Fakat Bağlacının Kullanımı Örnek Cümleler – Fakat İle İlgili Cümleler

0
Advertisement

Fakat bağlacı cümleye nasıl bir anlam katar? Fakat bağlacının kullanılması, yazımı, örnek cümleler. Fakat Bağlacı İle İlgili Cümleler

Fakat bağlacı

fakat

Arapçadan dilimize geçen bir bağlaçtır. Tümceleri, aykırılık, karşıtlık, neden – sonuç ilgisiyle bağlar, bir önceki anlatımın genellikle açıklayıcısı durumundadır. Tümceler arasında kullanıldığı gibi, tümce başında da kullanılır.

Fakat Bağlacı İle İlgili Cümleler

Anlamları zıt, aykırı tümceleri bağlar:
  • “Saltanatı, hilafeti kaldırmış; medreseleri kapatmış; din ile dünya işlerini ayırmış; fakat henüz düzlettiği toprak üstünde kurulması lazım gelen müesseseleri “inşa”ya başlamamıştı.”
  • “Atatürk, gündelik politika işlerinde, işte böylesine soğukkanlı, telaşsız, hesaplı ve hatta hoşgörür bir insandı. Fakat olmaya ki, vatanın emniyetini, devletin şerefini, inandığı prensiplerin selametini tehdit eder gibi görünen herhangi bir hadiseyle karşılaşmaya.”
  • “Dehşetli bir isyan hissiyle babama baktım… Fakat onun çatık, simsiyah kaşları…”
  • “Düz fakat sıkıcı değildi hiçbiri.”
  • “Bende ise tam manasıyla şafak atmıştı. Fakat bu, darağacına gidilen veya sürgüne çıkılan saatlerin renginde bir şafaktı ki onun duru aydınlığında alınyazımızm en çapraşık satırları, bize birdenbire ayan oluverir.”«
Uyarma ilgisiyle bağlar:
  • “Fakat, akşama kalayım deme. Öğleden sonra en geç saat üçte dörtte bu işin çaresine bakmalısın.”
  • “Buluşurduk arada sırada. Fakat baktım, beni aptal yerine koyuyor.”
Neden-sonuç ilgisi kurar:
  • “Güneş çoktan batmıştı; fakat çiftlik yine sabah oluyormuş gibi.”
  • “Evde değildi fakat sesi hala kulaklarımda çınlıyordu.”
  • “… ne olduğunu birden anlayamamıştım. Fakat o sırada ocakta bir odun devrildi, odaya bir kızıl alev vurdu.”
  • “Arzunuz üzere sizi sofra saatinden evvel kabul buyurmalarına gayret edeceğim. Fakat, dün gece pek geç yattılar.”

fakat bağlacı gibi kullanılan kimi bağlaçlar da şunlardır:

lakin

Arapçadan alman bu bağlaç, fakat, ama bağlaçlarının yerine kullanılır.

  • “Âlâ! Lakin o iki grup bu işe seyirci mi kalır, sanıyorsun ?”
  • “Lakin, ne çare ki, ya bu deveyi gütmek, ya bu diyardan gitmek lazım geliyordu. Ama ne yadırgayışlar, ne yüksünüşlerle……”
  • “Bunun üzerine, herkeste öyle bir gülüşme başladı, sofraya öyle bir neşve geldi ki, ben de kendi derdimi unutur gibi oldum. Lakin Gazi, benim derdimi unutmamıştı.”

Advertisement

Leave A Reply