Türkiye’deki Batıl İnançlar (Bölge Bölge İl İl Hurafeler Boş İnanışlar)

0
Advertisement

Türkiye’deki batıl inançlar, hurafeler nelerdir? İl İl batıl inançlar, ölüm, yaşam ve doğum üzerine Türkiye’deki illerde bulunan boş inanışlar.

nazar

Kaynak: pixabay.com

Türkiye’deki Hurafeler

ADANA İlindeki Batıl İnançlar

  • Kumru, güvercin ve kırlangıç gibi kuşların kutsallık taşıdığına, vurulmasının günah olduğuna inanılır.
  • Nazarı değen kişinin giydiği bir giysiden, habersizce bir parça kesilirse nazarın kalkacağına inanılır.
  • Köpeğin eve doğru uzun uzun uluması hayra yorulmaz, uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Ölünün üstünden kedinin atlaması uğursuzluk sayılır.
  • Ocakta yanan ateşi söndürmek için su dökülmez, günah ve uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Yeni gelinin ayağının altı hafifçe yakılırsa aileye huzursuzluk getirmeyeceğine inanılır.
  • Öğleden sonra komşulara, bereketi kaçacağı inancıyla süt, yoğurt ve damızlık hayvan verilmez.
  • Bazılarının ışıklı bir göze sahip olduğuna, bu insanların kötü bir niyetle baktıklarında nazar değdiğine inanılır.
  • Ocakta yanan ateşe, soğan kabuğu, ekmek kabuğu, kesilen tırnak parçaları, dökülmüş saçları atmanın günah olduğuna inanılır.

ADIYAMAN İlindeki Batıl İnançlar

  • Çocuğu olmayan kadınlar, Abuzer Gaffari’nin türbesine adak adadığında çocuklarının olacağına inanır.
  • Kan ile erkeklik arasında sıkı bir ilişki olduğuna inanan bölge insanı, aşın kan kaybının erkekliği yok edeceğine inanır.
  • Pazar ve salı günlerinin uğursuz olduğuna inanılır. O günlerde kadınların ev işi yapmalarının uğursuzluk getireceği düşünülür.
  • Pazartesi ve perşembe günleri, uğurlu gün olarak görülür ve o gün yapılan işlerin uğurlu geleceğine, verim alınacağına inanılır.

AFYON İlindeki Batıl İnançlar

  • Leylekler geldiğinde, havada uçarken ilk görenin, o yıl çok gezeceğine ya da seyahat edeceğine, gurbete gideceğine inanılır.
  • Leylekler geldiğinde, havada değil de yerde ilk görenin, o yıl hiçbir yere gidemeyeceğine inanılır. Kısmeti kapalı olan, genç kızların ya da delikanlıların, kısmetlerinin açılacağı inancıyla Sarıkızlar Türbesi’ne giderek, mum yakıp kısmet dilediklerinde kısmetlerinin açılacağına inanılır.
  • Ciğerlerinde sorundan dolayı, sürekli öksürenlerin, Öksürük Dede Türbesi’ne gidip öksürükten kurtulmak için adakta bulunup mum yaktıklarında, öksürükten kurtulacaklarına inanılır.
  • Zamanı gelmiş olmasına rağmen, konuşamayan ya da yürüyemeyen çocukların, Merdik Sultan Türbesi’ne götürülüp adak adandıktan, türbenin etrafını üç kez dolaştıktan sonra konuşacaklarına ve yürüyeceklerine inanılır. Çocuğu olmayan kadınların ya da erkeklerin, Sultan Derani Türbesi’ne gidip kendilerini Sultan’a satarlar. Bu satıştan sonra, çocuklarının olacağına inanılır.

AĞRI İlindeki Batıl İnançlar

  • Ahırların girişine boynuz veya at nalı asılırsa, ahırda bulunan hayvanların nazardan korunacağına inanılır.
  • Salı günü yolculuğa çıkmanın uğursuzluk getireceğine, yolculukta varılmak istenen yere varılamayacağına inanılır.
  • Soğan kabuğunu ateşe atmanın uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • “Hz. Hani” adıyla anılan Ahmet Hani Türbesi’nin her türden dileği ve isteği yerine getirdiğine inanılır. Dilek tutularak, türbenin girişindeki duvara taş yapıştırılır. Taş duvarda durursa dileğin gerçekleşeceğine, durmazsa gerçekleşmeyeceğine inanılır.

AMASYA İlindeki Batıl İnançlar

  • Baykuşun düğün yapılan bir evin bacasında ötmesi, çiftlerin mutlu ve uzun bir yaşam süreceğinin işareti olduğuna inanılır.
  • Yarasa uçmaz ve bir yerde durursa şiddetli fırtına ve rüzgârın çıkacağına inanılır.
  • Ay ışığının vurmuş olduğu suyla yoğrulan hamurdan pişirilen ekmeğin bereketli olacağına ve insanı akıllı ve zeki kılacağına inanılır.
  • Sarılık hastalığına şifa aramak için Sarılık yatırma gidilir.
  • Yağmur suyuyla balı karıştırarak, yapılan şerbetin içilmesinin her derde deva olacağına inanılır.
  • Normal şekilde yağan yağmur, doluya dönüşürse, ocakta bulunan sacayağı dışarı atılır ve böylece dolunun kesileceğine inanılır.

ANKARA İlindeki Batıl İnançlar

  • Köpeğin uzun uzun uluması ya da yüzünü eve doğru dönerek uluması, ölümün geldiğini haber vermek sayılır. Yöre halkı bu durumu, Azrail’i gören köpeğin sahibini uyarması olarak yorumlar ve ölümün gece ya da sabah mutlaka geleceğine inanır.
  • Bölge insanı, ayağı çarpık ya da sakat olan çocukların Pir İlyas türbesine götürüldüğünde iyileşeceğine inanırlar. Belli bir yaşa gelmiş çocukların yürümemesi durumunda, Merzifonlu Piri Baba türbesine götürüldüğünde yürüyeceğine inanılır.
  • Geceleri ağlayan çocukların Halkalı Evliya türbesine götürüldüğünde ağlamalarının kesildiğine inanılır. Göz ağrılarına ve sızılarına şifa olacağına inanan bölge halkı, Gani Baba Türbesi’ne kurbanlık götürür. Ve burada namaz kılınarak, hasta olanın alnına dilek taşı yapıştırılarak, mezar toprağından çamur sürülür. Baş ağrısı, migren, egzama ve çeşitli cilt hastalıkları için Kurtboğan’a giderek şifa bulacağına inanılır. Bölge halkı siğillerin tedavisinde, köpek sidiği ile yapılmış çamurun siğillerin üzerine sürülmesiyle siğillerinden kurtulacaklarına inanır.
  • Yine siğillerden kurtulmak için siğilleri olan kişi yeni ayın ilk gününde aya bakarak işemesi, sonra sidiğiyle çamur yaparak bu çamuru siğillerine sürmesi sonucu siğillerden kurtulacağına inanılır.

ANTALYA İlindeki Batıl İnançlar

  • Gece aynaya bakmanın uğursuzluk, kötülük ve düşmanlık getireceğine inanılır.
  • Kapı eşiğine oturan kişinin iftiraya uğrayacağına inanılır. Gece saçlarını tarayanın yurdundan yuvasından ayrı düşeceğine ya da gurbete gideceğine inanılır. Uyurken ellerini bacaklarının arasına koyan kişinin kısmetinin kesileceğine inanılır.
  • Kedi öldüren birinin ancak yedi camiye süpürge asarsa günahlarından kurtulacağına inanılır. Uzanıp yatanların üzerinden atlanırsa boyları uzamaz; uzaması için üç kez daha atlamak gerektiğine inanılır. Cuma günü temizlik yapanların, dikiş dikenlerin kısmetlerinin kesileceğine inanılır.

ARTVİN İlindeki Batıl İnançlar

  • Kadınlar yaylaya çıkarken heybelerinin gözlerine çam kozalağı, çam dalı doldururlarsa, yaylada daha çok yağ ve peynir yapacaklarına inanırlar.
  • Nisan yağmurları başladığında başı açık dışarıya çıkıp ıslanmak uğursuzluk getirir.
  • Mayıs ayının yedisinde Çoruh Irmağı’nın suyunda yıkanmak uğur getirir.

