Tasarruf İle İlgili Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, Tutumluluk Konulu

2
Advertisement

Tasarruf etmek, para biriktirmek, tutumlu olmak ile ilgili deyimler ve anlamları. Tasarruf hakkında deyimler ve açıklamaları.

Tasarruf İle İlgili Deyimler ve Anlamları

Arka resim kaynak: pixabay.com

Tasarruf İle İlgili Deyimler ve Anlamları

  • “bankaya yatırmak”
    bankadaki hesabına para koymak, biriktirmek: İyi kazanmıyordu fakat ne kazanıyorsa hepsini bankaya yatırıyordu. -T. Dursun K.
  • “bir köşeye koymak”
    saklamak, biriktirmek: Yıllardan beri dişinden tırnağından artırdığı, çoluk çocuğunun nafakasından kestiği parayı günün birinde, ben de bu zilletten kurtulurum umuduyla bir köşeye koymuştu. -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • “dişinden tırnağından artırmak”
    yiyecek giderlerini kısarak para biriktirmek: Susuz Yaz adlı öykü kitabımı, oyunlarımı hep böyle dişimden tırnağımdan artırarak bastırdım. -N. Cumalı.
  • “küpünü doldurmak”
    eline fırsat geçmişken çokça para biriktirmek: Hamiyetini bu felsefeye uydurarak küplerini doldurmayı bilenler bu memlekette bolluk içinde yaşarlar. -H. R. Gürpınar.
  • “para tutmak”
    para biriktirmek.
  • “para yapmak”
    para kazanıp biriktirmek: Açıkhava’da, Maksim’de verdiği temsillerle kısa zamanda ün ve para yaptı. -H. Taner.
  • “gırtlağından kesmek”
    herhangi bir amaç için yiyeceğinden kısıntı yapmak, boğazından kesmek, tasarruf etmek.
  • “cebi para görmek”
    parası yokken para kazanmaya başlamak.
  • “akşamdan kavur, sabaha savur”
    1) kazandığını günü gününe harcayan tutumsuz kimselerin durumunu anlatmak için kullanılan bir söz; 2) söylediği sözü tutmayan kişiler için kullanılan bir söz
  • “ekonomi yapmak”
    tutumlu davranmak.
  • “hesabını bilmek”
    tutumlu olmak.
  • “idare etmek”
    1) yönetmek, çekip çevirmek: Devleti, sadece idare edenlerin sorumluluğuna bırakmak ve bir daha onu düşünmemek, sosyal şuura sahip olmamak demektir. -M. Kaplan. 2) tutumlu kullanmak: “Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu. -R. N. Güntekin. 3) yetmek, yetişmek: Evler ve dükkânların Ahmet’i idare edeceği belli idi. -S. F. Abasıyanık. 4) alışverişte yeterli olmak, kurtarmak: Bu kumaşı o fiyata veremem; idare etmez. 5) göz yummak, hoş görmek; 6) örtbas etmek.
  • “idaresini bilmek”
    yerine göre harcamak, tutumlu davranmak.
  • “kısıntı yapmak”
    1) tutumlu davranmak; 2) azaltmak: Bu durum, ister istemez evi doldurup boşaltanlarda da kısıntı yapmamızı gerektiriyordu. -A. Ağaoğlu.
  • paraya çevirmek
    herhangi bir şeyi para ile değiştirmek.

Tasarruf Nedir? Sözlük Anlamı

“Tasarruf”
1. Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım
“Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı.” – R. N. Güntekin
2. Tutum
“Babamın hayatta iken en çok sevdiği yemek, bütün bir senenin tasarrufuna mal olsa da o gece mutlaka pişerdi.” – K. Bilbaşar
3. Para biriktirme, artırım

“tasarruf etmek ”
1. bir malın sahibi olmak, onu istediği gibi kullanmak
2. bir şeyi dikkatli ve idareli kullanmak
3. para biriktirmek
4. kısmak
“Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım.” – H. Taner

“tasarruf bonosu ”
Maaş gibi kazançlarla bazı satışlarda devletin borçlanması yolu ile yapılan kesintiye karşılık verilen ve üzerinde faiz kuponları bulunan senet


2 yorum

Leave A Reply