Kanuni Arif Bey Kimdir?

0
Advertisement

Büyük Kanun ustası olan ve bu sebeple Kanuni Arif Bey olarak tanınan Türk besteci ve icracı ile ilgili bilgiler. Kanuni Arif Bey kimdir?

Ârif Bey (kanun!) (1862, istanbul – 1911, Manaha, Yemen), kanun çalmadaki büyük ustalığıyla, bu çalgının Türk müziğinde önemli bir yer almasını sağlamış besteci ve icracı.

Kocamustafapaşa Askeri Rüştiyesi’ni bitirdi, 1885’te Posta ve Telgraf Nezareti’nde çalışmaya başladı. 1895-1901 arasında Yemen’de, San’a Posta ve Telgraf Müdürlüğü’nde başkâtiplik yaptı. Daha sonra görevini İstanbul’da sürdürdü. 1910’da yeniden Yemen’e gönderildi. Ama kaldığı eve bir bomba düşüp de kayınbiraderi ölünce İstanbul’da görev istedi. Başkentte Posta nezareti muhasebesi başkâtipliği ve Galata Postahanesi veznedarlığı yaptıktan sonra, üçüncü kez Yemen’de bir göreve atandı. Kısa bir süre sonra koleraya yakalandı, çok geçmeden öldü.

San Talat Bey’den kanun, peşrevler, saz semaileri ve kuramsal müzik, Hacı Kiramî Efendi’den sözlü yapıtlar öğrenen Ârif Bey, kısa sürede kanun virtüözü olarak ünlendi. Diyezli ve bemollü sesleri, mandal kullanmaksızın, başparmağının tırnağıyla tellere basarak buluyordu. Ayrıca çalgıdan elde ettiği ses tok ve son derece temizdi. Kanunun Türk müziğinde önemli ve değişmez bir yer kazanması Arif Bey’den sonradır.

Kendi kurduğu Darü’l-Musiki adlı okulda öğrencileriyle, Tamburi Cemil Bey, Santuri Edhem Efendi, Udi Nevres Bey gibi ünlü icracıların da katıldığı halka açık konserler verdi.

Günümüze ulaşan 95 dolayındaki bestesinin 16’sı çalgı yapıtları (peşrev ve saz semaileri, bir sirto), geri kalanı sözlü yapıtlardır. Sözlü yapıtlarının büyük çoğunluğu şarkı formundadır. Peşrev ve saz semailerinde Tamburi Büyük Osman Bey’le Tamburi Cemil Bey’in, sözlü yapıtlarında ise Hacı Ârif Bey’in etkisi sezilir. Besteleri ezgi yönünden zengin, biçimsel açıdan kusursuzdur.. Sultaniyegâh Peşrev’i, Türk saz yapıtları repertuvarının seçkin parçalarından biridir. Öteki önemli yapıtları arasında “Çıktıkça suz-i dilden cânâ figan ü nâle” (hicaz nakış beste), “Geçmiyor eyyam-ı mihnet gitmiyor benden melâl” (rast şarkı). “Bir yâreli kuş çırpmıyor sanki derinden” (karcığar şarkı) sayılabilir.

Advertisement

Leave A Reply