Enver Paşa Kimdir?

0
Advertisement

Enver Paşa Kimdir? Enver Paşa hayatı, biyografisi, katıldığı savaşlar. Enver Paşa hakkında bilgi.

ENVER PAŞA (1881-1922)

Ünlü bir Türk generali, hükümet adamıdır. İstanbul’da Divanyolu’nda doğdu. Babası İstanbullu Ahmet Bey, sonradan oğlu tarafından sivil paşalığa yükseltilmiş, 1947’de ölmüştür. Annesi Dilara Hanım da İstanbullu olup, Ahmet Paşa ile ikinci defa olarak evlenmiş, 1952’de ölmüştür.

Enver 1903’te kurmay yüzbaşı olarak, merkezi Selanik’te olan III. Ordu’ya atanmıştı. Derhal gizli siyaset cereyanlarına karıştı, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin en faal bir unsuru oldu. 29 mayıs 1908’de, Selanik Merkez Komutanı ve Sultan Hamit’in yaveri olan Kurmay Albay Nâzım Bey’i, jandarma teğmeni İsmail Canbulat Efendi’ye tabancayla vurdurttu. Nâzım Bey, Enver Bey’in kızkardeşi Hasene Hanım’ın kocası olduğu için, bu olay, Enver’in şahsiyetini aydınlatmak bakımından önemlidir. Kısa bir zaman sonra da İsmail Ganbulat Dahiliye Nazırı olmuştur.

Az sonra Meşrutiyet ilân edildi, Binbaşı Enver Bey «hürriyet kahramanı» olarak alkışlandı. 1909’da Berlin askerî ataşeliğine atandı, burada Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından olağanüstü iltifat gördüğünden, müthiş bir Alman taraftarı kesildi. 1911’de Trablusgarp Savaşı’nda Bingazi cephesi komutanı olarak İtalyanlar’a karşı başarılı savaşlar verdi.

Balkan Savaşı’nın büyük bir felaketle sonuçlanması üzerine, bundan İttihat ve Terakki’nin birinci derecede sorumlu olmasına rağmen, son derece gözü pek, atılgan, cüretkar ve tasasız olan Enver Bey, Babıâli’yi basmak gibi görülmemiş bir hükümet darbesiyle, muhaliflerini devirdi. Bu olayda Başkumandan Vekili birinci ferik (orgeneral) Nazım Paşa ile yaveri öldürüldüler. Bundan sonra, Edirne Bulgarlar’dan geri alınınca Enver Bey, büyük bir gösterişle şehre girdi. Hiç albaylık etmeden, yarbaylıktan birdenbire mirlivalığa (tümgeneralliğe) yükseldi, 4 ocak 1914’te, henüz 33 yaşını bile tamamlamamışken, Harbiye Nazırı (milli savunma bakanı) oldu. Bu arada Sultan Reşat’ın ölmüş bulunan kardeşi Şehzade Süleyman Efendi’ nin tek kızı olan Emine Naciye Sultan (1896-1957) ile de evlenerek «Damat» oldu.

Advertisement

Dünya Savaşı Macerası

Enver Paşa, Birinci Dünya Savaşı başladıktan sonra, Almanya ile antlaşma imzaladı. Almanya, Marne Savaşı’nı kaybetmiş, böylece, 43 yıldan beri söylediği ve bütün dünyayı inandırdığı gibi Fransa’yı yıldırım savaşıyla ortadan kaldırıp^ bütün kuvvetiyle Rusya’ya dönerek savaşı birkaç ayda bitireceği iddiası yıkılmıştı. Buna rağmen, Enver Paşa, akıl almaz bir sorumsuzluk duygusuyla Osmanlı’yı Almanya’nın yanında savaşa soktu. Bu savaşa giriş Enver’in isteğiyle olmuş, ancak Cemal Paşa ile Talat Bey’e haber verilmiştir. Yeryüzündeki sonucu Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasına, Anadolu’nun bile düşman istilasıyla çiğnenmesine, yüzbinlerce Türk’ün kırılmasına, Osmanlı’nın görülmemiş derecede ezilmesine sebep olan bu savaştan, Kanun-ı Esasi’ye uyulup hükümdar bile haberdar edilmediği gibi, ne hükümete, ne de Meclis’e bir şey söylenmemişti. İttihat ve Terakki’nin kuklası olan Sadrazam Prens Sait Halim Paşa bu haberi alınca beyninden vurulmuşa dönmüştü.

Enver Paşa, ömründe tümen komutanlığı bile etmemişken «Başkumandan Vekili» sıfatıyla başkomutan olarak ordu komutanlığı etmeye kalkıştı, III. Türk Ordusu’nu Sarıkamış faciasında mahvetti. Bütün savaş boyunca son derece çalışkanlık, cesaret ve iyi niyet göstermekle beraber, tam bir diktatör olarak, imparatorluğu ve orduları büyük bir sorumsuzlukla yönetmeye kalktı, Meclis-i Mebusan’ı, savaş olduğu bahanesiyle, hiç toplamadı. Nazırları da kukla şeklinde idare etti. Talat ve Cemal Paşalar’ın nüfuzları, bir dereceye kadar onu frenlemişti. Bununla beraber, Türk ordusunu savaşa pek güzel ve kuvvetli hazırlamıştı. Eğer dünya denizlerine hâkim büyük devletlere kafa tutmak deliliği yapılmamış olsaydı bu ordu ile Türkiye, 1918’de dünyanın en taze askeri, kuvvetlerine sahip devlet sıfatıyla üstünlüğünü gösterebilirdi.

Enver Paşa, Mütareke’den az önce, bir Alman denizaltısına binerek arkadaşlarıyla beraber, İstanbul’dan kaçtı; Almanya’ya, oradan Moskova’ya ve Türkistan’a gitti. Anadolu’ya gelip Milli Mücadele’nin başına, geçmek istediyse de, buna engel olundu. Türkistan’ da bir Türk devleti kurmak isterken, 4 ağustos 1922’de, Tajikistan’da Balcuvan’da komünist Rus kuvvetleriyle yaptığı meydan savaşında mitralyözle birçok yerinden vurularak şehit düştü. 41 yaşında bulunuyordu. Almanca’yı pek işlek konuşan Enver Paşa, Fransızca, Bulgarca, biraz da Arapça ve Farsça bilirdi. Rütbesi birinci-ferik (orgeneral) idi.


Leave A Reply