Ses Nedir? Ses Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Ses nedir? Sesin özellikleri, ses iletimi nasıl olur, ses dalgaları, ses çeşitleri, insanın ses çıkarması hakkında bilgi.

SES

Ses, kulağımıza gelen, bize bir şey işittiren hava dalgasıdır.

Ses fiziksel bir olaydır. Dışarıdan gelen birtakım etkiler sonunda, kulağımız çalışır. Bu çalışmaya «işidim», dışarıdan gelen etkiye de «ses» denir. Bir «ses kaynağı» ses doğurur; kulağımız da bu sesi duyar.

Fizikte sesin tanımı biraz daha değişiktir Çünkü tabiatta insan kulağınca duyulamayan sesler de vardır. Böylece sesleri 1) insan kulağının duyduğu, 2) duymadığı sesler olarak ikiye ayırabiliriz. Fizikte, «ses» deyince «sesi doğuran titreşim hareketi» anlaşılır.

Ses Kaynakları. — Bir cismin ses çıkarması için titreşebilmesi gerekir. Buna göre titreşim hareketi yapabilen esnek cisimler, bu titreşim hareketleri sonunda ses çıkarırlar. En iyi ses veren cisimler, gergin teller, maden levhalar, maden çubuklardır. Müzik aletleri de ses kaynaklarıdır Birçok müzik aletinde yukarıda sözü geçen cisimler ses kaynağı olarak kullanılır. Keman, ut, bağlama… gibi sazlar gergin tellerinin titreşim hareketi sonunda ses verirler. Teller bunlardan kimisinde yay ile, kimisinde parmaklarla, ya da te-zene (mızrap) ile titreştirilir. Piyano da titreşen telleri sayesinde ses doğurur. Yalnız, telleri titreştiren, bu defa, tuşlara basılınca hareket eden tokmaklardır.

Cisimlere titreşim hareketi yaptırmak için bir yol da, onlara vurmaktır. Vuruşan iki cisim titreşir. Dolayısilye, cisimlerin çarpışması sonunda ses duyulur.

Advertisement

Sesin İletimi. — Şimdiye kadar titreşim hareketi yapan her cismin az, ya da çok ses verdiğini söyledik. Sesin doğması için bu şart yetmez; titreşim yapan cismin esnek bir ortamda bulunması da gerekir. Bu ortam katı, sıvı, ya da gaz durumunda olabilir. Yalnız, esnek olmalıdır. Ortamın katı, sıvı, ya da ga2 olmasının sesin iletiliminde önemli payı var dır. Ses en iyi gaz ortamda iletilir. Bu yüzden, meselâ denizin dibinde çok güçlükle duyarız. Ses boşluktan geçemez. Havası boşaltılmış kapalı yerlerde ses duyulmaz.

Bunu göstermek için basit bir deney yapı lir. Bir elektrik zili cam bir fanus içine konulduktan sonra, fanusun havası boşaltılır. Zilin düğmesine basılarak çalması sağlanır. Tokmağın çana çarptığı görülürse de ses duyulmaz. Fanusa yeniden hava doldurunca ses duyulur. Sesin iletilmesini sağlamak için hava gibi, su gibi esnek bir ortam gerekir. Ses bu ortamda bir dalga gibi ilerler. Sesin esnek bir ortamda iletilmesi, suya atılan taşın, çevresinde yarattığı halkalara benzer. Taş suda bir dalga hareketi yaratır. Gittikçe genişliyen eş-merkezli birçok halka ortaya çıkar. Yalnız, bu sırada su tanecikleri yerlerini değiştirmezler. Dışarıdan bakınca suların, taşın düştüğü noktadan dışarı doğru aktığı sanılırsa da, aslında su yerini değiştirmez; yalnız, bazı yerleri kabarır, bazı yerleri de çukurlaşır. Bunu görmek için bir mantar kullanılır. Taş atılınca, mantar taştan uzaklaşmaz. Yalnız, halkaların salınımına uyarak alçalıp yükselir.

İşte ses de esnek bir ortamda, su halkaları gibi dalgalar doğurur. Ortamın tanecikleri yer değiştirmediği halde ses ortam içinde yol alır

Ses Dalgaları. — Müzikte sesleri kontrol için «diyapazon» kullanılır. Diyapazon tahta bir kutu üzerine yerleştirilmiş çatal biçiminde bir madendir. Vurulunca, çatalın kollan titreşmeye başlar. Bu titreşim diyapazonun çevresindeki havada dalgalar doğurur. Kolun her ileri hareketi önündeki havayı iter; geri hareketi ise havada bir boşluk yaratır. Böylece, diyapazondan çevreye doğru bir dalga yayılması olur. Bu dalga yoğunlaşmalarla, seyrekleşmelerden yapılmıştır. İşte bu dalgalara «ses dalgaları» denir.