AYDIN İlindeki Batıl İnançlar

  • Evin bereketinin kaçacağı inancıyla, akşam evden dışarı (konuya-komşuya) ateş verilmez.
  • Hastalanan hayvanları ateşten geçirmenin iyi geleceğine inanılır.
  • Ay ve güneş tutulması uğursuzluğun göstergesi olarak görülür. Deprem, savaş, sel gibi felaketlerin güneş ve ay tutulmalarından hemen sonra gerçekleştiğine inanılır.
  • Ay tutulmasında, teneke çalarak, gürültü yaparak gelecek felaketin önleneceğine inanılır.
  • Her yıldız kaymasında dünyada birinin öldüğüne inanılır. Bu yüzden yıldız kaydıktan sonra bir ağaca bakılır. Böylece bakanın ömrünün o ağaç kadar uzun olacağına inanılır.

BALIKESİR İlindeki Batıl İnançlar

  • Kedi güneşe karşı oturup sırtını yalarsa yağmur yağar, arkasını yalarsa hava açacağına inanılır.
  • Yolda bol karınca görüldüğünde “tuu, bu kadar malımız olsun” denirse, malın artacağına inanılır.
  • Bir evde ne kadar karınca çok olursa o evde bereket o kadar çok olacağına inanılır.
  • Yemek sofrasına kaşıkla vurulursa, ev sahibinin borcu çok olacağına inanılır.
  • Erkek çocuğunun boynuna tespih takılırsa, dul kadınla evleneceğine inanılır.
  • Yolda giden birinin önüne tavşan çıkarsa, yolcuya uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Paşa Sultan türbesine açılan pencereye baş sokularak, iki yana sürülürse vücuttaki ağrıların geçeceğine inanılır.
  • Çocukları olmayan kadınların, Bardakkıran Dede türbesine gidip, “bir çocuk verirsen bir testi kırarım” diyerek mezarın üzerinden üçtaş alıp, bu taşlan yastıklarının altına koyup üç gün sakladıktan sonra, bir beze sarıp sandıkta bir sene saklayınca çocuklannın olacağına inanılır.
  • Evlenemeyen genç erkekler ve kızlar, cuma günü güneş doğmadan Gelin Dede’nin mezarına gidip kilit açtıklarında kısmetlerinin açılacağına evleneceklerine inanılır.
  • Deli Hızır’ın türbesinden alman ıslak toprağın sulandırılarak içilmesinin sıtmaya şifa olacağına inanılır.
  • Hıdırellez günü genç, yaşlı, çocuk kırdaki yeşillikler üzerinde yuvarlanırlarsa, hastalıklardan ve tüm dertlerden arınacaklarına inanılır.

BİLECİK İlindeki Batıl İnançlar

  • Yazın habercisi gökçe kargadır. O görünmeden yaz gelmeyeceğine inanılır.
  • Hıdırellez günü Kız Suyu’ndan içen kızların güzelleşeceğine ve kısmetlerinin açılacağına inanılır. Perşembe gecesi iğne ile iş yapan genç kızın çeyizlerinin yanacağına, çocuğu ölen kadınınsa öbür dünyada annesine su taşıyan çocuğun ibriğinin delinmesine yol açacağına inanılır.
  • Karıncalar, telaşla yuvalarına çekilirse, o gün yağmurun yağacağına inanılır.
  • Hayvanlar birbirlerine sokulup sıkışık yatarsa o kışın şiddetli geçeceğine inanılır.
  • Bebekleri sık sık sancılanan kadınlar, “Sancılı Dikme” adı verilen ağaca giderek, çocuklarını bu ağacın altında yatırıp bir süre bekledikten sonra arkalarına bakmadan geri döndüklerinde bebeklerin sancılarının kesileceğine inanılır.

BİNGÖL İlindeki Batıl İnançlar

  • Er Gölü’nün suyunda yıkanan erkekler, güçlü olacaklarına inanılır.
  • Kıllı Gölü’nün suyunda yıkanan köselerin, kılınacaklarına, kıllı olacaklarına inanılır.
  • Miskin Gölü’nün suyunda cüzam hastalığına şifa olduğuna, yıkananlar, cüzamdan kurtulacaklarına inanılır.
  • Minarmak Gölü’nün suyunda yıkanan saralılar, ya sara hastalığından kurtulacaklarına ya da öleceklerine inanılır.
  • Muhannes Gölü’nün suyundan içenlerin, korkak olacaklarına inanılır.
  • Cebbar Gölü’nün suyundan içenlerin acımasız, gaddar, can alıcı olunacağına inanılır.
  • Balıklı Göl’ün suyu şekerden daha tatlıdır, sabahları kıyısında kudret helvası olur.
  • Kanlı Gölü’nde her yıl bir adam boğulur, ölür ve bu yüzden uğursuz olduğuna inanılır.
  • İçme Gölü’nün suyundan üç kez içenler, on beş kez iç sürdüren şerbeti içmiş gibi ishal olunduğu söylenir.

BİTLİS İlindeki Batıl İnançlar

  • Kara kedi görmek uğursuzdur, görenlere uğursuzluk getireceğine, işlerinin rast gitmeyeceğine inanılır.
  • Kuyruklu yıldız görmek, uğursuzluk sayılır, görenlere uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Ayakkabının altına bakmak uğursuzluk sayılır, hemen tükürüp yere koymak gerektiğine inanılır.
  • Ayakkabının teki diğerinin üzerine binerse, sahibinin yolculuğa çıkacağına inanılır.

BOLU İlindeki Batıl İnançlar

  • Kadın hasta olduğunda (regl) dönemlerde sandığını açmaz, turşuya el değmez, turşunun bozulacağına inanılır.
  • Güneş tutulurken namaz kılınır, ay tutulurken silah atılır.
  • Üzerine kuş pisleyen kişinin, talihinin, nasibinin açılacağına inanılır.
  • Gece dışarıya çöp atılmaz, çöp atanı, cinin çarpacağına inanılır.
  • Gece sakız çiğnenmenin ölü eti çiğnemeye eşdeğer olunduğuna inanılır.
  • Kapı eşiğine oturanın iftiraya uğrayacağına inanılır.
  • Kız istemeye gidilirken hayırlı olması, kızın verilmesi için perşembe akşamı tercih edilmesi gerektiğine inanılır.
  • Evlenmek isteyen genç kızların, Aftal Dede türbesine gittiklerinde kırk gün içinde evleneceklerine inanılır.
  • Huysuz çocukların uslanması için, çocuk Aftal Dede türbesine getirilerek yatıra sırtüstü yatırılır ve içine para konarak hazırlanmış bir çörek, çocuğun karnının üstünde parçalanır, orada bulunan çocuklara dağıtılır. Uslanacağına inanılan çocuk arkasına bakmadan evine götürülür.
Bıçak

Kaynak: pixabay.com

BURDUR İlindeki Batıl İnançlar

  • Çörekotunun cepte taşınmasının uğur getireceğine inanılır.
  • Süpürgenin duvara dik dayanması, düşmanların ayakta olacağına yorumlanır.
  • Bıçak ve sabun elden verilirse kavga çıkacağına inanılır.
  • Eşiğe oturanın iftiraya uğrayacağına inanılır.
  • Köpek uluması ölüm olacağına dair haber olduğuna inanılır.
  • Karga gaklaması, bir haber ya da misafirin geleceğine yorumlanır.
  • Salı günü işe başlanırsa işin sallanacağına inanılır.
  • Makasın ağzı açık bırakılmaz. Uğursuzluk getireceğine yorumlanır.
  • Baykuşun konduğu ya da konup öttüğü evin harabe olacağına inanılır.
  • Tilki görmek uğur, tavşan görmek, beslemek uğursuzluk sayılır.
  • Sac ekmeğinin ilki yenmez, köpeklere verilir. Yiyenin eşinin öleceğine inanılır.

