Kavalalı Mehmet Ali Paşa Kimdir? Nasıl Mısır Valisi Oldu? Döneminde Yaşananlar Nelerdir?

0
Advertisement

Kavalalı Mehmet Ali Paşa kimdir? Kavalalı Mehmet Ali Paşa neler yapmıştır, hayatı, biyografisi ve valilik dönemi. Kavalalı Mehmet Ali Paşanın hayatı. Nasıl Mısır Valisi oldu. Osmanlı ile ilişkileri nasıldı?

Kavalalı Mehmet Ali Paşa

Kavalalı Mehmet Ali Paşa

Kavalalı Mehmet Ali Paşa; (1769-1849) Unlü bir1 Mısır valisidir. Kavala’da doğdu, İbrahim Ağa’nın oğludur. (Kavalalılar) 18 yaşında gönüllü asker oldu. 1799’da alaylı teğmen rütbesiyle Mısır’a ayak bastı; sonra yüzbaşı oldu. Zekâsıyla, entrikalarıyla hızla yükseldi. Bonaparte’ın Mısır’ı 3 yıllık işgali sırasında fena halde ezilmiş olan Memlûk beylerinin bıraktıkları boşluktan faydalandı, İstanbul’dan gönderilen, Mısır’ın durumunu bilmiyen valilerin akıl hocası oldu. 1805’te III. Selim tarafından vezaret (mareşallik) rütbesiyle Mısır valiliğine getirildi.

1807’de İskenderiye’yi işgal etmek istiyen İngilizler’i geri püskürtünce bütün Avrupa’da tanındı. Memlûk beylerini tamamen ezen, Türk memurlarını şahsına sıkı sıkıya bağlıyan Mehmet Ali Paşa, merkezî bir idare vücuda getirdi. Türkler’den, Türkleşmiş Çerkez va Arnavutlar’dan topladığı askerlerle küçük, derli toplu bir ordu kurdu. Avrupa’dan subaylar, uzmanlar getirip orduyu, Mısır’ın bütün işlerini geniş ölçüde düzeltti, ülkenin gelirini artırdı, bu gelirin İstanbul’a gönderilmeyen bölümünü tamamen kendi eline aldı. Memlûk beylerini öldürttü, Mısır’ın yarısından fazla toprağına sahip olan bu beylerin arazisine kendisi sahip oldu; dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa, 1811’de 470 Memlûk beyini hileyle Kahire’de toplayıp kılıçtan geçirtti, bunun üzerine Mısır’da hiçbir Osmanlı valisinin elde edemediği bir nüfuz kazandı. 7.000 piyadesi, 3.000 atlısı vardı; bunlar Avrupa tarzında eğitim görmüş, çoğu Türk olan askerlerdi.

Vehhabi Ayaklanması

1812’de Babıâli’den Arabistan’daki Vehhâbî ayaklanmasını bastırmak emrini aldı. Öteki Arap ülkelerine de el atmak istiyen Mehmet Ali Paşa, bu emri sevinçle yerine getirdi. Osmanlı hükümeti o sırada Rusya ile savaş halindeydi, Mehmet Ali Paşa’nın niyetlerini bildiği halde, ayaklanmayı bastırmak için kuvvet ayıramadığından, bunu kabul etmek zorunda kalmıştı. Arabistan’ı Vehhabîler’den temizleyen Mehmet Ali Paşa, Babıâli’nin iyice gözüne girdi. Oğlu İbrahim Paşa’ya 1817’de vezirlik, 2 yıl sonra da Hicaz ve Habeş genel valilikleri verildi; az sonra öteki oğlu İskender Ali Paşa’ya da beylerbeylik (orgenerallik) pâyesiyle Sudan valiliği verildi. Böylece, Mehmet Ali ailesi, Osmanlı imparatorluğunun Araplar’ın yaşadığı eyaletlerinde korkunç şekilde genişledi.

Yunan İhtilâli

Bu sıralarda Babiâli, Paşa’ya Yunan ihtilâlini bastırmak emrini verdi. İbrahim Paşa 1824’ten 1826’ya kadar Girit ve Mora’daki Yunan ihtilâlini tam mânasiyle söndürdü, Mehmet Ali Paşa’yı Mısır’dan atmak için fırsat gözleyen II. Mahmut’un bile minnetini kazandı. Yalnız, bağımsız bir Yunanistan kurmaya kesin şekilde karar vermiş olan İngiltere, Fransa, Rusya, bunun üzerine Osmanlı aleyhine döndüler; savaş ilân etmeksizin, üç müttefikin donanması, Navarin’de Türk donanmasını yaktı. Büyük Devletler’in Yunanistan’ı Osmanlı’dan koparacaklarını anlıyan İbrahim Paşa, hükümete sormadan, ordusunu Mora’dan çekti, Mısır’a döndü. Rusya ile gene bir ölüm-kalım savaşma giren Osmanlı hükümeti, Mehmet Ali’yi cezalandıramadı. İbrahim Paşa’dan Girit valiliği geri alınmıştı. Paşa, Suriye valiliğini istedi; hükümet ibrahim Paşa’nın isteğini kesin şekilde, azarlıyarak reddetti. Bunun üzerine, Mehmet Ali Paşa 20 ekim 1831’de devlete fiilen baş kaldırdı.

