Kwame Nkrumah Kimdir?

0
Advertisement

Kwame Nkrumah kimdir ve ne yapmıştır? Kwame Nkrumah hayatı, biyografisi, siyasi kariyeri hakkında bilgi.

Kwame Nkrumah

Kwame Nkrumah; (d. Eylül 1909, Nkroful, Altın Kıyısı [bugün Gana] – ö. 27 Nisan 1972, Bükreş, Romanya), emperyalizme karşı verdiği mücadeleyle tanınan Afrikalı siyaset adamı. Gana’nın ilk başbakanı ve devlet başkanıdır.

Gençliği ve eğitimi. Katolik olarak yetişti. 1930’da Achimota College’dan mezun olduktan sonra Elmina ile Axim’deki Katolik okullarında ve bir ilahiyat okulunda öğretmenlik yaptı. Rahip olmayı düşündüğü sırada, Nnamdi Azikiwe ve başka bağımsızlık yanlısı önderlerin etkisiyle siyasete yöneldi. ABD’ye giderek 1935-39 arasında Pennsylvania’daki Lincoln Üniversitesi’nde öğrenim gördü; gene Lincoln ve Pennsylvania üniversitelerinde yüksek lisans çalışması yaptı. Marx ve Lenin başta olmak üzere sosyalist yazarlardan, bütün dünya Siyahlarını birleştirmeyi amaçlayan Marcus Garvey’den etkilendi. O dönemde kendini “mezhepsiz bir Hıristiyan ve Marksist sosyalist” olarak niteliyordu. Bu arada yoğun biçimde siyasal etkinliklere katıldı, Afrikalı Öğrenciler Birliği’ni yeniden örgütleyerek başkanlığını üstlendi. 1945’te İngiltere’ye giderek London School of Economics and Political Science’ta okumaya başladı. Orada Batı Afrikalı Öğrenciler Birliği’nin başkan yardımcısı ve devrimci eylem hücreleri oluşturmaya yönelik bir deney niteliğindeki “Çevre” grubunun önderi oldu. 1947’de ilk kitabı Towards Colonial Freedom’ı (Sömürgelerde Özgürlüğe Doğru) yayımladı.

Bu arada Altın Kıyısı’nda J. B. Danquah, anayasal çerçevede kendi kendini yönetme amacıyla Birleşik Altın Kıyısı Konvansiyonumu (UGCC) kurmuştu. Burada genel sekreter olarak çalışmaya çağrılan Nkrumah, 1947 sonlarında ülkesine döndü. Özellikle gençlik ve eski askerler arasında örgütlenme çalışmaları yürüterek harekete geniş bir taban toplamaya başladı. Şubat 1948’deki kitle eylemleri sırasında öbür UGCC önderleriyle birlikte tutuklandıysa da nisanda serbest bırakıldı. Orta sınıf kökenli UGCC önderleriyle arasındaki görüş ayrılıklarının giderek keskinleşmesi üzerine Eylül 1948’de Accra Evening News’u yayımlamaya başladı; Haziran 1949’da da derhal bağımsızlık talep eden Konvansiyon Halk Partisi’ni (CPP) kurdu. Nisan 1950’de, “şiddet ve işbirliğinden kaçınarak, ülkedeki emperyalist güçleri felce uğratmak için tüm anayasal yollara başvurma”ya dayanan Olumlu Eylem kampanyasını başlattı.

Yönetimi. Kampanyayla birlikte ülkedeki bütün hizmetler aksamaya başlayınca, yeniden tutuklanıp bir yıl ağır hapis ve çalışma cezasına çarptırıldı. Ama Şubat 1951’deki ilk genel seçimlerde CPP geniş bir destek kazandı; parlamentoya seçilen Nkrumah da hapisten çıkarak başbakan oldu (1952).

