Yol ne anlama gelir? Yol kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
2. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
“Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı.” – Ç. Altan
3. Genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
“Yolda oynayan çocuklara ne olduğunu sordu.” – Ö. Seyfettin
4. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer
“Su yolu. Sel yolu.”
5. Yolculuk
“Yola çıkmak. Yoldan kalmak.”
6. Gidiş çabukluğu, hız
“Bu vapurun yolu az.”
7. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
“Celâl Bey’i sakal bırakma yolunda, kim, hangi örnek özendirdi diye çok düşünmüşümdür.” – H. Taner
8. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik
“Duyguların eğitimi de en iyi, sanat yoluyla olur.”
9. Kumaşta bulunan çizgi
10. Kez, defa
11. Hile, tuzak
12. Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan
13. Gaye, uğur, maksat
“Bu yolda çok emek harcandı.”
14. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem
“Bu işi yapmanın bir yolu vardır.”
2. kapanmış olan yolu geçilir duruma getirmek
3. kalabalık bir yerde genellikle saygıdeğer bir kişinin geçmesi için insanları kenara çekip yol vermek
4. bir olayın sebebi olmak
“Seniha’nın bu hareketi türlü türlü tefsirlere yol açtı.” – Y. K. Karaosmanoğlu
5. davranışlarıyla başkalarına örnek olmak
2. bir kimsenin gelmesini beklemek
“Her şey umulmaz bir çabuklukla yoluna girdi.” – R. N. Güntekin
“İhtiyar annemle büyük dayım, uslanmak bilmeyen okul kaçağını aramak için yollara dökülmüşlerdi.” – R. N. Güntekin
2. görgülü davranmak
“Feride, senin kaşların lakırtılarına benziyor, güzel güzel, ince ince başlıyor fakat sonra yolunu sapıtıyor.” – R. N. Güntekin
“Bu vaziyette, elbette işgal meselesinin diplomatik yollardan çözülmesinden yanayım.” – A. Kulin
“Birinden yardım istemekten başka çıkar yol yoktu ve ben yardım isteyeceğime ölmeyi yeğlerdim.” – A. Kutlu