Ses dalgaları biçim bakımından çok çeşitlidir. Bunlardan «sinüsoid» biçimi olanı müzik aletlerinin seslerinde görülür. Sinüsoidi anlamak için basit bir yof vardır: Bir ucu, bir noktaya bağlanmış ipin öteki ucunu elinizle hızla yukarı kaldırır, aşağı çekersek, ip zikzak çizer. İşte ipin aldığı bu şekle «sinüsoid» denir. İki .ucundan bağlanmış bir teli bir noktasından çekip bırakırsak, telde bir sinüsoid dalga ortaya çıkar, tel aynı zamanda ses de verir, çünkü titreşim hareketi yapmaktadır.

Çeşitli Sesler

Advertisement

Tabiatta birçok ses vardır. Bunlardan bazıları hiçbir düzene uymazlar. Bu gibi seslere, genel olarak,-«gürültü» deriz. Bir de kulağa hoş gelen, insanda heyecan uyandıran «müzik sesleri» vardır Bu iki türlü ses arasında çeşitli ayrımlar bulunur.

İnsan kulağı sesleri birbirinden üç özelliğe göre ayırır. Bunlar «sesin yüksekliği», «sesin şiddeti», «sesin tınısı»dır.

Bu üç özelliği açıklamadan önce bir dalga eğrisi üzerinde bazı tanımlamalar yapmak gerekiyor. Titreşim yapan bir taneciğin bir titreşimi tamamlaması için gereken zamana «periyod» denir. Bir saniyede görülen titreşim sayısı ise «frekans» adını alır. Zikzak çizen ip örneğini düşünecek olursak, ipin çizdiği zikzağın en yüksek noktasiyle en alçak noktası arasındaki uzaklığın yarısına «genlik» denir,

Bir sesin yüksekliği, o sesin dalgasının frekansına, şiddeti genliğine, tınısı ise dalga eğrisinin biçimine bağlıdır. Sesin yüksekliği, konuşma dilinde «kalın ses», «ince ses» diye anılır. Küçük frekanslı sesler kalın, büyük frekanslı sesler incedir. Tını, sesin kulakta bıraktığı etkiyi belirtir. Müzik aletlerinin sesleri arasındaki ayırım, tınılarının başkalığından ileri gelir. Aynı yükseklikte, aynı şiddette ses veren bir kemanla bir piyanonun tınıları aynı olmadığı için sesleri de ayrıdır.

Sesin şiddeti, duyulup duyulmamasını belirten özelliğidir. Yüksek şiddetli sesler rahatça duyulur.-Küçük şiddetli sesler, meselâ fısıltılar, güç duyulur.

Müzik Sesleri. — Müziğin gürültüden ayrıldığı nokta insanda güzel bir izlenim yaratmasıdır. Bunun için de seslerin bazı kurallara göre seçilip, gene bazı kurallara göre art ardsr sıralanmaları gerekir. Bu kuralların bulunup uygulanmasiyle müzikçiler ilgilenirler.

İnsan kulağına, hoş gelmesi için seslerin frekanslarında bazı sınırlamalar yapılmıştır. Müzikte belli frekanslı sesler kullanılır. Frekansları belirtilmiş olan bu seslere «nota» diyoruz. Her notanın belli bir frekansı vardır. Meselâ majör gamında Lâ notasının frekansı 440’tır; yani meselâ, lâ sesi veren bir keman teli, saniyede 440 defa titreşir. Gamda sıralanan notaların frekanslarının oranı belli bir düzene uydurulmuştur. Böylece insan kulağına hoş gelecek sesler, yani müzik sesleri yaratmak mümkün olmaktadır.

İnsanın Ses Çıkarması ve Duyması

İnsanın gırtlağında «ses telleri» adı verilen lifler vardır. Akciğerlerden gelen hava bu telleri titreştirerek ses çıkmasına yol açar. Boğaz, ağız, burun boşlukları ise sesin şiddetinin artmasını sağlar. Dudaklar, dişler, dil İsa sesin geçtiği yerlerin şelkini değiştirir. Böylece ağızdan değişik sesler çıkarıp konuşmamız sağlanmış olur.

İnsan sesi de yükseklik, tını ve şiddet bakımından çok çeşitlidir. İnsan sesi, müzikte, yüksekliğine göre sınıflanır. Kalından inceye doğru, «bas», «bariton», «tenor»; «alto», «soprano» diye sıralanır. Bunlardan ilk üçü erkek sesi, son ikisi kadın sesidir. Basların sesinin frekansı saniyede 80-300 titreşimdir. Sopranoların titreşimi ise 250-850 arasındadır.

Kulak. — Bir ses kaynağının doğurduğu hava titreşimi kulak zarına gelerek onun da titreşmesini sağlar. Kulak zarının titreşimi de çeşitli olaylardan sonra beynimizin duyma merkezine iletilir

Advertisement


Leave A Reply