Yunan mitolojisine göre insanlara ateşi getiren dev olarak karakterize edilmiş olan Prometheus ile ilgili olarak genel bilgilerin yer aldığı sayfamız.
Yunan mitolojisinde insanlara ateşi getiren devdir. Efsaneye göre, Prometheus’la kardeşi Epimetheus, yeryüzünde yaşayan canlılara gerekli güçleri, kabiliyetleri kazandırmak üzere görevlendirilmişlerdi. Epimetheus, kendine verilen görevi yerine getirmek için canla başla çalışıyordu. Prometheus ise, eline biraz toprakla, biraz da kil almış, «insan» denilen varlığı yaratmıştı. Epimetheus, hayvanlara çok şey kazandırmış olduğu için, bu yeni varlığa verecek bir şeyi kalmamıştı. Promethues ise insanlara, kardeşinin çok güçlü bir hale getirdiği bu hayvanların karşısında barınabilmeleri için bir üstünlük kazandırmak istedi, tanrılardan ateşi çalarak insanlara hediye etti.
Tanrıların kralı, bundan dolayı Prometheus’a çok kızmıştı. Onu cezalandırmak üzere Kaf Dağı’na zincirlenmesini emretti. Üstelik, her gün bir kartal gelip onun ciğerinden bir parça koparacaktı. Prometheus bu işkenceye yüzlerce yıl dayandı. En sonunda, Herakles (Herkül) ona acıyarak, kartalı okla öldürdü, zincirleri de kopararak Prometheus’u hürriyetine kavuşturdu. Bunun üzerine, ateşleri ellerinden giden tanrılar, Prometheus’a işkence yaparak öç alamayacaklarını görünce, insanlardan öç almaya karar verdiler, yeryüzüne Pandora ile kutusunu gönderdiler.
Prometheus ve başından geçenler birçok edebiyat eserine konu olmuş, bu hikâyeden ilham alınarak bazı ünlü edebî eserler yazılmıştır.
Bunların arasında en güzelleri Aiskhylos’un yazdığı «Zincire Vurulmuş Prometheus» adlı tiyatro eseri ile Shelley’nin «Zincirden Kurtulmuş Prometheus» adlı uzun şiiridir.
