Perciformes (Levreksiler) Balık Takımı Özellikleri Hakkında Ansiklopedik Bilgi

0
Advertisement

Perciformes (Levreksiler) balık takımı hakkında ansiklopedik bilgi. 6 binden fazla türü barındıran Perciformes (Levreksiler) takımı genel özellikleri.

Perciformes (Levreksiler)

Perciformes, yaklaşık 150 familyadan 6 bini aşkın türü kapsayan en geniş balık takımıdır. Yeryüzünün hemen hemen tüm denizlerine ve tatlı su alanlarına dağılmış olan bu kemiklibalıklara sığ göllerden okyanusların 2.300 m’yi aşan derinliklerine kadar rastlanabilir. Aralarında orkinos, uskumru, kılıçbalığı, levrek, lüfer, barbunya, mercan, istavrit, marlin ve sudak gibi en önemli sofra balıklarından birçoğu yer alır. Ayrıca beta, gurami gibi türler yaygın biçimde akvaryumlarda beslenmektedir.

levrek

Kaynak: pixabay.com

Perciformes üyelerinin uzunluğu Filipinlerin tatlı sularında yaşayan Luzon kayabalığında (Pandakapygmaea) yaklaşık 1,2 cm, kılıçbalığı (Xiphias gladius) ve bayağı orkinosta (Thunnus thynnus) 4 metrenin üstündedir. Ama büyük bölümünün uzunluğu 30-250 cm arasında değişir. Tropik bölge denizlerindeki mercan resifleri kayabalıklan, horozbinalar, kardinalbalıkları, lapinalar ve benzerleri gibi çok renkli türlerle doludur. Güneydoğu Asya kıyıları çeşit bakımından belki de yeryüzünün en zengin balık topluluğunu barındırır. Antarktika bölgesinde balık varlığının yaklaşık dörtte üçü Perciformes üyelerinden oluşur. Tatlı su balıklarından sudakın (Perca fluviatilis) dağılımı Sibirya’da kuzeye doğru iyice ilerlerken, sihlidler daha çok tropik bölgelere yayılmıştır.

Tarihçesi

Arkeoloji araştırmaları İskoçya’da ilk insanların besinleri arasında Sparidae familyasından bazı balıkların da yer aldığını göstermektedir. Nil levreği (Latidae familyası) Eski Mısır mezarlarında ölülerle birlikte mumyalanmış olarak bulunmuştur. Barbunya (Mullidae familyası) Eski Romalıların en çok değer verdiği sofra balıklarından biriydi.

Perciformes üyeleri günümüz ticari balıkçılığında önemli bir rol oynar. Bu balıklar yalnız besin kaynağı olarak önem taşımazlar, çok çeşitli amaçlar için de kullanılırlar. Örneğin Scianidae ve Polynemidae familyalarının üyelerinden elde edilen jelatin, jöle yapımında olduğu kadar şarap ve biraların berraklaştırılmasında da kullanılır. Kurtbalıklarının (Arıarhichadidae familyası) dericilikte yararlanılan oldukça sağlam derileri vardır. Trichurus cinsinden balıklann derisinde bulunan guanin Japonya’da inci yapımında kullanılır. Kelebekbalıkları (Chaetodontidae familyası), melekbalıkları (Cichlidae familyası), beta ve gurami gibi labirent-balıkları (Anabantoidei alttakımı) akvaryum meraklılarının en çok ilgi duyduğu balıklar arasındadır.

Tehlikeli Türler

Perciformes üyelerinden bazıları insanlar için tehlikelidir. Uzunluğu 2 m’ye ulaşabilen barakudalar (Sphyraenidae familyası) yüzücülere saldırabilir. Trakonyaların (Trachinidae familyası) sırt yüzgeçlerinde ve solungaç kapaklarında bulunan dikenleri zehirlidir. Üzgünbalıkları (Callionymidae familyası) ve cerrahbalıklarında da benzer zehirli yapılar bulunur. Astroscopus cinsinden kurbağabalıkları (Uranoscopidae familyası) 50 volta kadar elektrik üretebilmelerinin yanı sıra göğüs yüzgeçlerinin üstünde birer zehir dikeni taşır. Bu zehir insanlar için öldürücü olabilir. Tropik bölgelerde yaşayan bazı türlerin eti ciguatera denen balık zehirlenmesine yol açar. Bir bölgede yenmesinde sakınca olmayan türler birkaç yüz mil uzakta insanları zehirleyebilir. Bu şaşırtıcı olgu tam olarak anlaşılmış değildir. Ama zehrin beslenme zincirine bazı zehirli mavi-yeşil algleri yiyen küçük balıklar aracılığıyla girdiği sanılmaktadır.

