Mağaracılık Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Mağaracılık nedir? Nasıl bir spordur? Mağaracılık nerede yapılır, kullanılan malzemeler, hakkında bilgi.

MAĞARACILIK

Mağaralar, toprağın kalkerli kesimlerinden geçen suyun bu tabakaları oymasıyla ortaya çıkan yer altı boşluklarıdır. Konumuzu oluşturan “mağaracılık” ise, mağaraların derinliklerine ulaşmayı amaçlayan, yürüyüş, kampçılık gibi birçok alt disiplini içeren bir doğa sporudur. Mağaraları tüm yönleriyle inceleyen, araştıran ve ortaya çıkaran mağara bilim (speleoloji) ile yakın ilgisi vardır. Mağaracılık, speleolojinin sportif kolunu oluşturmaktadır.

Modern anlamdaki mağaracılık sporu, 1723 yılında Çekoslovakya’da Macocha Mağarası’na Nagel tarafından (-138 m) inilmesiyle başlamıştır. Ardından Avusturyalı Lindler ise, 1841’de İtalya’da Trebiciana Mağarası’nda -328 m’ye inmiştir. Bin metrenin altına inilen ilk yer, 1956’da Fransa’nın Berger Mağarası’dır.

1975-85 yılları arasındaki yoğun çalışmalar sonucunda Amerikalı dalgıçlar, 10222 m uzunluktaki içi tamamen suyla dolu Cathedral Falmounth Mağarası’nı keşfetmişlerdir. Yine aynı yıllarda, 1981’de üç İngiliz araştırmacı, Borneo ve Malezya topraklarında bulunan, uzunluğu 600 m, yüksekliği 100 m ve eni 415 m olan Sarawak Odası, Duru Su ve Keçi Mağarası gibi bölümleri olan bir mağara kompleksini keşfettiler.

Ülkemizde mağaracılık ve mağara bilimin sınırları birbirine karışmıştır. Spor olarak mağaracılık, 1964’te Türkiye Mağara Araştırma, Tanıtma ve Turizm Derneği (TMATTD)’nin kurulmasıyla başlamıştır. Kurucusu Temuçin Aygen olan bu derneğe, günümüzde kısaca “Mağara Araştırma Derneği” denilmektedir. Ardından 1973’te Boğaziçi Üniversitesi Mağara Araştırma Kulübü (BÜMAK) kurulmuştur. 1978 yılında ise MTA bünyesinde bir birim kurularak mağaracılıkla ilgili ilk resmi çalışmalar başlamıştır.

Advertisement

Türk Mağaracılığının en önemli başarılarından biri olan -330 m’lik Düdencik Mağarası’na 1976 yılında Nesip Aral ve Mustafa Aktar inmişlerdir. Sami Çiprut ve Barlas Çağlayan da 1979 yılında -192 m derinlikteki dikey bir mağara olan Pünekdibi Obruğu’na inmeyi başarmışlardır.

Karstik haritalarına dayanarak yapılan tahminlere göre yaklaşık 40 bin mağaranın bulunduğu yurdumuzda mağaraların büyük çoğunluğu Orta ve Doğu Toroslar’da, kuzey-batıda Kastamonu ve Zonguldak çevresinde, az miktarlarda da Güney Marmara’da Bursa çevresi, Trakya’da Kırklareli ve çevresi, kuzey-doğu-da Gümüşhane ve çevresinde bulunmaktadır.

Günümüz mağaracılık sporunda en önemli faaliyetleri MAD, MTA, UKAM, BÜMAK, Doğa Araştırmaları Derneği, Zonguldak Mağara Araştırma Derneği ve çeşitli üniversitelerdeki dağcılık koluna bağlı mağaracılık grupları sürdürmektedir.

Mağaracılıkta en temel malzeme aydınlatma aletleridir. Aydınlatma için kaska monte edilebilen pilli lamba ve karpit lambaları kullanılmaktadır. Mağaralarda sıkça karşılaşılan gölleri geçmekte kullanılan şişme botlar ve su geçirmez giysiler de bu sporun vazgeçilmez malzemeleridirler. Dikey mağaralarda mağaracılık yapmak, yatay mağaralardakine oranla çok daha zordur. Çok daha fazla teknik ve malzeme gerektirir, inişler, özel bir dubel ile duvara monte edilen 11 mm kalınlıkta, esnekliği az ve 2,5 ton çekebilen iplerle sürtünerek yapılır. Çıkışlardaysa yaylı dişleri ile kaymayı önleyen bir çift gereç kullanılır.


Leave A Reply