Saatin Tarihsel Gelişimi ve Tarih Boyunca Saat Çeşitleri Nelerdir? Özellikleri Nedir?

0
Advertisement

Saatin tarih boyunca kullanımı, tarihteki gelişimi, tarihçesi. Eski zamanlardan günümüze saatlerin çeşitleri ve çalışma prensipleri hakkında bilgiler.

Saatin tarihi; İlk insanların kullandığı en tabii, en doğru zaman ölçme aracı «güneş saati» idi. Bugün bile, bu ölçme sistemini en iyi ve en doğru saat sayanlar vardır.

güneş saati

Kaynak: pixabay.com

Güneş Saati

Antik Mısır‘da, Mezopotamya‘da yaşayan insanlar, bir gölgenin boyunu ölçmek için şehirlerin, kasabaların işlek yerlerine sütunlar dikerlerdi. Saat işini gören bu sütunlara, açık havalarda güneş vurunca, gölgesinin düştüğü yerdeki çiziklere göre zaman ölçülürdü. Yalnız bu saatler güneşsiz havalarda işe yaramıyorlardı; ayrıca, taşınmaları da güçtü. Bu durum, insanları yılın her mevsiminde, günün her dönüm ve bölümünde zamanı gösterecek daha başka birtakım ölçme araçları aramaya yöneltti. «Su saati» ile «kum saati» böylece ortaya çıktı.

kum saati

Kaynak: pixabay.com

Kum Saati

M. Ö. 3000 yıllarında bile Çinliler kum saati kullanıyorlardı. Pusula gibi, saat de Çinliler’den, ticaret yolu ile Kaldeliler’e geçti, Filistin’e, Mısır’a, oradan da Eski Yunanistan’a, Roma’ya yayıldı.

Kum saati, altı, üstü şiş, ortası dar bir cam kaptır. Ortasındaki dar boğazdan kum, bir yandan öbür yana yavaş yavaş akar. Kumun miktarı, boğazın darlığı öyle hesap edilmiştir ki, kumun üst bölümden alt bölüme geçmesi belli bir saat içinde tamamlanır. Sonra dolan taraf yukarı alınır, kum, yeniden, aynı tempo ile boş yuvarlağın içine akar. Kum saati Ortaçağ’a kadar kullanılmıştır.

Su Saati

Kum yerine, suyun akması esası üzerine kurulmuştur. Bu çeşit saatler, bundan 2000 yıl kadar önce Babil’de kullanılmaktaydı. Bu işe bakanlar, güneş doğarken, kabîarı su ile doldururlar, kablar boşalınca bunu yüksek sesle bütün şehre yayarlar, herkes de saati öğrenmiş olurdu. Bu sistem yalnız günü ölçüyordu. Sonraları su kablarını işaretlerle 24’e ayırdılar. Böylece, su, deliklerden aktıkça bu işaretlere göre saat ölçülüyordu. Saati anlamak için, suyun hangi çizgi üzerinde olduğuna bakılırdı.

Advertisement
Su Saati

Su Saati

Su saatlerini Mısırlılar geliştirdiler. İskenderiye’deki saatçiler, o zaman dünyanın her köşesine su saatlerini sattıkları gibi, kendi kendine işleyen «otomatik» su saatlerini de buldular. Otomatik su saatleri, silindirlerle çalışıyor, geceyi, gündüzü, ayları, saatleri belli edip ölçüyordu. Bu silindirler, birtakım kablar içine oturtulur, dışarıdan muslukla verilen su yükseldikçe, silindir de yükselir, saat belli olurdu. Bu makina, insanın yardımı olmadan kendi kendine çalışırdı.

Tokmaklı Saatler

Bu saatleri kimin bulduğu belli değildir. Yalnız, Haçlı Orduları bunları Filistin’de görmüşlerdi. Zemberekle, dişlilerle işleyen bu saatlerin, tablasında, sayılar yerine, tokmaklar vardı. Saat başı gelince, zemberekle, dişlilerle harekete gelen tokmak vurur, saati bildirir.

Araplar’ın pek süslü bir şekilde yaptıkları bu tokmaklı saatleri Avrupalılar XIII. yüzyılda öğrendiler. Salâhaddin Eyyubi Haçlı Savaşlarında dost olduğu Alman İmparatoru II. Friederich’e böyle tokmaklı bir saat hediye etmişti.

Zemberekli Saatler

Zemberekle, dişlilerle işleyen ilk saatler Avrupa’da XIII. yüzyılda oldukça yayılmıştı. Londra’da Westminster Kulesi’ndeki tokmaklı saat 1306’da çalışmaya başlamıştı. Yalnız, bugünkü saatlerin ilki sayılabilecek olan tam zemberekli saatler Fransa’da 1472’de yapıldı. İlk zemberekli cep saatini de, 1500 yılına doğru, M. Henlein adında Nürnberg’li bir Alman saatçi yaptı. Ondan sonra, zemberek, dişliler daha geliştirilip inceltilerek, saat tekniği gittikçe ilerledi.

