Advertisement
Sağ ne anlama gelir? Sağ kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
1. Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı
“Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu.” – Ö. Seyfettin
2. Bu taraftaki yön
“Sağa dönmek. Sağdan yürümek.”
3. Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş)
4. Boksta sağ yumrukla vuruş
“Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu.” – Ö. Seyfettin
2. Bu taraftaki yön
“Sağa dönmek. Sağdan yürümek.”
3. Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş)
4. Boksta sağ yumrukla vuruş
1. Sağlam, esen
2. Yaşamakta olan
“Aliş sağ mı yoksa boğuldu mu?” – Halikarnas Balıkçısı
3. Katkısız
“Sağyağ.”
2. Yaşamakta olan
“Aliş sağ mı yoksa boğuldu mu?” – Halikarnas Balıkçısı
3. Katkısız
“Sağyağ.”
kısa yoldan yapılacak bir işi dolambaçlı yollardan geçerek yapmaya çalışmak
“birine yaptığın iyiliği gizli tut” anlamında kullanılan bir söz
şaşırtmak
çok kıskanç olmak
“direksiyonu sağa doğru çevirmek, sağa yöneltmek” anlamında kullanılan bir söz
siyasette ve ekonomide sağ görüşleri benimsemek
rastgele yerlere veya kişilere
“Bu kurnaz dilenci böylece inisiyatifi göstermelik de olsa eline alıp sağa sola emirler vermeye başladı.” – İ. O. Anar
“Bu kurnaz dilenci böylece inisiyatifi göstermelik de olsa eline alıp sağa sola emirler vermeye başladı.” – İ. O. Anar
ortalığı kollamadan, saygısızca
geri dönmek, geri dönüp gitmek
“Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi.” – R. N. Güntekin
“Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi.” – R. N. Güntekin
1. nasıl davranacağı kestirilmez olmak
2. olumlu mu olumsuz mu davranacağı bilinmeyen bir kişi olmak
2. olumlu mu olumsuz mu davranacağı bilinmeyen bir kişi olmak
düşüncesiz, dikkatsiz olmak
Bir takımın savunmasının sağ tarafında yer alan oyuncusu
“Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor.” – A. İlhan
“Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor.” – A. İlhan
Futbolda sağ başta bulunan oyuncu
“Eski bir sağ açık, gollerinden çok alnına düşen perçemi için sevilirdi.” – H. Taner
“Eski bir sağ açık, gollerinden çok alnına düşen perçemi için sevilirdi.” – H. Taner
Boksta sağ elle yumruk atma
Dünya görüşü sağcılığa, muhafazakârlığa yatkın olan
Orta sahanın en sağında oynayan oyuncu
“Ben o zamana kadar takımda sağ haf oynuyordum.” – H. Taner
“Ben o zamana kadar takımda sağ haf oynuyordum.” – H. Taner
Futbolda, sağ açıkla santrfor arasında görev yapan hücum oyuncusu
Futbol ve hentbolda hücum alanının sağ tarafı
Birinin çok güvendiği kimse
“Kendisine kardeşim gözüyle bakılacağını, isterse her konuda sağkolum olacağını söyledim.” – R. Erduran
“Kendisine kardeşim gözüyle bakılacağını, isterse her konuda sağkolum olacağını söyledim.” – R. Erduran
Ordunun sağ tarafındaki kısım
Trafikte sağ tarafta yer alan yol çizgilerinin oluşturduğu bölüm
Ilımlı siyasi görüşe göre, sosyal alanla ilgili sosyal yapıyı koruma veya olduğu gibi sürdürme eğiliminde bulunan partilerin benimsedikleri görüş
ömrünü devam ettirmek, yaşamasını sürdürmek
“Sağ kalsaydı daha çok kimseye yardımı olurdu.”
“Sağ kalsaydı daha çok kimseye yardımı olurdu.”
İyilik, yardım veya hoşa giden bir davranış karşısında “çok yaşa, teşekkür ederim” anlamlarında söylenen bir söz
1. biri için sitem yollu bir şey söyleneceği zaman söyleyenin iyi niyetini belirtmek amacıyla sözün başına getirilen bir söz
“Sağ olsun, beni hiç dinlemedi.”
2. bir kişiye güven duyulduğu zamanlarda kullanılan bir söz
“Sağ olsun, beni hiç dinlemedi.”
2. bir kişiye güven duyulduğu zamanlarda kullanılan bir söz
Güzeli çirkinden ayırt edebilme yetisinin en yükseği
1. Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği, aklıselim, hissiselim
“Bu halk çocuğunun sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır.” – F. R. Atay
2. felsefe Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü
“Bu halk çocuğunun sağduyusu, temiz bir yüreği, yiğitliği ve hepsiyle beraber saflığı vardır.” – F. R. Atay
2. felsefe Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü
Sağlıkla
Basiret
İyi niyet, hüsnüniyet
1. Sağlam para
2. Mecidiyenin on dokuz kuruş hesabıyla ödendiği zaman sağlam para yerine kullanılmış bir deyim, çürük para karşıtı
2. Mecidiyenin on dokuz kuruş hesabıyla ödendiği zaman sağlam para yerine kullanılmış bir deyim, çürük para karşıtı
Hiçbir zarar görmeden, sağ selamet
“Buraya sağ salim döndüğümüzde de bütün yaşadıklarını arkadaşlarına ballandıra ballandıra anlatırsın.” – İ. O. Anar
“Buraya sağ salim döndüğümüzde de bütün yaşadıklarını arkadaşlarına ballandıra ballandıra anlatırsın.” – İ. O. Anar
Sağ salim
Ahlak
“Sağtöre, her zaman umutlu olmayı gerektirmez.” – M. C. Anday
“Sağtöre, her zaman umutlu olmayı gerektirmez.” – M. C. Anday
Tereyağı
“Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu.” – H. R. Gürpınar
“Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu.” – H. R. Gürpınar