Advertisement
Nizip Savaşı

Nizip Savaşı

Nizip Savaşı

Donanması yakılmış, Yeniçeri ordusu kaldırıldıktan sonra kurulan yeni tarz ordusu Rus savaşında ezilmiş Osmanlı, en zor devirlerinden bîrini yaşıyordu. İbrahim Paşa ordusu ile, Kütahya’ya kadar geldi. Kendisine Suriye valiliği verilip güçlükle Anadolu’dan çıkarıldı. Çok geçmeden yeniden baş kaldırdı, 24 haziran 1839’da, Nizip’te, Almanya’nın askerî kurucusu Von Moltke’nin kurmay olarak bulunduğu Osmanlı ordusunu dağıttı. Bu haber istanbul’a erişmeden II. Mahmut ölmüştü. Padişahın Navarin’den sonra binbir fedakârlıkla kurduğu büyük donanmayı da Kaptan-ı Derya Firari Ahmet Fevzi Paşa İskenderiye’ye götürüp Mehmet Paşa’ya teslim etti.

Bu şartlar altında imparatorluğun parçalanması işten değildi. Bu sıralarda büyük bir talih eseri olarak 6 yüzyıllık Osmanlı tarihinin en büyük sadrazamı (başbakanı) olan Mustafa Reşit Paşa, hariciye nazırı (dış işleri bakanı) bulunuyordu. 16 yaşındaki yeni padişah Abdülmecit’in genç hariciye nazırını bütün muhalif cereyanlara karşı desteklemek cesaret ve dirayetini göstermesi, Osmanlı’yı kurtardı.

Reşit-Paşa, bütün Arap ülkelerini, Fas’tan Umman Denizi’ne kadar ele geçirmek sevdasında, hattâ kararında olan Mehmet Ali Paşa’yı Mısır’a, Sudan’a kadar sürdü; Sina yarımadasını bile elinden aldı. Türk donanması İstanbul’a geri verildi. Mısır valilerinin öteki Türk valilerinden hiçbir şekilde farklı olmayacağına dair olan ünlü “Mısır Fermanı” Mehmet Ali Paşa tarafından kabul edildi. Kendisine tek imtiyaz olarak, Mısır-Sudan valiliğinin ailesinden olan birine verilmesi’ hakkı tanındı. Bir ara sadrazam olup Osmanlı’ya tahakküm etmeyi bile tasarlayan Mehmet Ali Paşa 1846’da İstanbul’a gelip Abdülmecit’in ayağını öptü. Siyasi hayatı artık sona ermişti. Mısır’a döndü, başarılarının desteği olan büyük oğlu İbrahim Paşa’dan birkaç ay sonra öldü. Modern Mısır’ın kurucusu olan Mehmet Ali Paşa’ya krallık devrinde Mısır’da “el-Kebîr” (Büyük) denilmiştir.


Kaynak – 2

Mısır valisi ve Mısır Hıdviviye sülalesinin kurucusu. 1770 yılında Yunanistan sınırları içerisinde kalan Kavala’nın Kondova köyünde dünyaya geldi. Babasının ölümü üzerine amcası ve Kavala mütesselimi olan Tosun Ağa tarafından büyütüldü. Tosun Ağa idam olununca, bir süre Fransız tütün tüccarının yanında çalıştı ve daha sonra Kavala gönüllü birliğinde görev aldı. Napolyon’un Mısır’ı işgali üzerinde de buraya gönderilen gönüllüler içinde yer aldı.

Gönüllülerin serçeşmesi (alay beyi) olarak Fransızlarla çarpışmalara girişti. Buyruğundaki askerleri disiplin düzeni altına aldı, onları güçlendirdi. Valiliğe atanın paşaların art arda görevden alınmaları üzerine Kölemenlerle Arnavutları ve Türk başıbozukları birbirine düşürerek el altından yönetimi eline almaya çalıştı. Vali Hurşit Paşa onu Mısır’dan uzaklaştırmak istediyse de başaramadı. Kendisine Cidde valiliği ve vezirlik rütbesi verildi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa rütbeyi aldıktan sonra da Mısır’dan çıkmadı. Bunun üzerine, Hicaz’daki Vehabi Ayaklanmasını bastırması koşuluyla, kendisine Mısır valiliği verildi (1807).