BURSA İlindeki Batıl İnançlar

  • Bursa yöresinde evlenmek isteyen genç kızlar, Oyun Dede türbesine giderek dilekte bulunurlar. Bu dilekleri gerçekleşince, dedenin türbesine gidip üç kez göbek atarlar. Göbek atmazlarsa evliliklerinin bozulacağına inanılır.
  • Evlenmek isteyen genç erkekler, Dürt Dede türbesine giderek, adak adayıp türbeye değnek sokarlar. Evleninceye kadar değnek orada sokulu kalır. Verilen adak sözü yerine getirilmezse, boşanacaklarına inanılır.
  • Evde kalan kızların evlenebilmek için gittikleri bir türbede Çelebi Mehmet türbesidir. Türbedara para verilerek türbenin içine girilir ve türbe kapısı kapanır. Kızlar içeride dua ederken türbedar kapalı kapıyı açar. Böylece kısmetlerinin açılmış olduğuna inanılır.
  • Hatırhoş Sultan’ın mezarından toprak satın alınır, mum yakılır, şeftali ağacına ip bağlanırsa dilekler kabul olur inancı yaygındır.
  • Çocuğu olmayan kadınların, Emir Sultan türbesine adak adar, oradan alınmış pamuk ipliğini beline bağlarsa, çocuğunun olacağına inanılır.
  • Çocuğu olmayan kadınlar, Ekekayası’nın dibindeki toprağı kazıyıp çıkan böceği yerse çocuğunun olacağına inanılır.

ANTALYA İlindeki Batıl İnançlar

  • Hamile kadın, gökyüzüne bakarsa, çocuğun gözleri mavi, yıldızlara bakarsa çakır olacağına inanılır. Her türden dilekte bulunmak isteyenler, Bayraklı Baba türbesinden dilekte bulunabilir. Dileği yerine gelen, dilek sahipleri türbeye bayrak asar.
  • Çocuğu olmayan kadınların gittiği türbe, Alaattin Kalfa türbesidir. Yapma bebekler bir salıncağa ya da beşiğe konarak, türbenin üstündeki ağaca asılır. Beşik, ağaçta sallanırsa, çocuğun olacağına inanılır.
  • Huysuz ve zekâ özürlü çocuklar için, Fikirli Sinan türbesine gidilir. Türbeye konan üzüm bir gece orada bekletildikten sonra çocuğa yedirilir. Tanrı’nın üzümü yiyenlere Fikir Sinan’ın aklından akıl vereceğine inanılır. Evde kalan kızların kısmetinin açılması için, Kısmet Taşının olduğu taşın yanına giderek, “Bahtım! Kocaya gidecek vaktim!” diye bağırdıklarında, kısmetlerinin açılacağına inanılır.
Peçeli Baykuş

Kaynak: pixabay.com

ÇANKIRI İlindeki Batıl İnançlar

  • Baykuşun ötmesinin uğursuzluk getireceğine inanılır. Kuş, ocaktan alınan yanan odunla kovalanır. Böylece uğursuzluğun kovulmuş olduğuna inanılır.
  • Kulağı çınlayanı ya da hıçkırık tutanı birisinin andığına inanılır.
  • Köpeğin uluması uğursuzluk sayılır. Bu uğursuzluktan korunmak için evdeki terlikler ters çevrilir ve dua okunur. Aksi durumda mahalleden cenaze çıkacağına inanılır. Kadınların erkeğin önünden geçmesinin, uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Bir yolcunun, yolda tavşan görmesinin uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Şaşı bakan çocuğun cinler tarafından değiştirildiğine inanılır. İyileşsin diye üç gün güneş doğmadan hamama götürülür. Hamamda bir kapının içinde, biri kapının dışında duran iki kadın “alın çocuğunuzu, verin çocuğumuzu” diyerek kundaklı bebeği üç kez alıp verirler. Sıtmaya karşı kavak yaprağına, Allah yazılarak kurutulur.

ÇORUM İlindeki Batıl İnançlar

  • Yağmur yağdırmak için, yedi yol ortasına ocak yakılır ve üstüne saç konur. Arpa unundan hamur yapılır. Kadınlar yol ortasında pişirdikleri gelene geçene dağıtır. Böylece Tanrı’nın kendisinden daha cömert davranan kullarına kızarak yağmur yağdıracağına inanılır.
  • Suheybi Rumi türbesi kırk gün seher vakti, güneş doğmadan ziyaret edilirse dilek dileyenlerin her dileğinin yerine geleceğine inanılır.
  • Sarılık hastalığına yakalananların, Sarılık Dede’nin türbesini ziyaret ettiklerinde sarılık hastalığından kurtulacaklarına inanılır.
  • Hacca gidecek olanların, topluca Arap Dede türbesini ziyaret ederlerse, sağ salim geri döneceklerine inanılır.
  • Bumu sık sık kanayanların, Kan Dede Türbesi’ne giderek mum yakmaları durumunda kan akmasının kesileceğine inanılır.
  • Sidiğini tutamayan çocuklar, Tut Dede Türbesi’ne götürülürse, sidiğini tutacağına inanılır.

DENİZLİ İlindeki Batıl İnançlar

  • Karanlık bastıktan sonra komşular birbirlerine ayna, tuz, bıçak, biber, kömür, ateş, kara renkte eşya vermez. Uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Geceleyin tırnak kesilmez, kesilen tırnak yere atılmaz. Yere atılan tırnağa basan kişiyle tırnak sahibinin kavga edeceklerine inanılır.
  • Eksiksiz yapılan evin uğursuzluk getireceğine inanılır. Bu nedenle binada küçükte olsa eksik bir yer bırakılır.
  • Akko (saksağan) evin bir yerine konup ötmeye başlayınca “Akko hayır haber” denir ve bir haber geleceğine inanılır.
  • Yeşil gözlü biri uğursuz sayılır.
  • Siğilleri gidermek için, siğil sayısı kadar pirinç alınır. Her pirinç tanesine İhlas suresi okunup toprağa gömülür. Pirinçler toprakta çürüdükçe siğillerin de geçeceğine inanılır.
  • Bazı inançlarda türbelerle ilişkindir. Doğacak çocuğu türbeye adama. Çocuğu olmayanlar Sultan Şeyhmus Türbesi’ne giderek, çocuk diler. Kız olursa Sultan, erkek olursa Şeyhmus adı konur. Bu kurala uyulmazsa çocuğun yaşamayacağına, öleceğine inanılır.
Nal

Kaynak: pixabay.com

EDİRNE İlindeki Batıl İnançlar

  • Evin dış kapısına, sarımsak asılır, nal çakılırsa, ev halkını ve hayvanını kötü gözden koruyacağına inanılır.
  • Hıdrellez gecesi süt ve yoğurt kaplan avluya ya da kapı önlerine asılır. Böylece bütün yıl evde bolluk ve bereketin olacağına inanılır.
  • Köpeğin uzun uzun uluması, baykuşun dama konarak ötmesinin uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Sabun, makas, bıçak, elden verilmez. Ya yere konur ya da elin tersiyle alınır. Kötü şeylerin olacağına inanılır.
  • Ellerde bulunan siğillerin, nefesi güçlü birinin okumasıyla geçeceğine inanılır.
  • Evlenmek ve çocuk sahibi olmak için Selimiye Cami yanındaki taşa çıkıp ve kıble yönünde ayakta durulur, taş sağa dönerse dileğin gerçekleşeceğine inanılır.

ELAZIĞ İlindeki Batıl İnançlar

  • Gebe kadın rüyasında manda ya da at görürse, çocuğunun öleceğine inanılır.
  • Tarlaya nazar değmesin diye, toprağa cılk yumurta gömülür ya da ağaçlara hayvan kemiği asılır.
  • Yoğurt mayası dışarı verilirse, damızlık hayvanın kısırlaşa-cağına inanılır.
  • Ekşi hamur (maya) da dışarı verilmez. Verilirse, ancak ödünç olarak verilir. Geri alınmazsa, bereketin kaçacağına inanılır.
  • Karakış da suların ağzı kapatılmazsa cinlerin suyun içine gireceğine inanılır.
  • Çocuk hastalanırsa, kara eşek sütü, kara arpayla karıştırılmış ana sütü içirilir.
  • Çocuğu olmayan kadınlar kirli yüne sarılmış kuyruk yağını rahimlerine yerleştirirlerse bunun çocuk yapmayı engelleyen soğuğa iyi geleceğine inanılır.
  • Gebe kadın çirkine, bakarsa, çocuğun çirkin, güzele ya da aya bakarsa, doğacak çocuğun güzel ve sağlıklı olacağına inanılır.

