Albert Camus’un Yabancı (The Stranger) isimli kitabının konusu nedir? Yabancı kitabının karakterleri, özeti, hakkında bilgi.
Yabancı Kitap Özeti
Albert Camus tarafından yazılan Yabancı, 1940’ların başında Cezayir’de geçen kurgusal bir romandır. Birinci tekil şahıs anlatıcı Bay Meursault, annesinin ölümünün ertesi gününden başlayarak hayatını anı gibi anlatıyor. Birinci bölümde, annesinin nöbetine ve cenazesine katılarak başlar. Bu süre boyunca hiç ağlamaz, vücudunu görmeyi reddeder ve tüm süreç hakkında çok kayıtsız davranır. Empati eksikliği, ertesi gün ofisinde çalışan Marie adında bir kızla çıktığı zaman vurgulanır. Yüzmeye giderler, sonra bir komedi filmi izlerler. Sonraki randevuları boyunca Marie, Meursault’dan hisler almaya çalışır, ancak Meursault herhangi bir duyguya sahip olduğunu kabul etmeyi reddeder. Ona onu sevdiğini söylemeyecektir. Onunla evlenmek isteyip istemediği sorulduğunda, kabul eder, ancak çok sayıda kadınla anlaşabileceğini kabul eder. Yine de, Marie’ye sadık kalır.
Meursault’nun komşuları oldukça aşağılık insanlardır, çünkü Salamano köpeğine işkence eder ve Raymond kendisi için çalışan fahişeleri taciz ediyordur, ancak Meursault bu adamlarla arkadaş olmaktan çekinmez. Ray, Meursault ve Marie’yi arkadaşının sahil evine onunla birlikte gelmeleri için davet eder. Hepsi gider ve sahilin tadını çıkarırlar, ancak Raymond, kız kardeşi Raymond’u döven bir Arap’a karşı temkinlidir. Bir gün sevgilisi Meursault ve Raymond sahilde gezerken komşusunun belalısı Araplarla karşılaşırlar. Meursault çıkan hengamede yanlışlıkla bir Arabı öldürür.
2. Bölüm
İkinci bölümde Meursault hapiste yargılanmayı bekliyor. Annesinin ve Arap’ın ölümü gibi olaylarla ilgili duygu eksikliğinden sorgulanır. Meursault’nun tek gerekçesi, fiziksel problemlerin onun duyguları hissetme yeteneğini engellediği görünüyordur. On bir ay sonra duruşmasında savcı, Meursault’u soğuk ve kalpsiz bir katil olarak gösterir. Kendini savunmak istemesine rağmen, genellikle avukatı tarafından susturulur veya sonunda kendini açıklamaya çalıştığında kalabalıktan kahkahalar alır. Toplum, birinin dünyayı nasıl bu kadar az önemsediğini anlamaz.
Meursault’un umursamamasının nedeni, temelde onun bir varoluşçu olmasıdır. Şimdiye odaklanmıştır, öleceğini bilir ve bu nedenle yaptığı hiçbir şeyin önemli olmadığını hisseder. Onun da öleceğini bildiği şeylere (annesi gibi) bağlanmak aptallıktır. Umursamadığı şeyleri (Tanrı gibi) tartışmakla ilgilenmez, bu yüzden onunla dini tartışmalara girmeye çalışan insanlardan tedirgin olur. Sonunda, jüri onu kafasının kesilerek ölüme mahkum eder.
Meursault sadece cinayetten değil, toplum normlarını hiçe sayarak annesinin ölümünü kayıtsızca kabullenmesinden dolayı da yargılanmıştır. Kitabın amacının bir kısmı, Camus için bazı şeylerin rasyonel açıklamalarının olmadığını ve toplumun herkesi küçük düzgün kategorilere sığdırmaya çalışmaması gerektiğini göstermek olabilir. Meursault hayatından memnundur. Doyumlu hissetmek için toplumun beklentilerine uyması gerekmiyordur. Adını bile öğrenemeyen okuyucu da dahil olmak üzere çevresindeki herkese bir yabancı olarak kalsa da Meursault, hayatından ve ölümünden memnundur.
Karakterler
Meursault = Ana kahraman, annesinin cenazesine katılmasına ve bir adamı vurmasına rağmen kitap boyunca neredeyse hiç duygu göstermeyen bir varoluşçu, romanın başlığını temsil ediyor, bir ofiste çalışıyor, Marie ile çıkıyor, Salamano ve Raymond ile komşu. Sonunda ölüme mahkum edildi
Marie = Meursault’nun kız arkadaşı ve sözde nişanlısı, onunla evlenip evlenmemesi pek umurunda olmamasına rağmen, Meursault’ya sadık kalmaya çalışır ve aksini gösteren tüm kanıtlara rağmen onun hapisten çıkacağını umar, eskiden Meursault ile çalışırdı
Raymond = Meursault’dan fahişelerinden birine mektup yazmasını, böylece onu geri çekmesini ve sonra onu terk etmesini isteyen komşu, Meursault ve Marie’den arkadaşının sahil evine gitmelerini ister, kız kardeşini taciz ettiği Arap ile sorun yaşar.
Celeste = bir restoranı var ve kendini Meursault’nun bir arkadaşı olarak görüyor
Salamano = komşu