Sarkaç (Rakkaslı) Saat

Zembereğin, dişli çarkların bulunmasına rağmen, saatlerde şaşmaz bir hareketi sağlamak henüz kabil olmamıştı. Ancak «rakkas» (sarkaç) bulunduktan sonra bugünkü saatleri yapmak mümkün oldu. Kristian Gühens adında Holândalı bir saatçi, XVI. yüzyılda rakkastan faydalanarak, ilk defa zamanı doğru gösteren, akrep ve yelkovanı tam ölçü çalışan bir saat yaptı. O tarihten sonra saatçilik, önemli bir sanat ve endüstri kolu olarak gelişti.

Bugün saatçilik en çok İsviçre’de gelişmiştir. XVI. yüzyıldan beri saatçilik bu ülkenin milli endüstrisi halindedir. İsviçre’den sonra İngiltere’de, Fransa’da, Belçika’da, Almanya’ da gelişen saatçilik, XIX. yüzyıldan sonra Amerika ile Rusya’da da önemli bîr endüstri kolu oldu. İngiltere’de saat endüstrisi kalite bakımından İsviçre’den sonra dünyada ikinci gelir.

Advertisement

Kaynak – 2

Saatin Tarihçesi ve Saat Çeşitleri

İnsanlar binlerce yıldır zamanı takip ederler. Uzun zaman önce (MÖ 3500) güneş saatleri kullanılırdı ve Eski Mısırlılar su saatleriyle zamanı ölçerlerdi. Saat ve dakika ibreleriyle mekanik saatler 17. yy a kadar yapılmamıştı. Modern saatler ve kol saatlerinde zamanı hatasız görebilmek için kuvars bir kristal kullanılır.

Saat

Gölge çubukları ve güneş saati, güneş gökyüzünde hareket ederken yarattığı gölgenin değişen uzunluğu ve yönüyle zamanı gösterirdi. Su saatleri yaklaşık MÖ 1400’den itibaren Mısır’da kullanıldı. Zaman, suyun bir kaptaki deliklerden ne kadar sürede aktığıyla ölçülürdü. Yunanlar ve Romalılar, suyun bir rezervuardan içine damladığı silindir şeklinde daha karmaşık su saatleri yaptılar. Zaman bir şamandıradan okunuyordu.

Mekanik saatler

Mekanik saatler güçlerini yavaşça düşen bir ağırlıktan veya döndürülmesi gereken bir yaydan alır. İlk mekanik saatler 14. yy.da yapılmıştı. İbreleri veya kadranları yoktu, ancak saat başı bir zil çalıyordu. İnsanlar Avrupa’daki büyük şehirlerde halka açık yerlere çarpıcı saatler koymaya başladı.

İlk sarkaçlı saat Hollandalı Christiaan Huygens tarafından 17. yy.da yapıldı. O zamana dek yapılmış herhangi bir saatten daha doğruydu. Saat, ucunda bir ağırlık olan ve sağa sola sallanabilen sert bir çubuktan oluşuyordu. Belirli bir uzunluktaki sarkaç daima aynı hızla sallanır. Bu düzenli sallanma, sarkaçlı saatin zamanı doğru tutmasını sağlıyordu.

1675’te Thomas Tompion ilk hatasız kol saatini yaptı. Sarkaç yerine zamanı tutmak için küçük bir denge yayı kullandı. John Harrison, deniz seyahatlerinde zamanı doğru tutacak bir saat olan kronometreyi yapmayı başardı. 1772’de ilk başarılı kronometre yapımcısı olarak 20.000 sterlin ödül aldı.

Modern saatler

19. yy.da elektrik gücüyle çalışan saatler yapıldı ve 1918’de zamanı tutmak için ana elektrik şebekesindeki sinyali kullanabiliyorlardı. Mekanik kol saatleri 1900 civarında popüler oldu. Bunlar Fransa ve İsviçre’de yapılıyordu. Günümüzde birçok saat ve kol saati, zamanı tutmak için kuvars kristaldeki doğal titreşimleri (saniyede 100.000) kullanır ve gücünü pillerden alır. Küçük bir kol saati, içinde alarmı, saniye ölçeri ve dijital elektronik göstergesiyle minik bir bilgisayar gibi olabilir.

Atomik saatler o kadar hassastır ki her yıl bir saniyenin milyonda birinden az geri kalır veya ileri gider. Bazı atomların titreştiği frekansı ölçerek çalışırlar. Uluslararası atomik zaman, dünya üzerindeki laboratuvarlarda atomik saatlerce tutulur.


Leave A Reply