ERZİNCAN İlindeki Batıl İnançlar

  • Yeni yıl akşamı, evin bacasına ev halkı adına birer taş konur, evde misafir varsa onun adına da bir taş konur. Sabah bacadaki taşlardan kimin taşının altında herhangi bir canlı (börtü-böcek) çıkarsa, yılın şanslısı ve uğurlusunun o kişi olduğuna, taşının altında karınca çıkan, hem şanslı, hem uğurlu hem de bereketli olduğuna inanılır.
  • Evlenme yaşına gelmiş gençlerin, Hızır orucu açıldıktan sonra, (Hızır orucunda su ya da çorba, sıvı hiçbir şey içilmez) susayana kadar, kavurga yer ve yatar. Rüyasında ona hangi evden su verilirse, o evden biriyle evleneceğine inanılır.
  • Evlenme yaşına gelmiş genç kızlar, bacanın tepesine kete koyar, keteyi alan kuş hangi bacaya konarsa, kız kısmetinin o evde olduğuna, kuş keteyi alıp uzaklara giderse, kısmetinin köyüp dışında olduğuna inanılır.
  • Yeni yıla saniyeler kala, evin eşiğine vurularak parçalanan narın saçılan taneciklerinin bereket getireceğine inanılır.
mum

Kaynak: pixabay.com

ERZURUM İlindeki Batıl İnançlar

  • Bölgedeki türbe ziyaretlerinde, kol düğmesi, madeni para bırakılırsa, hastalığında orada bırakılacağına inanılır.
  • Hasta birinin bir ulunun türbesine gidip mum yakarsa, hastalıktan kurtulup rahata çıkacağına inanılır.
  • Ulu birisinin türbesine yakın bir akarsuda yıkanıldığında, suyun bütün hastalıkları götüreceğine ve bütün dertlere şifa olacağına inanılır.
  • Çocuğu olmayan kadınlar, Güreşken Baba Türbesi’ni ziyaret eder, küçük bir taş parçasını kundaklayarak gömütün üstüne bırakırsa çocuklarının olacağına inanılır.
  • Yaramaz çocukların uslanmaları için, “Huykesen” türbesine ziyarete götürülür. Çocuğun boynuna ottan yapılmış bir tasma takılır hiç konuşturulmadan gömütün çevresinde birkaç kez dolaştırılır. Sonra ilk rastlanılan birine tasma kestirilir. Bu işlem sonunda, çocuğun uslanacağına inanılır.

ESKİŞEHİR İlindeki Batıl İnançlar

  • Bir evin çatısına baykuşun konması ve ötmesi o ev halkına uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Yatırlara saygısızlık yapmanın, her türden hastalığa neden olacağına inanılır.
  • Yağmur yağdırmak için, taşları ıslatarak, hayvan kurukafalarını ıslatarak, elleri yere çevirerek, giysileri ters giyerek dua edildiğinde yağmurun yağacağına inanılır.
  • Şücaeddin Veli gömütünden alınıp yenen toprağın her türlü hastalığı iyi edeceğine inanılır.
  • Valide Sultan Türbesi’ndeki tasa vurulan fiskeden çıkan sesi, Hz. Muhammed’in Medine’de işittiğine inanılır.

GAZİANTEP İlindeki Batıl İnançlar

  • Toplanan yatak yüklükten yıkılırsa, çatı çıtırdarsa, serçe cıvıldarsa, konuk geleceğinin işareti olduğuna inanılır. Gece ıslık çalınmaz, ıslıkla şeytanın çağrıldığına, çalınırsa şeytanın geleceğine inanılır.
  • Çocuk, bir bacağını diğer bacağının üzerine koyarsa, bir kardeşinin olacağına inanılır.
  • Boğmacaya yakalanan çocuklar, ölen birinin gömütünün çevresinden geçirilirse şifa bulacağına inanılır. Başı ağrıyan birisi, Şeyh Camisi’ndeki kara taş direğe başını sürerse, başının ağrısının geçeceğine inanılır. Ökkeşiye Türbesi’ne erkek çocuk dileğiyle gidilirse, erkek çocuk doğurulacağına inanılır ve doğan çocuğun adı Ökkeş konur.
  • Karababa Türbesi’nin yanındaki incir ağacına, erkek çocuk dileği ile gidenlerin, dileklerinin kabul olduğuna inanılır.

GİRESUN İlindeki Batıl İnançlar

  • Yeni ay da bahçeye bağa tohum ekilmez. Ekenin ürün alamayacağına, tohumların toprakta çürüyüp gideceğine inanılır.
  • Hıdırellez günü, denizden ya da dereden su alınır, alınan bu su evin her taflanına serpilirse o evin bereketinin artacağına inanılır.
  • Hıdırellez günü dereden ya da denizden alınan su, hayvanların üzerine serpilirse, hayvanların daha çok süt ve yavru, vereceğine inanılır.
  • Uğursuzluk getireceğine inanılarak, ayağı uğurlu olanların dışında, Hıdrellez günü, eve konuk alınmaz.
  • Eve girerken sağ ayakla, besmeleyle girilmezse, evin bereketinin kaçacağına inanılır.

GÜMÜŞHANE İlindeki Batıl İnançlar

  • Köpeğin ya da tilkinin bir evin önünde uluması, o evden ölü çıkacağının işaret olduğuna inanılır.
  • Gece su birikintisinin olduğu yerden geçmenin uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Evdeki terliklerin ters dönmesinin, terlik sahibinin ölümüne işaret olduğuna inanılır.
  • Mezarlık gibi yerlerin tekinsiz olduğu, buralardan geçenlerin “mekir” diye anılan düşsel bir yaratıkla karşılaşacağına inanılır.
  • Çocuğu olmayan kadınların, Bektaşi Baba Türbesi’nde dilek tutuklarında, türbedeki avize istenen yöne dönerse, dileğin gerçekleşeceğine, ters yöne dönerse gerçekleşmeyeceğine inanılır.

HAKKARİ İlindeki Batıl İnançlar

  • Nişanlılık döneminde, kız ve erkek üzerilerinde birer demir parçası taşırlar. Bu demir yiterse erkeğin, erkekliğinin bağlandığına inanılır.
  • Erkekliği bağlı erkeğin, erkeklik organı sıcak kirpi kanı ile yıkanırsa bağlanan erkekliğin açılacağına inanılır.
  • Erkeğin bağlanan erkekliğini çözmek için canlı keklik yakalar, kekliği keserek kanını erkeklik organına akıtarak, bağın çözüleceğine inanılır.
  • Çiftlerin cinsel eylemde bulunmamaları, bağlanmamaları için, yatağın altına dolu silah konur.
  • Bağlandığına inanılan güveyin, organına gelin, Y şeklinde kına yakarsa bağın çözüleceğine inanılır.

HATAY İlindeki Batıl İnançlar

  • İskenderun’daki “Yarık Kaya”, inanışa göre Hz. Ali’nin kılıcının düşmesiyle yarılmıştır. Kayadan esen rüzgârın çıkardığı seslerin çeşitli anlamlar içerdiğine inanılır.
  • Şeyh Zekeriya türbesinden alınıp yenen toprağın sıtmaya iyi geleceğine inanılır.
  • Hayvanlardaki salgın hastalığı önlemek için, Kurt Başı Yatırı’nın çevresinde sürü dolaştırılır ve ağaçları yiyen bir keçi kurban edilirse, salgın hastalığın önleneceğine inanılır.
  • Eldeki ya da vücuttaki siğilleri gidermek için, Şeyh Muhammed Türbesi’nin yanındaki suyla eller yıkanılırsa eldeki siğillerin, duş alınırsa vücuttaki siğillerin yok olacağına inanılır.

ISPARTA İlindeki Batıl İnançlar

  • Gündüz yanan ateşi söndürenin evini gece şeytanların, cinlerin basacağına inanılır.
  • Gündüz ateşle oynayanın, gece cinler tarafından rahatsız edileceğine inanılır.
  • Ocakta kül kıpırdar ve titrerse bir haberin geleceğine inanılır. Ocakta yanan ateş, ıslığı andıran sesler çıkarırsa, bir kötülüğün olacağına inanılır.
  • Odun yanarken çatırtılı ses çıkarırsa, ocağın başındakilerin dedikodusunun yapıldığına inanılır.
  • Hıdrellez ateşinden ne kadar çok atlanırsa, o denli günahlardan arınılacağına ve Sırat köprüsünden rahat geçileceğine inanılır.

