Hemen hemen her sabah kahvaltılarımızı süsleyen yumurtanın içeriğinde neler var? Yumurtanın insan vücudu için faydaları nelerdir?
Kaynak: pixabay.com
Yumurtanın içeriği nedir?
Yumurta, besin olarak insan vücuduna anne sütünden sonra en çok yarar sağlayan besin olma özelliğine sahiptir. Bu özelliğini, kendisinin hali hazırda yeni bir yaşam formu oluşturma özelliğine sahip olmasından kaynaklandırabilmek mümkündür. İnsanların beslenme çizelgesine bakıldığı zaman, en kaliteli proteinlerin yumurtanın içerisinde bulunduğu gözlemlenmiştir.
Vücuda alındığında neredeyse tamamı vücudun farklı ihtiyaçları için kullanılır, en önemlisi yumurta vücutta ihtiyaç duyulan proteinlere dönüştürülmektedir. Bunun dışındaki önemli bir nokta da yumurtanın içeriğinde bulunan “elzem amino asitleri”dir. Bu asitler vücutta doğal şartlarla üretilemediğinden mutlaka dışarıdan alınması gereken enzimlerdendir. Bu enzimler de yumurtanın içerisinde bol miktarda bulunmaktadır. Beslenme uzmanlarının ortak görüşüne göre, hem çocuk yaştakilerin hızlı ve sağlıklı gelişimlerini tamamlamaları için, hem yetişkinlerin sağlıklı bir metabolizma yapısına sahip olmaları için hem de ileri yaştaki bireylerin vücutlarında yaşanacak sağlık açısından eksikliklerin tamamlanabilmesi için mutlaka yumurta tüketilmesi gerekmektedir.
Üstelik vücuda alınması gereken proteinlerin yüzde ellilik kısmının hayvanlardan alınması gerektiğinin dile getirilmesinin sonucunda da bu bağlamda en önemli gıdalardan biri yumurta sayılmaktadır. Yumurta konusunda bugüne kadar düşülen en büyük yanılgı, yumurtanın bir takım sağlık problemlerine neden olduğu ve yenilmemesi gerektiği hakkında kulaktan dolma bilgilerdir.
Kaynak: pixabay.com
Kalp hastalığına, tansiyon hastalığına ve belirli organlarda yağlanmalara sebep olduğu yumurtanın bu tip zararlarla yakından uzaktan alakası yoktur. Her besinde olduğu gibi yumurta konusunda da dikkat edilmesi gereken husus bu besini ayarında ve aşırıya kaçmayacak şekilde tüketmektir. Üstelik vücut geliştirmeyle ilgilenen sporcuların günde 6-8 yumurta yediğini düşünürsek yumurtanın sanıldığı kadar kötü bir besin olmadığı ve önyargıların kaldırılması gerekildiği daha rahat anlaşılacaktır.
Yumurtanın faydaları nelerdir?
Yumurtanın içerisinde A vitamini, B vitamini, D vitamini ve E vitamini başta olmak üzere pek çok önemli vitaminler bulunmaktadır. Yumurtanın hem sarısı hem beyazı birbirinden önemli vitamin ve mineralleri barındırmaktadır. Özellikle sarısında yer alan A vitamini vücutta hem solunum sisteminin hem de sindirim sisteminin daha sağlıklı çalışmasına, diş yapısının daha sağlıklı olmasına, göz yapısının daha iyi görme kabiliyetine sahip olmasına, vücut hücrelerinin daha sağlıklı yapıda gelişmesine ve kemiklerin daha sağlam yapıda olmasına katkı sağlamaktadır.
Yumurtanın Yapısı
Yumurtada bulunan E vitamini, vücudu dışarıdan gelebilecek enfeksiyonlara karşı koruma konusunda oldukça etkilidir. Vücuda yumurtayla birlikte alınan E vitamini bünyede oksidasyon önleyici etki yaratmaktadır.
Yumurtanın içeriğindeki D vitamini, insan metabolizmasında kalsiyum elementinin yararlı bir şekilde kullanılabilmesini sağlamaktadır. Özellikle çocuk yaşlardaki bireylerde bu vitaminin bünyeye alınması kemiklerde herhangi bir bozukluk ya da sağlıksızlığın yaşanmasına engel olabilmektedir.
Yumurtanın içerisindeki B vitamini, vücuda alınan diğer besin öğelerinin ayrıştırılarak enerjiye dönüştürülmesine katkıda bulunmaktadır. B vitamini gurubundan olan B2 vitamini yumurtayla birlikte vücuda girdiğinde göz sağlığı ve deri sağlığı için oldukça etkili bir şekilde çalışmaktadır.
Bunun dışında yumurtanın içeriğinde yer alan kolin, direkt beyne etki ederek beynin tüm fonksiyonlarını gerçekleştirmesi için çalışmalar yapmaktadır.
Halk arasında “HDL” olarak bilinen iyi kolesterol seviyesi, yumurta yendiği zaman yükseltilebilmektedir. Böylelikle HDL seviyesi yükseldikçe bireylerin herhangi bir felç durumu yaşamaları ya da herhangi bir kalp hastalığına yakalanma riskleri yumurta tüketmeyen insanlara göre çok daha az seviyelere ulaşmaktadır. Yapılan araştılmalar neticesinde günlük 2 adet yumurta yendiği taktirde 1,5-2 ay sonrasında insan metabolizmasındaki HDL seviyesi %10’lara varacak şekilde yükselmektedir.
Kaynak: pixabay.com
Bunun dışında HLD’nin tam tersi olan LDL(yani kötü kolesterol) yumurtayla bağdaştırılmakta ancak yanlış bilgilerle yorumlanmaktadır. Yumurtanın LDL’yle bir ilgisi olduğu doğrudur ancak LDL’nin iki farklı çeşidi olduğunu unutmamak gerekir. LDL, parçacık olarak küçük LDL parçacıkları ve büyük LDL parçacıkları olarak anılmaktadır. Küçük LDL parçacıkları kalp hastalıkları riski yaratırken büyük LDL parçacıklarının vücutta böyle bir etkisi gözlemlenmemiştir. Yumurtanın bu konudaki bağlantısı da büyük LDL parçacıklarının çoğalmasını tetiklemesidir.
Yumurtaların türü ve içeriği, yumurtlayan tavuğun yetiştirilme koşullarına bağlı olduğundan fabrikalarda üretilen yumurtalarla doğal ortamlarında büyüyen tavuklardan elde edilen yumurtaların içeriği birbirinden farklı olabilmektedir. Örneğin; köy yumurtası dediğimiz organik yumurtalar Omega-3 açısından daha da zengindir. Bu zenginlik sayesinde kandaki trigliserit miktarı azaltılabilmektedir. Trigliserit miktarının azalması dolaylı olarak kalp hastalıklarıyla da karşılaşılma riskini azaltmaktadır çünkü yumurtadaki Omega-3 kalp hastalıkları riskini azaltmaktadır.
