Carmen Operası hakkında bilgi. Carmen operasını kim yazmıştır. İlk defa ne zaman oynanmıştır. Carmen Operasının konusu nedir?
Carmen Operası Hakkında Bilgi
Fransız yazar Prosper Merimee‘nin bir hikayesinden alınmış dünyaca tanınmış bir operadır. Konusu İspanya’da geçen hikaye Henri Meilhac ve Ludovic Halevy tarafından opera metni şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Besteler ise ünlü Fransız müzisyen Georges Bizet tarafından opera yapılmıştır. İlk defa 3 Mart 1875’te Paris’te Opera Comique sahnesinde oynanan eser büyük bir başarısızlığa uğradı. Bizet‘nin aynı yul genç yaşta ölümünden sonra değeri yavaş yavaş anlaşıldı, bütün dünyada sevildi, tanındı.
Dört perde olan Carmen operası Don Jose adlı bir muhafız çavuşunun Carmen adında bir çingene kızına olan ihtiraslı aşkını bu aşkın cinayetle biten sonucunu anlatır. Çalıştığı tütün fabrikasında bir arkadaşını yaralayan Carmen’i tutuklamakla görevlendirilen çavuş, Carmen’in cilvelerine kapılarak onu salıverir ve bu sebeple kendisi tutulanır. Fakat hapisten kaçarak Carmen’i bulur, kendisini görevine davet eden yüzbaşısını yaralar sevgilisiyle çingene kaçakçıların arasına katılarak yaşamaya başlar.
Artık ne geride kalan ailesini ne de nişanlısını düşünmektedir. Öte yandan Carmen uldukça meşhur boğa güreşçisi Don Escamillo ile yaşamaya başlamıştır. Don Jose kıskançlıktan çılgına döner. Boğa güreşlerinin yapıldığı arena önünde Carmen’in önüne çıkarak kendisi ile birlikte gelmesi için yalvarır. Carmen ondan soğumuştur ve ünlü boğa güreşçisinin aşkı üstün gelmiştir. Don Jose, yalvarmalarının fayda etmediğini görünce bıçağını çekerek Carmen’i öldürür. Daha sonra Carmen’in ölüsü üzerine kapanarak ağlar ve son sözlerini söyler : ” Carmen, sevgilim! Evet, onu ben öldürdüm… Beni şimdi tutuklayabilirsiniz!”
Carmen Operası
Kaynak – 2
CARMEN OPERASI
Dört perdelik operadır.
Metin: Henri Meilhac ve Ludvic Hatevy.
İlk oynanış: 1875 Paris.
Türkiye’de ilk oynanış: 1948 Ankara.
Başlıca kişiler: Morales (Bas), Micaela (Soprano), Zuniga (Bas), Don Jose (Tenor), Carmen (Mezzosoprano), Mercedes (Mezzosoprano), Frasquita (Soprano), Escamilio (Bariton).
Konunun geçtiği çağ ve yer: 19’uncu yüzyıl başlarında İspanya’da Sevil kenti ve dolayları.
KONUSU:
Çavuş Don Jose’nin nişanlısı Micaela köyünden kalkıp onu görmeye gelmiş, annesinden mektup ve para getirmiştir. İki genç özlem ve sevgiyle örtülü konuşmalarını bitirince kız veda edip gider. Bu sırada kışla yanındaki sigara fabrikası işçilerinden Carmen, bir arkadaşını yaraladığı için tutuklanır, cezaevine Don Jose tarafından götürülmesi emredilir.
Güzel ve cilveli bir kadın olan Carmen’in cezaevine gitmeye niyeti yoktur. Don Jose’yi çok beğendiğini, gece onu kent dışında Lillas Pastia’nın meyhanesinde beklediğini söyler, koşarak kaçıp gider. Yüzbaşı Zuniga bu kez çavuşu tutuklatmış, cezaevine göndermiştir. Gece meyhanede herkes içip eğlenmekteyken ünlü boğa güreşçisi Escamilio girer, gösteriler arasında şarkısını söyler, Carmen’le ilgilenerek gider. Kadının kaçakçı arkadaşları yeni bir iş peşindedir, ancak Carmen âşıktır, onlarla gelmeye niyeti yoktur.
Biraz sonra Don Jose gözükür. Carmen başını döndürmüş, cezaevinden kaçıp ona ulaşmıştır. İki sevgili yakıcı bir aşkla birbirlerinin kollarına atılırken birden Yüzbaşı Zuniga görünür, Don Jose’yi tutuklamak ister. Çavuş kılıcını çeker, çingene kaçakçılar araya girerek ayırırlar. Don Jose için yapacak şey kalmamıştır; Carmen ve arkadaşlarına katılır. Kaçakçılar bir dağ geçidinde mola verdiğinde onları izleyen Micaela, Don Jose’ye dönmesi için yakarır.
Aynı anda boğa güreşçisi gelerek çavuşla kavgaya tutuşur. Araya Carmen girmiş, Escamilio herkesi Sevil’deki güreşe çağırarak gitmiştir. Carmen artık Don Jose’den bıkmıştır. Alanın önünde Escamillo’ya başarı diler. Don Jose kadının duygularını anlamış, çökmüştür Ona kendisine dönmesi için yalvarır, hayır Carmen’in böyle bir isteği yoktur. Çavuş bıçağını çekerek sevdiğine saplar, sonra üzerine kapanır: «Onu ben öldürdüm. Ah! Carmen taptığım kadın.»
Konusu Prosper Merimee’nin aynı adlı romanından alınan Carmen, oynanmadan önce özellikle ahlâk açısından uzun kuşkulara ve tartışmalara yol açmış, ilk temsilinde başarısızlığa uğramıştır. Fakat zengin ritm örgüleriyle dokunmuş melodileri, değişik ve inandırıcı öyküsü, karakterlerin olağanüstü ustalıkla çizilişi yapıtın kısa süre sonra dünya sahnelerinde hızla yayılmasını sağlamış, bu ilgi ve eğilim günümüze dek sürmüştür.
Tanınmış bölümler:
«L’amour est un oiseau rebelle» (Carmen), «Pres de ramparts de Seville» (Carmen), «Toreador Şarkısı» (Escamillo), «La fleur que tu m’avais jetée» (Don José), «Je dis que vien ne m’épouvante» (Micalea).