İÇEL İlindeki Batıl İnançlar

  • Harman çeçinin altına, diken, öküz tezeği, üçtaş, mıh ya da çakı konursa, ürünün bereketli olacağına inanılır.
  • Yanan ateşin kutsal olduğuna ve suyla söndürülmesinin uğursuzluk getireceğine inanılır. Ya kendi kendine sönmeye bırakılır ya da toprakla söndürülmesi gerektiğine inanılır.
  • Eshab-ı Kehf Mağarası’na gidilerek, mağara türbesine, küçük bir beşik bırakılıp mum yakıldığında, çocuğu olmayan kadınların, çocuklarının olacağına inanılır.
  • Mukaddem Dede Türbesi’nin etrafında üç kez dolanıp dedenin ruhuna pencereden adak mumları yakar, sonra da türbenin arkasındaki toprağı üç kez yalarsan, bütün dileklerinin kabul olacağına inanılır.
ateş

Kaynak: pixabay.com

İSTANBUL İlindeki Batıl İnançlar

  • Cumartesi günleri yıkanan çamaşırların kederle kirletileceğine inanılır.
  • Akşam ezanından sonra komşuya ateş verilirse evin bereketinin kaçacağına inanılır.
  • Hoşlanılmayan konuğun ayakkabısına kükürt tozu dökülürse kalkar gider.
  • Hıdırellez sabahı Hızır’ın gül ağaçlarını dolaşarak dilekleri gerçekleştireceğine inanılır.
  • Hasköy’deki ayazma suyunun, sıtma hastalığına iyi geldiği düşünülür. Bu ayazmanın suyundan yedi kez içenin şifa bulacağına inanılır.
  • Eyüp Sultan Türbesi’ne her türden dilek dilemek için gidilir. Türbenin avlusundaki güvercinlere atılan mısırlardan kırk tanesi toplanır. Bir beze bağlanır. Her tanesi için bir dua okunur. Dilekler gerçekleşirse mısırlar aynı yerde güvercinlere atılır. Eyüp’teki Çifte Gelinler Türbesi’ne evlenmek isteyenlerin, türbenin demir parmaklıklarına kırmızı ve yeşil gaz bezleri bağlanarak dilek tutulur.

İZMİR İlindeki Batıl İnançlar

  • Gidenin ardından su dökülürse tez geleceğine, üçtaş atılıp sa hiç gelmeyeceğine inanılır.
  • Yeni gelinin eve ilk girişinde ayağının altına post konursa uslu olacağına inanılır.
  • Azrail’in ellerini yıkadığına inanılarak, ölü evden çıkınca, evdeki bütün sular dökülür.
  • XVIII. yy’da Seferihisar bölgesinde beliren veba hastalığının şeytanlar tarafından çıkarıldığına inanılmış. Şeytandan ve yaydığı düşünülen vebadan korunmak için köylerin etrafına hendekler kazılmıştır.
  • Bahri Baba Türbesi’ni ziyaret edenlerin, mum yakarak, bez bağlayarak sıtma, sarılık, göz ağrısı, gibi hastalıklardan kurtulduklarına inanılır.
  • Yeni doğan çocuğu görmeye gelenler, kendi elbiselerinden bir parça koparıp, çocuğun giysilerine bağlarlarsa nazar değmeyeceğine inanılır.
  • Ürüne nazar değmesin diye, ucuna kuru kafa ya da hayvan kemiği geçirilmiş bir sırık tarlaya dikilir.
  • Nazarı değdiğine inanılan biri, evden dışarı çıkarılıp gökyüzüne baktırılırsa nazarının etkisiz olacağına inanılır.

KARS İlindeki Batıl İnançlar

  • Baharın çifte koşulacak öküzlerin başlarına yumurta kırılırsa o yıl bolluk ve bereket getireceğine inanılır.
  • Evlilik çağına gelmiş genç kızlar, geceden hazırladıkları tuzlu glik’i (10 cm çapında yuvarlak ekmek) sabah gün doğarken evlerinin bacasına koyarak beklerler. Gelen karga glik’i alıp ne yöne uçarsa kızların o yöndeki köye gelin gideceklerine, köyün içine uçarsa, köyden biriyle, karga gelmezse evde kalacaklarına inanılır.
  • Yeni yıl akşamı pişirilen ekmeğin içine para ya da boncuk konur. Kesilen ekmek ev halkına dilim dilim dağıtılır. Ekmeğin içindeki kimin diliminde çıkarsa, yılın şanslısı ve uğurlusu o kişi sayılır. Baharın tarlaya ilk tohumu o atar.
  • Mart sonu nisan başı yapılan paskalya bayramında, yumurta tokuşturduktan sonra, eve kurulan salıncakla, ne kadar çok sallanırsa, o kadar günahlarından kurtulacağına inanılır.
ak leylek

Kaynak: pixabay.com

KASTAMONU İlindeki Batıl İnançlar

  • İlkbaharda leylekler al bezler taşırsa o yıl düğünlerin çok olacağına, buğday başağı taşırsa bolluk olacağına inanılır.
  • Kapılara asılan geyik boynuzunun, saçaklara asılan tahtadan oyulmuş, turna, aslan, ördek motiflerinin uğur getireceğine, evi ve ev halkını kötülüklerden koruyacağına inanılır.
  • Yumurta ve soğan kabuklarının cinlerin parası olduğuna inanılır. Bunlar yakılırsa, yakanın parası çalınır ve kazancının bereketinin olmayacağına inanılır. Yeniden bereketi sağlamak için tuz kutusuna üç yivli çivi konmalıdır.
  • Canlı bir kurdun arkasından kesilen bir parça cüzdana konulursa, o cüzdan da paranın eksik olmayacağına inanılır.
  • Kırk ağaç dikenin, yirmi yıl koyun güdenin cennete gideceğine inanılır.

KAYSERİ İlindeki Batıl İnançlar

  • Karıncaların yuvadan çıktığı dönemde, karınca yuvasının önündeki yeni toprak, cüzdan da taşınırsa, cüzdandaki paranın azalmayacağına, bereketli olacağına inanılır. Yanında ya da evinde, iğde çubuğu bulunduranlara nazar değmeyeceğine inanılır.
  • Erkenden yola çıkarken iğde çubuğu kesmenin, uğursuzlukları önleyeceğine inanılmaktadır.
  • Yeni evlenen erkeğe, dini nikâh kıyılırken, orada bulunanların ellerini açık tutmamaları, nikâhı kıyılan erkeğin, erkekliğinin bağlanacağına inanılır.
  • Hıdırellez gecesi, dilek tutularak gül dalma asılan bozuk paraları, cüzdana koymanın bereket getireceğine inanılır.
sarımsak

Kaynak: pixabay.com

KIRKLARELİ İlindeki Batıl İnançlar

  • Sarımsak, kırmızı kurdele, dipsiz cam bardak ve gelin telinin, nazarı önleyeceğine inanılır.
  • Yıldız kayması ve kulak çınlaması, bölgede birinin öldüğüne işaret olarak yorumlanır.
  • Çeşitli bedensel sakatlıkların cin çarpmasından kaynaklandığına inanılır.
  • Cinlerin ve perilerin herkese gözükmeyeceği ancak malum kişilerin onları görebileceğine inanılır.
  • Hıdırellez akşamları, evin yaşlı kadını, sütü bol bir hayvanın sütünü, kendi hayvanına içirirse eve, aileye bereket geleceğine inanılır.

KIRŞEHİR İlindeki Batıl İnançlar

  • Saksağan ötünce eve konuk geleceğine inanılır.
  • Kapı ağzına oturanın iftiraya uğrayacağına inanılır.
  • Pancar yiyeni, uyurken Azrail’in yoklayacağına inanılır.
  • İlk nisan yağmurundan içenin baş ağrısından kurtulacağına,
  • Suyu üflemeden içenin kanmayacağına, inanılır.
  • Yemek yerken çömelinirse şeytanın da sofraya oturacağına,
  • Gece cami önünde davul çalınırsa, çeşmeden kan akacağına inanılır.
  • Aşık Paşa Türbesi’nde her cuma gece ışık yandığını; Pa-şa’nın gömütteki ölüleri namaza kaldırdığına inanılır.

