paşa’ya teslim ettiler.

Bağdat, uzun zaman Osmanlı İmparatorluğunun en gözde şehirlerinden biri olarak kaldı. Zaman zaman çıkan ayaklanmalar Bağdat’ın merkeze bağlılığını zayıflatır gibi olduysa da kısa bir zamanda bu ayaklanmalar bastırıldı. 1623 yılında Savefî hükümdarı Şah Abbas Bağdat üzerine yürüyüp şehri zaptetti. Halkın -silâhlarını toplayıp Sünnîlen kılıçtan geçirdi. Bu arada, İmam-ı Azam ile Abdülkadir Geylânî’nin türbelerini de yıktırdı. Osmanlı ordusu şehri geri alabilmek için birkaç kere kuşattıysa da başaramadı. 1633′ de IV. Murat orduları Bağdat’ı geri aldı. Bağdat o tarihte Lausanne (Lozan) Antlaşmasının yapıldığı tarih olan 1923 yılına kadar resmen Osmanlı devletine bağlı kaldı. Yalnız, fiilî bakımdan, 1916’da İngilizlerin eline geçmişti. 1921’de Irak’ta İngilizler tarafından yeni bir krallık kurulunca Bağdat, Irak krallığının başkenti oldu.


Leave A Reply