İngilizlerin Mısır topraklarına asker çıkarmak istemeleri, Mehmet Ali Paşa’nın Kölemenlerin desteğini alıp karşı koyması nedeniyle sonuçsuz kaldı. Bu olaylar, Kavalalı’nın Mısır’daki saygınlığını yükseltti. Hükümetin ve halkın desteğiyle 1811’de 470’ten fazla Kölemen beyini ortadan kaldırdı. Mehmet Ali Paşa, Mısır’daki kuvvetlerini Avrupa’ nin modern tekniğine uygun olarak yetiştirdi. 7.000 yaya, 3.000 süvariden oluşan 10 bin kişilik ordusu çok disiplinliydi. Mısır’daki durumunu yoluna koyduktan sonra Mehmet Ali Paşa, Vehabilerle mücadeleye girişti. 1812′ den 1819’a kadar süren bu mücadele Kızıldeniz limanlarının güvenliğini sağladı. Hac yolları denetimi altına girdi. Vehhabi ayaklanmasını bastırdıktan sonra da 1821-1822 arasında Sudan’ı Osmanlı Devleti’ne bağladı. Politik ve askeri başarılarının yanı sıra, posta işlerini düzenledi, yeni kentler kurdu. Akdeniz ile Kızıldeniz limanlarının ticari etkinliklerini düzenledi ve Köle ticaretiyle öteki önemli gelir kaynaklarını ve madenleri akılcı olarak çalıştırmaya başladı. Böylece Mısır’da yepyeni bir düzen oluştu.

Advertisement

Nil Irmağı’nın suları açılan kanallarla geniş tarım alanlarına aktarıldı. Ordusunun yanı sıra bir de donanma kurdu. Yunan ayaklanması ile uğraşan Osmanlı ve Mısır donanmaları Rusya, İngiltere ve Fransa’nın ortak donanması tarafından Navarin’de yakılınca Mehmet Ali Paşa, karaya çıkardığı askerlerini alarak Mısır’a çekildi. Kendisine Girit valiliği de verilmiş oldu. Savaştan önce verileceği bildirilen Suriye valiliği de verilmeyince, Osmanlı-Rus Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devletinin zayıf durumundan yararlanarak, Suriye ve Trablus-Şam valiliklerini yeniden istedi. Bu isteği de kabul edilmeyince, oğlu İbrahim Paşa’nın buyruğundaki Mısır Ordusu’nu Suriye’ye gönderdi. Şam, Halep, Antakya ve bölgedeki pek çok önemli kentleri ele geçirdi. Belen Boğazı’nda da Osmanlı Ordusu’nu yenilgiye uğrattı (29 Temmuz 1831).

Osmanlı Devleti Mehmet Ali Paşa’ nın önünde güç duruma düşünce, bazı Avrupa devletleriyle Rusya duruma karıştılar. Bir Rus donanması Boğaz’a geldi. Bağımsızlığının duyurmak isteyen Mehmet Ali Paşa, Kütahya’da Osmanlı Devleti ile ayrı bir devletmiş gibi anlaşma yaptı. Bu anlaşma uzun sürmedi. Nizip’te Osmanlı Ordusu’nun yenilmesi ve Ahmet Fevzi Paşa’nın da donanmayı Mısır’a götürmesi işi daha karıştırdı. Fransa, Mehmet Ali’yi, İngiltere de Osmanlı Devleti’ni destekliyordu. Mehmet Ali Paşa’nın anlaşmaya yanaşmaması üzerine, bu devletler, donanmalarıyla Suriye kıyılarına ablukaya aldılar ve karaya asker çıkardılar.

Sonuçta Sultan Abdülmecit, 24 Mayıs 1841’de ünlü Mısır fermanını imzalayıp duyurdu. Buna göre, Mehmet Ali Paşa Suriye Valiliği’nden de vazgeçti. Ancak, Mısır Valiliği’nin Kavalalı ailesine kalması kabul edildi. İyice yaşlanmış olan Mehmet Ali Paşa, sessiz bir yaşam sürdü. 1846’da İstanbul’a gelerek Sultan Abdülmecit ile görüştü. Daha sonra da Kavala’yı ziyaret etti. Mısır’a döndüğünde yerine büyük oğlu İbrahim Paşa vali oldu. Ancak onun hemen ölümü kendisini sarstı. Onun yerine torunu I. Abbas vali seçildi. İskenderiye’de vasiyeti gereğince, kalede yapılan caminin avlusuna gömüldü.


Leave A Reply