KOCAELİ İlindeki Batıl İnançlar

  • Sarılık hastalığına yakalananların, iki kaşının arası ustu rayla çizilir, çıkan kan bir tüyle gözlere ve yüzü sürülürse şifa bulunacağına inanılır.
  • Düztabanlıların uğursuz olduğuna, gittikleri yere uğursuzluk götürdüklerine inanılır.
  • Göğsünde ya da karnında bir rahatsızlığı olanların, nazardan dalaklarının şiştiğine inanılır.
  • Kaşları kaşınan birinin, uzaklardan bir tanıdığının geleceğine inanılır.
  • Kaşları düz olanın zeki bir kişiliğe sahip olduğuna inanılır.
  • Yeşil gözlülerin, acımasız bir kişiliğe sahip olduklarına inanılır.
  • Gözünün akının fazla olanların cana kıyıcı olduklarına inanılır.

KOCAELİ İlindeki Batıl İnançlar

  • Kahkaha ile gülmenin iyi olmayıp acı, üzücü ve kötü bir haberle karşılaşılacağına inanılır.
  • Hıdrellez gününde tarlaya, bağa, bahçeye ve çalışmaya gidilmeyeceğine inanılır.
  • Gözü gök mavisi olanların, insanlara ve besili hayvanlara nazarının değdiğine inanılır.
  • Gece komşuya süt verilmez. Komşunun nazarının sağımlık hayvana değeceğine inanılır.
  • Sağ avuç içi kaşınanın eline para geçeceğine, sol avuç içi kaşınanın elinden para çıkacağına inanılır.
  • Köpekler bir evin önünde devamlı ulursa, o evin sahibinin öleceğine veya başına bir felaketin geleceğine inanılır.
  • Bir evde üç cuma birbiri üzerine çamaşır yıkanırsa o evden birisinin öleceğine inanılır.
  • Bir kimsenin köpeği kıbleye karşı büyük ve küçük abdestini yaparsa o aileden birisinin öleceğine inanılır.
Kara Kedi

Kaynak: pixabay.com

KÜTAHYA İlindeki Batıl İnançlar

  • Kara kedinin uğursuz olduğuna, birinin önünden geçmesi durumunda, önünden geçilene uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Suya, ateşe ve küle işenmez. Ateşte ve külde cinin olduğuna işeyenin çarpılacağına inanılır.
  • Sacayağı boş bırakılırsa o evde ölü suyunun kaynayacağına inanılır.
  • Ateşe kesilen tırnakların atılmasının, su dökülmesinin uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceğine inanılır.
  • Geceleri su üzerinden atlanmaz. Su birikintilerinin cinlerin ve perilerin mekânı olduğuna inanılır.
  • Vücutta çıkan çıbanların, köstebek etinin yenmesiyle tedavi olunacağına inanılır.

MALATYA İlindeki Batıl İnançlar

  • Dolu yağarsa, ailenin ilk çocuğu doluyu bıçakla keserse, dolunun da kesileceğine inanılır.
  • Kuraklık zamanı, yağmur yağdırmak için, kuru at kafasına ayet yazılır bir akarsuya salınırsa, yağmurun yağacağına inanılır.
  • Baykuşun ötmesinin uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Saksağan öterse yeni bir haberin geleceğine inanılır.
  • Karga, eve ya da tarlaya konarsa, evin, tarlanın bereketinin kaçacağına inanılır.
  • Yolculuk halinde tavşanın yoldan geçmesi uğur, tilkinin geçmesi uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Atın aniden kişnemesi uğursuzluğun geleceğine yorumlanır.

MANİSA İlindeki Batıl İnançlar

  • Keçiboynuzu yemenin, erkeklerde kısırlığı giderdiğine inanılır.
  • Ağaca çivi çakmanın, baş ağrısını giderdiğine inanılır.
  • Regaip geceleri tüm günahların bağışlanacağına ve dileklerin gerçekleşeceğine inanılır.
  • Haki Sultan Yatırı’nın yanındaki iki selvi ağacının arasından geçebilenlerin, günahlarından arınacaklarına ve günahsız sayılacaklarına inanılır.
  • Karacaahmet Sultan Yatırı’nda yatan ermişin ellerinin uzun olduğu, kötülüklere ve uğursuzluklara karşı, günahsız insanları uyardığına inanılır.
  • Kumkuyuca köyündeki yatırda yatan ermişin, “buraya eğri gelen doğru gitsin” dediği, bu nedenle buraya gelen felçlilerin iyi olduğuna inanılır.

K.MARAŞ İlindeki Batıl İnançlar

  • Geyik boynuzu, at kafası, iğde çekirdeğinin, insanları nazardan koruyacağına inanılır.
  • Devletlü Türbesi’nden alınan toprak, suyla ezilip içildiğinde, sıtma hastalığına ilaç olacağına inanılır.
  • Salı ve perşembe günlerinin dışında çamaşır yıkamanın uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Cuma günü yolculuğa çıkmanın uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Evin ya da balkonun bir kenarına ayna konursa, bir yere gidenin, sağlıklı geri döneceğine inanılır.
  • Sarışın, mavi gözlülerin uğursuzluk getireceği, çokça baktıkları kişinin, eşyanın, bitkinin vb’nin nazara uğrayacağına inanılır.

MARDİN İlindeki Batıl İnançlar

  • Rüyada; diş çektirmek, oturduğu evin yıkıldığını görmek, ölmüş bir yakının görülmesi ve ölmüş olan yakının kendisinden bir şeyler istemesi, seslenmesi veya konuşması ölüm öncesi inanışlardır.
  • Öleceği tahmin edilen hasta birisinin, ölmeden önce rahatlaması veya ani bir sağlık belirtisinin ortaya çıkması da o şahsın öleceğine yorumlanır.
  • Ev yakınında bulunan bir bitkinin olağanüstü büyümesi, o ev halkından birsinin öleceğine inanılır.
  • Sararıp, ateşi çıkan çocukların “ay çarpmasına tutulduğu”na inanılır. Hastanın alnına, el ve ayaklarına, dualar eşliğinde is sürülürse tedavi edileceğine inanılır.
  • Evin nazardan korunması için üzerlik otu, soğan kabuğu ve tuz ateşte yakılarak, tütsüsü evde gezdirilirse, eve nazarın işlemeyeceğine inanılır.
kumru

Kaynak: pixabay.com

MUĞLA İlindeki Batıl İnançlar

  • Kumrunun öldürülmesinin büyük bir uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Köpek uluması, tavuğun ya da kumrunun ötmesi, uğursuzluğun habercisi olduğuna inanılır.
  • Kırk boğumlu asma dalı okunup, kırk çakıl taşı, akarsuya atılırsa yağmurun yağacağına inanılır.
  • Ölen birinin mezarına, mersin dalının dikilmesinin, ölünün kabir azabını hafiflettiğine inanılır.
  • Sarı Ana’nın bir ineğiyle Türk ordusunun besleyip doyurduğuna inanılır.

MUŞ İlindeki Batıl İnançlar

  • Turna, kırlangıç, hüt hüt ve güvercinin uğurlu ve kutsal kuşlar olduğuna inanılarak avlanmasının günah olduğuna inanılır. Yanan ateş kimseye verilmez. Verenin ocağının söneceğine inanılır.
  • Kedi öldürenin 7 cami yaptırarak onun günahından kurtulacağına inanılır.
  • Esnaf dükkânını dışarıya doğru süpürürse, o gün müşteri gelmeyeceğine inanılır.
  • Ay ve güneş tutulmasında, teneke, davul çalınır, havaya silahla ateş edinilerek gürültü çıkarılır. Ay’ın kendisini yutan ejderhadan kurtulacağına inanılır.
  • Nisan ayının 22. gecesi, Hıdır ve İlyas’ın geleceğine inanılır. Gece yağan yağmurun suyu bir kapta biriktirilir şifa niyetine içilirse her türden hastalığa şifa olacağına inanılır.
  • Alıç meyvesinin bol olduğu yıl kışın uzun süreceğine inanılır.
  • Baykuşun kendisi uğursuz olduğundan, ötmesinin uğursuzluk getireceğine inanılır.

