K Harfi ve K Harfinin Genel Özellikleri Nelerdir? 14. Harf “K”

0
Advertisement

K Harfi nedir? K Harfinin özellikleri nelerdir? Alfabemizin 14. harfi olan K harfinin tarihçesi, K harfi ile ilgili bilgi.

K Harfi

Kaynak: pixabay.com

K, k Harfi; Türk alfabesinin 14. harfidir. K, başka birkaç benzeri gibi (g, ğ, y), bir damak ünsüzüdür (seslerin boğumlandığı yere çıkak dendiğine göre k’nın çıkağı damaktır). Dil ve damağın sıkışıp ses yolunu kapamasıyla patlayarak çıktığı için sert ve (kapantılı) süreksizdir. Dikkat edilecek önemli nokta k, g, l, harflerinin çift çıkaklı oluşudur böylece ince k sesi damağın ön ölümünden (pek), kaim k sesi damağın arka bölümünden çıkar (ak). Böylece k sesleri, ince hecelerde çıkakların önlerinden, kalın hecelerde arkalarından çıkarlar. Türkçe sözcüklerde bu kural hiç şaşmaz, tek kural dışı (istisna) yoktur.

Dilimize girmiş bazı yabancı sözcüklerde ise bu kuralda aykırılıklar görüldüğü için hem yazım (imla), hem söyleyiş (telaffuz) güçlükleri doğar: kar/kâr (kazanç), rüzgâr (yel), kâtip (yazman), tezgâh, gâvur, mekân. Yabancı sözcüklerde a ve u’dan sonra gelen k ve l’nin ince söylendiği de olur. Böyle sözcüklerde düzenleme işareti kullanılmaz, iştirak, idrak, istikbal, metruk, makbul; düzeltme iminin bile etkisiz ve geçersiz kaldığı durumlar vardır: k kalın olacak, onu hece yapan ünlü uzun okunacaksa imi kullanmak doğru olmaz; ünlüye çift yazmak öğretimde daha doğru sayılır: Kaatil, kaanun, ikaamet (gaazi) gibi. Sözcük sonlarındaki süreksiz sert ünsüzler (kimileri ündeş demeyi daha doğru bulurlar; ç, p, t gibi k ünlülerle karşılaşınca yumuşarlar: ç c olar; p b olur; t d olur; k da ğ olur; n ünsüzünden sonra gelen k’lar da g olur: Denk, dengi; çelenk, çelengi, ahenk ahenge… gibi. Çift ünsüzlerden sonra gelen k’lar (öncülü n değilse) ünlülerle karşılaşınca yumuşamazlar: ilk, ilkin; kırk, kırkar; kork korkak,

Kökenleri Fenike kafı olan Yunan alfabesinde kappa, Latin alfabesinde k; ilk yazılı belgelerini 8. yüzyılda taşa geçirmiş olan Göktürklerde yanına gelen vokallere göre beş ayrı biçimde olabiliyordu, Soğd kökenli olan Uygur alfabesinde ise hem g, h, k sesleri için tek işaret kullanılmış, hem kalın k’yı (kaf) belirtmek için harfin üzerine iki nokta konmuştur.

Sözcük başındaki kalın k sesi, Güneydoğu ve Doğu’nun kimi yerlerinde çıkağının pek arkasından keskince bir sertlikle çıkarılır. Orta ve Batı Anadolu’da g gibi söylenir; ğ’ye ç alanları da vardır. İkinci ve sonraki hecelerde kaim k’lar hırıltılı h olur. Türkçenin en işlek eklerinden biri de k’dir. Örneğin (-ak, -ek gibi yardımcı bir vokalle birlikte) fiil kök ya da gövdesinden ad soylu sözcük kurmaya yarar: adak, kapak, barınak, bıçak, elek… aynı yolla, bu kez yardımcı ünlüyü değiştirerek (-ık, -uk, -ik, -ük) sıfat görevinde kullanılan sözcükler yapar: Açık, alışık, silik, yenik, yitik, uyuşuk…

Bazı durumlarda (-ak, ek) ad kökünden kök anlamı pekiştiren dönüşlü fiil gövdesi kurar: Acıkmak, birikmek, gecikmek, gözükmek… fiil çekiminin bazı koşullarında (di’li geçmiş ve hikâye-koşul bileşik zamanlarında) çoğul çekiminde birinci kişileri belirtir: Aldık , geldik, alsak, gelsek, aidiydik, aldıysak.

Advertisement

Leave A Reply