Advertisement

Altın Kıyısı ve İngiliz Togosu Vesayet Bölgesi, Mart 1957’de Gana adıyla İngiliz Uluslar Topluluğu içinde bağımsızlığını kazandığında, CPP parlamentodaki 104 sandalyeden 72’sini elinde bulunduruyordu. Bölgesel muhalefet hareketlerinin yaratabileceği tehlikeler karşısında Nkrumah, Aralık 1957’de muhalefet partilerini ülke çapında bir parti oluşturacak biçimde birleşmeye zorladı. Ertesi yıl çıkarılan Önleyici Tutuklama Yasası’na göre, güvenlik açısından sakıncalı görülen kimseler yargılanmadan hapse atılabilecekti. Böylece otoriter bir yönetim yolunda ilk adımları atmasına karşın Nkrumah, inşa ettirdiği yeni yollar, hastane ve okullar, ayrıca Ganalılara yeni iş olanakları sağlayan Afrikalılaştırma politikasıyla halk arasındaki desteğini korudu.

1960’taki halkoylamasıyla Gana bağımsız bir cumhuriyet, Nkrumah da geniş yasama ve yürütme yetkileriyle devlet başkanı oldu. Ama ekonominin birçok sektörü yabancı şirketlerin denetimindeydi. Ekonomik durumun giderek bozulması Eylül 1961’de genel greve yol açtı. Bundan sonra Nkrumah daha sıkı bir siyasal denetime ve sosyalist ülkelerden yardım istemeye yöneldi.

Ağustos 1962’de Kulugungu’da karşılaştığı başarısız suikast girişiminden sonra toplum yaşamından büyük ölçüde çekildi, kişiliği giderek bir külte dönüştü ve güvenlik örgütü güçlendirildi. 1964 başlarında Gana tek partili bir devlet, Nkrumah da yaşam boyu hem parti, hem de devlet başkanı ilan edildi. Yönetim parti yetkililerinin elinde toplandıkça, Nkrumah’nın çabaları da yeni bir siyasal eylemci kuşağının ideolojik eğitimi üzerinde yoğunlaştı. Bu arada Nkrumah, “demokratik merkeziyetçilik” ve belli başlı çıkar gruplarının tümünün parlamentoda temsil edilmesi gibi, kitleleri partiye bağlayacak yeni yollar aramaya girişti. I Speak of Freedom (1961; Özgürlükten Söz Ediyorum), Africa Must Unite (1963; Afrika Birleşmelidir), Neo-Colonialism: The Last Stage of Imperialism (1965; Emperyalizmin Son Aşaması: Yeni Sömürgecilik, 1966) gibi kitaplarını bu dönemde yazdı.

Sürgün dönemi. Afrika birliğinin önde gelen savunucularından biri olarak kazandığı uluslararası ün, Vietnam Savaşı’nı sona erdirecek önerilerde bulunmak üzere Başkan Ho Şi Minh tarafından Hanoi’ye çağrılmasıyla daha da artmıştı. Pekin’de görüşmeler yaptığı sırada Gana’da ordunun yönetime el koyması (Şubat 1966) üzerine, Batı Afrika’ya dönerek Gine’ye sığındı. Orada, bir dayanışma jesti olarak Başkan Sekou Toure tarafından Gine’nin ortak devlet başkanı ilan edildi. Bu dönemde ABD ve Antiller’deki Siyahların sorunlarıyla da ilgilendi. Handbook of Revolutionary Warfare (1968; Devrimci Mücadelenin El-kitabı) ve Class Struggle in Africa (1970; Afrika’da Sınıf Mücadelesi, 1976) adlı kitaplarını yazdı. Bu ikinci yapıtında, Afrika’ nın devrimci mücadelesinin dünya sosyalist devriminin bir parçası olduğunu, ama bir bütün olarak Siyah Devrimi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savundu.

Nkrumah’nın devrilmesiyle sonuçlanan darbe halk arasında coşkuyla karşılanmıştı. Kanser tedavisi görmek için gittiği Bükreş’ te ölmesi ise Gana’yı yasa boğdu; bir süre sonra kemikleri ülkesine getirilerek orada gömüldü. The Autobiography of Kwame Nkrumah (Kwame Nkrumah’nın Otobiyografisi) 1957’de yayımlanmıştır.

Advertisement


Leave A Reply