NEVŞEHİR İlindeki Batıl İnançlar

  • Geceleri Göreme’ye gidilmemesi gerektiğine çünkü Göreme’nin bir peri bekçisinin olduğuna inanılır.
  • Dut ağacının kutsal olduğuna; ona yapılan ziyaretlerin ve her türden dilek ve isteklerin yerine geleceğine inanılır.
  • Vakitsiz köpek ulumasının, uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Baykuşun dama konarak ötmesinin uğursuzluk getireceğine ve o evden ölü çıkacağına inanılır.
  • Kulakları çınlayan kişinin, anılmakta ya da çekiştirilmekte olduğuna inanılır.

NİĞDE İlindeki Batıl İnançlar

  • Çocuğu olmayan kadınların, çekirge yerlerse, çocuklarının olacağına inanılır.
  • Salı günü yola çıkmak, cuma günü çamaşır yıkamak ve dikiş dikmenin uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Evden yolcu çıkınca ardından ev süpürülmez ve bir kova su dökülürse, yolcunun su gibi akıp gideceğine ve su gibi akarak geleceğine inanılır.
  • Yola çıkan yolcunun ardından, aynaya su dökülürse, yolcunun yolunun aydınlık olacağına inanılır.
  • Çocuğu olmayanların, Hacı Mahmut Yatırı, Boz Dede, Şeyh Kuddisi türbelerine giderek, adak adayıp mum yakarlarsa, çocuklarının olacağına inanılır.

ORDU İlindeki Batıl İnançlar

  • Kara kedi gören, saçını üç kez çektiğinde, kedinin uğursuzluğundan etkilenmeyeceğine inanılır.
  • Elma kabuğu koparılmadan, bir bütün olarak soyulup ateşe atılırsa, şeytanın çatlayacağına inanılır.
  • Üzerindeki giysiyi çıkarmadan, düğme diken kişi, dilinin altına bir şey koymazsa, akimin azalacağına inanılır.
  • Hıdrellez günü, kıyıya yaklaşan ilk dalganın üzerinden, sağ ayakla ‘atlanıp denize girilirse, günahlarından arınılacağına inanılır.
  • El tırnakları üzerinde beyaz lekelerin oluşması, yeni giysilerin alınıp giyileceğine yorumlanır.
  • Evlenmek isteyenlerin, Kılavuz Evliyası Türbesi’ne giderek mum yakıp dilek dilediklerinde, dileklerinin kabul olduğuna inanılır.
dut ağacı

Kaynak: pixabay.com

RİZE İlindeki Batıl İnançlar

  • Dut ağacının kutsal olduğuna inanılır. Minare bulunmayan yerlerde (eskiden) hocalar ellerini dut ağacına dayayarak ezan okurmuş.
  • Çocuğu olmayan kadınların, “Şehitler Mezarı” denen ziyaret yerini ziyaret ettiklerinde çocuklarının olacağına inanılır.
  • Ulu kişilerce sağlanan bereket, yardım ve yararın gizli tutulması gerektiğine inanılır. Tutulmazsa sağlanan yararın ortadan kalkacağına, kişinin çeşitli cezaya uğrayacağına inanılır.
  • Kutsal sayılan yerler aynı zamanda “tekinsiz” sayılır. Geceleri yanından geçilmemesi gerektiğine inanılır.
  • Çocuklar eğilip bacakları arasından bakarlarsa, o eve misafir geleceğine inanılır.
  • Yeni evliler dışarı çıkarsa cin çarpacağına inanılır.

SAKARYA İlindeki Batıl İnançlar

  • Elma ve sakız ağacının kutsallığına inanılır. Her türden dilek ve istekler; evlenme, çocuk sahibi olma, iş bulma ve başarılı olmak için bu ağaçlara dilek tutulup bez bağlanırsa, dileklerin gerçekleşeceklerine inanılır.
  • Paşa Köyü’deki bir türbeye geyik boynuzu çakınca, her türden dilek ve isteğin yerine geleceğine inanılır.
  • Çamlık yöresinde bulunan gömütün kutsal olduğuna inanılmaktadır. Burada yatan din ulusunun, nöbette uyuyan askerleri tehlike anında uyandırdığına inanılmakta.
  • Paşalar, Pamukova ve Çamlık’taki gömütlerde yatanların teravih ziyaretleri yaptıklarına inanılmaktadır. İnanışa göre Pamukova’daki gömütten kalkan yeşil bir ışık ilk önce Çamlık’a uğramakta, oradaki arkadaşını alarak topluca namaz kılmak için Paşalar’a gitmektedir.

SAMSUN İlindeki Batıl İnançlar

  • Dolu yağışı sırasında bir kaplumbağa ters çevrilirse, hayvanın ölmesine Tanrı’nın razı olmayacağı, doluyu duracağına inanılır.
  • Dolu yağarken 3 ya da 5 metre yükseklikten, bir sacayağı doluya doğru atılırsa, dolunun kesileceğine inanılır.
  • Güneş tutulmasının, kıtlık, kuraklık ya da savaşa yol açacağına inanılır.
  • Doluyu durdurmak için atılan sacayağının ayakları yukarıya doğur gelirse, o yıl kıtlık olacağına, eğer ayaklar yere gelirse, bolluk olacağına inanılır.

SİİRT İlindeki Batıl İnançlar

  • Şeyh Musa Türbesi’nin, felçlileri iyileştirici gücü olduğuna; atla ya da eşekle bir gün önce türbeye götürülen felçlilerin, bir gün sonra yürüyerek eve döndüğüne inanılır.
  • Başı ağrıyanların, Şeyh Ebülvefa Türbesi’ne gitmeleri halinde, baş ağrısından kurtulduklarına inanılır.
  • Sıtmalı olanların, çarşamba ya da cuma gecesi Şeyh Ebülvefa Türbesi’ni ziyaret etmeleri halinde, türbenin yanındaki kuyu suyunun sıtmayı iyileştireceğine inanılmaktadır.
  • Kurdeşen çıkaranların, Şeyh Horasani Türbesi yanındaki kuyu suyuyla yüzlerini yıkamaları halinde, kurdeşenden kurtulacaklarına inanılır.

SİNOP İlindeki Batıl İnançlar

  • Yemek yerken elinden kaşık veya lokma düşerse aç birinin geleceğine inanılır.
  • Ruhların hayvan, yarı insan-yarı hayvan gibi çeşitli biçimlerde ortaya çıktığı, en çok da ahır, samanlık, akarsu kıyısı, mezarlık, ıssız ve kayalık yerlerde bulunduğuna inanılır.
  • Uygunsuz davranışta bulunanların önüne ruhların çıkacağına inanılır.
  • Sahipli (cinlerin, perilerin sahiplendiği alanlar) yerlerde yalnız gezenin çarpılacağına inanılır.
  • Kısmeti kapalı olanların, Pervane Dede Türbesi’ne adak adayıp mum yaktıklarında kısmetlerinin açılacağına inanılır.

SİVAS İlindeki Batıl İnançlar

  • Hastalanan çocukların iyileşip iyileşmeyeceğini anlamak için Şeyh Çoban Türbesi’ne götürülen bir kap su azalırsa çocuğun öleceğine, çoğalırsa çocuğun iyileşeceğine inanılır.
  • Ağzı çarpılanlar (felçliler) üç gün üst üste Ali Baba Türbesi’ne götürülür, “Ocaklı” bir kadın, Ali Baha’nın pabucuyla hastanın ağzına vurursa, çarpılmadan kurtulacağına inanılır.
  • Yürümeyen çocuklar, üç cuma Yöğrük Şah Türbesi’ne götürülür, türbenin çevresinde üç kez dolaştırıldıktan sonra, “kütler yürüsün” denirse, yürüdüğüne inanılır.
  • Dabaz olanların, (bedeninde yara, çıban çıkanlar) Dabaz Tekkesi’ne üç gün tekkenin penceresinin önünde, “Ben dabaz oldum, oynamaz oldum, ellerin içine çıkamaz oldum,” der, dua eder ve türbenin içine taş atar kaçarsa, da-bazdan kurtulacaklarına inanılır.

