Grev Nedir ve Tarihte Grev Kavramı

0
Advertisement

Grev nedir ne demektir? Grev tarihi ve grevin neden yapıldığı grev özellikleri hakkında genel bilgilerin yer aldığı yazımız.

grevİşçilerin, yürürlükteki iş şartlarını kendi lehlerine değiştirmek için, önceden aralarında karar vererek, bir iş yerinde veya bir bölgede, belli veya bellisiz bir süre için çalışmaktan kaçınmalarına «grev» denir. Grev için «çeşitli sonuçlar elde etmek üzere, iş verene baskı yapmak maksadı ile çalışmaya son vermek» de denilebilir.

Yukarıda tarif edilen harekete girişme hakkına «grev hak ve hürriyeti» denilir ki, demokratik düzene bağlı memleketlerde temel hak ve hürriyetlerdendir, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde de kabul edilmiştir.

İşçiler, grev ve toplu sözleşme yapmak hakkına malik sendikaları vasıtası ile, işverenler karşısında, onlarınkine denk ve eşit bir müzakere (pazarlık) kudreti kazanmaktadırlar.

Grev, gaye değil, vasıtadır. Siyasi maksatlarla girişilenler bir yana, grev, işçilerin, iktisadi ve içtimaî hayat şartlarını düzeltmek için başvurulan bir vasıtadır.

Grevler, iktisadi veya siyasi sebeplere dayanır. Bu gibi sebeplerden çıkan grevleri memleketteki buhranlar, yahut, aksine olarak, refah şartları doğurabilir.

Advertisement

Kısmen siyasi sebeplerden doğan grevlerde, bütün memlekette veya bir bölgede ekonomik faaliyetleri, günlük hayatın akışını felce uğratmak, böylece, tasarlanmış hedefe ulaşmak gayesi güdülür.

Meşru grevler, grev şartlarını tayin eden nizamlardaki şartlara uyularak, uzlaşma için bütün yollara başvurulup sonuç sağlanamadığı takdirde başlanan grevlerdir. Gayrımeşru grevler ise, ihbarsız, ani olarak, iş anlaşmasındaki şartlara, bu husustaki nizamlara uyulmadan girişilen grevlerdir. İşçilerin, grev halindeki arkadaşlarının davalarını benimsediklerini göstermek üzere kısa sürelerle giriştikleri «sempati grevleri» de vardır.

Grev hak ve hürriyeti mutlak değildir. Anayasalar ve özel kanunlarla belirtilmiş, sınırlandırılmıştır. Her memlekette, kamu hizmetlerinin devamlılığını aksatmamak için, grevler çeşitli yönlerden tahditlere tabi tutulmuştur. Bilhassa, memurların grev hakları çok sınırlandırılmıştır. Memurlara İtalya, Belçika, Fransa ve Yunanistan’da grev hakkı tanınmış, Almanya, Avusturya, İngiltere, Amerika, Kanada ve Finlandiya’da bu hak verilmemiştir.

Grev, yürürlükteki iş anlaşmasına son vermez, yalnız askıda kalması sonucunu doğurur.

Grev yapma, sendika kurma hak ve hürriyeti İngiltere’de 1824, Fransa’da 1864, Almanya’da 1864, Amerika’da 1890 tarihlerinden beri uygulanmaktadır.

Tarihte Grev

Advertisement

Grevlerin, tamamen endüstri devrinin özelliklerinden biri olduğu sanılırsa da, gerçekte grevin tarihi Eski Mısır’da firavunlar devrine kadar dayanır. Eski Mısır mezarlarında ele geçen papirüslerden anlaşıldığına göre, bundan binlerce yıl önce, büyük bir ehramın yapımında çalışan işçiler bir gün süren bir grev yapmışlardı. O çağlarda işçilere gündelik olarak kızarmış ekmekle zeytin yağı verilirdi. Ehramın yapımını üzerine alan müteahhit İşçilerin hakkını azaltmak isteyince işçiler arasında bir kaynaşma başlamış, bir gün işlerinin başına gitmemişlerdi. Devrin firavunu işe karışmış, işçiterin hakkını sağlamıştı.

Tarihin en garip grevlerinden biri 1461’de Fransa’da Kıral IV. Charles’in cenaze töreninde olmuştur. O çağlarda Fransa’da garip bir gelenek vardı: Kıralların cenazelerini saray mezarlığına götürme işi Tuz Taşıyıcıları Birliği’ne bırakılmıştı. IV. Charles’in tabutunu götüren tuz taşıyıcıları birdenbire cenazeyi yol üstünde bırakarak: «Ücretlerimiz artırılmazsa bu cenazeyi kaldırmayız» diye bağırmışlardı. Birlik idarecileriyle hükümet arasındaki görüşmeler o gün akşama kadar sürdü. En sonunda, ücretlere zam yapılması kabul edildi, geç vakit, ortalık kararırken cenaze töreni sona erdi.

Grev tarihindeki meraklı olaylardan biri de XVIII. yüzyılda Paris’teki ünlü Comedie Française artistlerinin yaptıkları grevdir. O günlerde dünyanın her yanında ilgi uyandıran bu greve bir aktörün sahtekârlıkları yol açmıştı. Otekî aktör ve aktrisler, o adam sahneye çıkarsa kendilerinin piyesteki rollerini oynamıyacaklarını müdüriyete bildirmişlerdi. Nedense o aktörün sahneye çıkmasını istiyen müdür inadından vazgeçmemişti. Bunun üzerine, Paris’teki daha başka tiyatroların aktör ve aktrisleri de greve katıldı. Grevin, bütün Paris’te eğlence hayatını felce uğratması üzerine, uzun görüşmelerden, tartışmalardan sonra o aktör feda edildi, öteki sanatkârlar da işlerinin başına döndüler.

«Grev» (greve) sözü Fransızcada «kumsal» anlamına gelir. Eskiden grev yapanlar Sen nehrinin kıyısında Greve (kumsal) denilen yerde toplanırlardı. Bundan dolayı orada yapılan toplantılara da «grev» denildi .


Leave A Reply