Advertisement
Hüküm ne anlama gelir? Hüküm kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
1. Yargı
“Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı.” – F. R. Atay
2. Egemenlik, hâkimiyet
3. Değer, aynı veya benzer nitelik
“Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut’un göz bebeği hükmündeymiş.” – R. N. Güntekin
4. Önem, geçerlilik
“Bu işin ne hükmü var?”
5. Karar
“Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı.” – F. R. Atay
2. Egemenlik, hâkimiyet
3. Değer, aynı veya benzer nitelik
“Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut’un göz bebeği hükmündeymiş.” – R. N. Güntekin
4. Önem, geçerlilik
“Bu işin ne hükmü var?”
5. Karar
mahkemece cezalandırılmak
1. işbaşında olmak
“Germiyan’da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer.” – F. F. Tülbentçi
2. yaygın olmak
“Hüküm süren kanaat.”
3. etki, hız vb. sürmek, devam etmek
“O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi.” – N. Nâzım
“Germiyan’da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer.” – F. F. Tülbentçi
2. yaygın olmak
“Hüküm süren kanaat.”
3. etki, hız vb. sürmek, devam etmek
“O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi.” – N. Nâzım
1. iyice düşündükten sonra bir karara varmak
“İnsanlar ellerinden çok gözleriyle hüküm verirler.” – C. Meriç
2. bir suçluyu mahkûm etme
“İnsanlar ellerinden çok gözleriyle hüküm verirler.” – C. Meriç
2. bir suçluyu mahkûm etme
mahkûm olmak
“Üsküp’ün ceza mahkemesinde on beş sene hüküm yedi.” – Y. K. Beyatlı
“Üsküp’ün ceza mahkemesinde on beş sene hüküm yedi.” – Y. K. Beyatlı
iyice düşündükten sonra karar vermek
1. gücü yetmek, sözü geçmek
“Ne doğan güne hükmüm geçer / Ne hâlden anlayan bulunur” – C. S. Tarancı
2. geçerli, etkili durumunu yitirmek
“Soğukların hükmü geçti.”
“Ne doğan güne hükmüm geçer / Ne hâlden anlayan bulunur” – C. S. Tarancı
2. geçerli, etkili durumunu yitirmek
“Soğukların hükmü geçti.”
önemi, geçerliliği, etkisi bulunmamak
para ile dilediğini yapabilme gücünü kazanmak
“Ulan! Parama geçer hükmüm diye bağırdı. Getir diyorum iki okka ekmek.” – Ö. Seyfettin
“Ulan! Parama geçer hükmüm diye bağırdı. Getir diyorum iki okka ekmek.” – Ö. Seyfettin
1. değerinde olmak
“Kaynata, baba hükmündedir.”
2. yerinde olmak, yerine geçmek
“Kaynata, baba hükmündedir.”
2. yerinde olmak, yerine geçmek
gerekeni yerine getirmek
“Yaş yine de tabii hükmünü icra ediyor, adaleleri gevşiyor ve eski canlılığını kaybediyordu.” – O. Aysu
“Yaş yine de tabii hükmünü icra ediyor, adaleleri gevşiyor ve eski canlılığını kaybediyordu.” – O. Aysu
1. -e Egemenliği altında bulundurmak
2. Düşünme veya yargılama sonunda bir kanıya varmak
“Gözlerimi açtığım zaman odamı loş görünce akşam olduğuna hükmettim.” – R. H. Karay
3. Aklına esmek
4. Bir kimseye veya topluluğa sözünü geçirmek
“Biri bu konuda damarına basınca endazeyi şaşırıyor, kendine hükmedemiyordu.” – N. Araz
2. Düşünme veya yargılama sonunda bir kanıya varmak
“Gözlerimi açtığım zaman odamı loş görünce akşam olduğuna hükmettim.” – R. H. Karay
3. Aklına esmek
4. Bir kimseye veya topluluğa sözünü geçirmek
“Biri bu konuda damarına basınca endazeyi şaşırıyor, kendine hükmedemiyordu.” – N. Araz
Hüküm verilmek
Yürürlükte ve uygulanması zorunlu olan hüküm
“Şiddet hareketine başvurulurken kanunların amir hükümleri de zedelenmemeliydi.” – K. Korcan
“Şiddet hareketine başvurulurken kanunların amir hükümleri de zedelenmemeliydi.” – K. Korcan
Kendi yokken arkasından verilen hüküm
Ön yargı
“Mühim diyoruz ama bu kendi kendimize verdiğimiz bir peşin hükümden başka bir şey değildir.” – S. F. Abasıyanık
“Mühim diyoruz ama bu kendi kendimize verdiğimiz bir peşin hükümden başka bir şey değildir.” – S. F. Abasıyanık
Bakanlar Kurulu tarafından yayımlanan ve kanun değerinde olan karar