TEKİRDAĞ İlindeki Batıl İnançlar

  • Sürülerin kışlada bulunduğu dönemlerde, kurtların ağızlarını bağlamak için muska yazdırmak yaygın inanışlardandır.
  • Nazarı değen kişinin üzerinden iplik alınıp tütsü yapılırsa nazarın kalkacağına inanılır.
  • Baykuşun ötüşü uğursuzluk sayılır, damında öttüğü evden ölü çıkacağına inanılır
  • Eşekarısı birini sokarsa, soktuğu kişiyi musalla taşında da beklermiş.
  • Gelinciğin eve girmesinin uğur, gelinciğe zarar vermenin uğursuzluk getirdiğine inanılır.
  • Karıncanın ahirette insanlara su taşıdığına inanılır.
  • Kedi bir evin önünde miyavlarsa, o evden kız kaçacağına inanılır.
kırmızı ay

Kaynak: pixabay.com

TOKAT İlindeki Batıl İnançlar

  • Ay erkek, güneş kız çocuğudur. Nasırlı birinin ilk ay göründüğünde, “Ay’ı gördüm yay gibi, nasırım erimiş yağ gibi” derse nasırının iyileşeceğine inanılır.
  • İlk ayı erkek çocuğu görürse o ayın bereketli, kız çocuğu görürse zararlı geçeceğine inanılır.
  • Lenk Timur Türbesi, çocuğu olmayan, yürüyemeyenler ya da çeşitli hastalıkları olanların, özellikle, salı, perşembe ve cuma günü ziyaret etmeleri halinde, dileklerine kavuşacakları, dertlerine şifa bulacaklarına inanılır.
  • Lenk Timur Türbesi’ne taş yapıştırılarak da dilek tutulur. Türbenin duvarına yapıştırılan taş, düşmez duvara yapışırsa, dileğin gerçekleşeceğine, düşerse geçekleşmeyeceğine inanılır.
  • Başı ağrıyan kadınların, Lenk Timur Türbesi’ne mum yakıp, türbenin üzerine başörtülerini serdiklerinde, baş ağrılarından kurtulacaklarına inanılır.

TRABZON İlindeki Batıl İnançlar

  • Sümela Manastırı’nın yukarısındaki kayadan damlayan suyun kutsal olduğuna ve sağaltım gücü olduğuna inanılır. Kuran’da da adı geçtiği için Meryem Ana Müslümanlarca da kutsal sayılarak ziyaret edilmekte.
  • Ayın doğuşu yenilik, verimlilik, bereket ve uğur getirdiğine inanılır. “Ay yeniye geçmeden” tohum ekilmez, tarla biçilmez, yaylaya çıkılmaz, yayladan inilmez, kuluçka basılmaz, ağaç kesilmez.
  • Ayın küçülerek bitime yönelmesine, “ay kesimi” denmektedir. Sonu simgelediğinden bu dönemde bir işe başlamanın da uğursuzluk, verimsizlik getireceğine inanılır.

TUNCELİ İlindeki Batıl İnançlar

  • Geyik boynuzu ve at nalının nazarı etkisizleştirdiğine inanılarak, evlerin dış kapısına asılırsa evi ve ev halkını her türden kötülükten koruduğuna inanılır.
  • Gök gürültüsü ve şimşek olaylarını, meleklerin bulutları kamçıladığı, gökteki güçlerin sürtünmesinden kıvılcımların çıktığına inanılır.
  • Yıldız kayması, “ülger”in (Ülker yıldızı) davara çarpmasında uğursuzluk ve hastalık belirtisi olarak yorumlanır.
  • Nisan yağmurlarının Ab-ı hayat olduğuna inanılarak, yağmur suyu kaplarda toplanıp yemeklere konur, hayvanlara içirilirse, şifa ve bereket getireceğine inanılır.
  • Hortumu andıran “potrik” denen güçlü rüzgârın harmana uğramaması için “Ali geldi, Ali geldi” diye bağırılırsa, harmana uğramayacağına inanılır.

URFA İlindeki Batıl İnançlar

  • Her hastalığı şeyh ve hocanın çözeceğine inanılır.
  • Şeyh ya da hoca, duruma göre okunmuş suya, Kuran’a bakar, muska yazar, istiareye yatarak hastaya şifa bulacağına inanılır.
  • Adak bölgede yaygındır. Herhangi bir hastalıktan kurtulmak, dilek ve istekte bulunmak için “Dergâh” denen İbrahim Peygamber mağarasına gidilir.

UŞAK İlindeki Batıl İnançlar

  • Gurbete gidenin ardından ev süpürülürse o kişinin geri dönmeyeceğine inanılır.
  • Kapı eşiğinde oturmanın uğursuzluk getireceğine inanılır.
  • Ayla güneşin iki kardeş; biri kız diğeri erkek olduğuna inanılır.
  • Dilek ve ziyaret taşı olan, Sancı Taşının, birkaç kez dikilmesine karşın devrilmiş olması, taşın sancılı olduğuna yorumlanmıştır. Adı da buradan kaynaklanmıştır.
  • Sancılı hayvanlar taşın çevresinde üç kez döndürülür, ardına bakmaksızın eve götürülürse, hastalığının geçeceğine inanılır.
  • Nazara uğrayan çocukların kirpiklerinin tortop olacağına inanılır.

VAN İlindeki Batıl İnançlar

  • Nazara ve uğursuzluğa karşı, tinsel gücüne inanılan ailelerin evinde kurşun bulundurulur. Hasta olanlar bu ailelerden kurşun alarak kurşun döktürürlerse, nazarın ve uğursuzluğun kalkacağına inanılır.
  • Şehit kanı dökülen yerlerde yetiştiğine inanılan “üzerlik tohumu” her evde bulundurulur. Nazara karşı üzerlik tohumları tuzla karıştırılıp ateşe atılır, tütsü yapılır. Her türden, nazara, kötü göze ve uğursuzluğa karşı etkili olduğuna inanılır.
  • Kızlar kısmetleri açılsın diye, Van Kalesi yakınındaki Şeyh Abdurrahman Baba’ya üç perşembe günü üst üste gider, türbe duvarına küçük taş parçaları yapıştırırlarsa dileklerinin gerçekleşeceğine kısmetlerinin açılacağına inanılır.

YOZGAT İlindeki Batıl İnançlar

  • Nazara uğrayanların üzerlik otuyla tütsülenmeleri, nazarı etkisizleştireceğine inanılır.
  • İğde çekirdeği ve 7 delikli mavi boncuk yakaya takılırsa, Nazardan korunulacağına inanılır.
  • Göz değdiğine inanılan kişiye, kimin gözünün değdiği anlaşılırsa o kişinin eşiğinden bir yonga kesilerek yakılır, dumanıyla hastaya tütsü yapılırsa gözün üzerinden kalkacağına inanılır.
  • Gözde çıkan arpacığın tedavisi için, köpeğin su içtiği yalaktan bir damla su alınır, arpacığın üstüne bismillah diyerek üç gün sürülürse, iyileşeceğine inanılır.
  • Geceleri evden süt çıkarmanın uğursuzluk getireceğine inanılır. Süt çıkarmak zorunda kalınırsa içine bir kömür parçası atılarak uğursuzluğun engelleneceğine inanılır.
  • Cenazeden dönerken, sudan geçmeyenlerin ömürlerinin kısalacağına inanılır.

ZONGULDAK İlindeki Batıl İnançlar

  • Bölgede bulunan mağaranın kutsal olduğuna inanılır.
  • Kıyıdaki Mersin Dede’nin ermiş biri olduğu ve bu nedenle yalnızca balıkçılara göründüğü, denizler hakkında balıkçılara bilgi verdiği, balıkçılarca ziyaret edilmesi gerektiğine inanılır.
  • Köstepe Dede Yatırı, kısmet arayanların, iş kurmak isteyenlerin, bir yolculuğa çıkacak olanların istek ve dileklerini gerçekleştirdiğine inanılır. Burayı ziyaret edenlerin, niyetlerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bildirileceğine de inanılır.
  • Köstepe Dede Yatırı’na dilekte bulunanların, mum yakarak dilek tutmaları, dileklerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenmek için de yerden bir taş alınıp türbeye sürter, taş türbe duvarında durursa, dileklerini gerçekleşeceğine, durmazsa gerçekleşmeyeceğine inanılır.


Leave A Reply