Advertisement
baraküda balığı

Barakuda – Kaynak: commons.wikimedia.org

Beslenme zincirinde Perciformes üyelerinin av ve avcı olarak çok önemli bir yeri vardır. Mercan resifleri çevresinde ya da sığ sularda yaşayan otçul balıklar büyük ölçüde plankton canlıları, algler ve çeşitli su bitkileriyle beslenir. Tatlı sularda yaşayan türlerin çoğu etçildir. Bu balıklar sivrisinekler, küçük böcekler ve böcek larvalarıyla beslenir. Tatlı ve tuzlu sularda yaşayan iri yapılı türlerin temel besin kaynağı küçük balıklardır. Lüfer (Pomatomidae familyası) ve barakudalar oburluklarıyla tanınırlar. Okçubalıkları (Toxotidae familyası) suya sarkan bitkilere konmuş böcekleri su püskürtüp düşürerek avlamasıyla dikkat çeker. Perciformes takımından birçok tür başka canlılarla yakın ilişki içindedir. Lapinalara akraba olan Labroides cinsinin üyeleri iri etçil balıklara yapışan asalakları ayıklamasıyla tanınır. Stromatidae familyasından bazı türlerin yavruları denizanalarının dokunaçları arasına girerek korunur. Benzer ilişkiler bazı denizşakayıkları, denizhıyarları, denizyıldızları ve midyeler ile Perciformes grubundan çeşitli balık türleri arasında da görülür.

Bazı türler benzeşme ya da kamuflajdan yararlanarak yaşamlarını sürdürür. Örneğin Lobotidae familyasından balık yavruları su yüzeyinde yan dönerek kendilerini akıntıya bırakırlar. Bu balıkları suda sürüklenen yapraklardan ayırmak oldukça güçtür. Benzer davranış yaprakbalığında da (Nandidae familyası) gözlenebilir. Çırçır, lapina ve benzerleri (Labridae familyası) alacalı renkleriyle yaşadıkları ortamdaki yosunlara benzer. Horozbinalara akraba olan Aspidontus taeniatus türünde çok ilginç bir benzeşme olayı görülür. Bu tür, Labroides cinsinden balıklara olan benzerliği sayesinde kolayca yaklaştığı iri balıklardan küçük bir parça koparmayı becerir.

Yapıları

İçerdiği balık çeşitliliği nedeniyle Perciformes takımının genel bir tanımlamasını yapmak çok güçtür. İskelet yapıları ve bazı iç organları ayırt edilmelerinde önemli bir yer tutar. Sırt, anüs ve karın yüzgeçlerinde genellikle diken ışınlar vardır. Büyük bölümünde karın yüzgeci bulunur. Karın yüzgeci genellikle göğüs yüzgeçlerinin altında ya da az önünde yer alır. Çoğunun ağızları körüklüdür ve öne doğru uzayabilir. En eski fosilleri Kretase (Tebeşir) Döneminin (y. 136-65 milyon yıl önce) sonlarında oluşmuş kayaçlarda bulunmuştur.

Perciformes üyeleri arasında eşeysel ikibiçimlilik oldukça yaygındır. Özellikle üreme mevsiminde erkek ve dişinin renk, desen ya da vücut yapısında belirgin ayrımlar göze çarpar. Hanilerin çoğunda olduğu gibi birçok tür erdişidir. Döllenme genellikle su içinde, bazılarında dişinin içinde gerçekleşir. İç döllenme görülen türlerin çoğu yumurtlayarak değil doğurarak ürer. Birçok tür yuva yerini, yumurtaları ve yavrularını çeşitli biçimlerde korur. Bazı türler (örn. kardinalbalıkları) yumurtalarını ağızlarında taşımasıyla dikkat çeker.


Leave A Reply