İnsanlar neden hep kendisi ile yarışmalı, neden he kendisini geçmeye çalışmalıdır? İnsanın kendisiyle yarışması konulu yazı.
KENDİSİYLE YARIŞMAK
İnsanın kendini yenilemesi en güzel yarıştır. Mesleğini eline alan herkes, artık yeni bilgiler edinmek gerekmediğini düşünürse geriler. Çağımız, olağanüstü yenilikler, buluşlar ve ilerlemeler çağıdır. Bilim ve teknikteki baş döndürücü gelişmelere ayak uydurmak için sürekli olarak kendimizi yenilemeliyiz. Yoksa çağımızın gerisinde kalırız.
İnsan, başkalarıyla değil, kendisiyle yarışmalıdır. Çünkü her insanın zekâ düzeyi, yeteneği, becerisi, alışkanlıkları, geldiği çevre ve aldığı kültür farklıdır. Bu yüzden başkalarıyla yarışmak kötü sonuçlar doğurabilir. Kimi zaman bir öğrenci, arkadaşlarından biriyle gizli gizli yarışır. Bazen bu yarış açıktan yürür. Sonuçta yarışı kaybeden öğrenci, hayal kırıklığına uğrar. Hatta tüm çabaların boş olduğunu düşünerek çalışmaktan vazgeçebilir.
Hayat bir yarıştır; ama herkes kendisiyle yarıştığı zaman anlamlıdır. Bir ailede çocuklar, bir apartmanda aileler, bir ülkede şehirler birbirleriyle yarışırsa, kaybedenler hep güç durumda kalırlar. Bir de bu yarışlarda önemli olan yarışa girmek değil de her ne olursa olsun kazanmaksa, yıkım daha da büyük olur.
Kendimizi yenilemez, kendimizi geçmeye çalışmazsak, neler olacaktır? Birinin doktor olduğunu ve 1980 yılında göreve başladığını düşünelim. Bu kişi, okulda öğrendikleriyle yetinir, tıptaki yenilikleri izlemezse başarılı olabilir mi? İnsanlar ona canlarını emanet etmek isterler mi? Eğer okuldan çıktığı zamanki bilgilerle yetinirse, kişi mezun olduğu yıl ölmüş demektir. Gerçek ölümü 1995 yılında olmuşsa, onun mezar taşına şöyle yazmak doğru olur; «1980’de öldü, 1995’te gömüldü.»
