Comtesse de Segur kimdir ve ne yapmıştır? Comtesse de Segur hayatı, biyografisi, eserleri, kitapları nelerdir? Comtesse de Segur hakkında bilgi.
Comtesse de Segur; Fransız yazarıdır (Petersburg, 1799 – Paris, 1874).
Çar Pavel I döneminde bakan ve Moskova valisi olan, 1812’de de kenti yaktığı öne sürülen kont Rostopçin’in kızı Sophie Rostopchine’in (Comtesse de Ségur olarak tanınır) çocukluğu Moskova’da ve Voronova malikânesinde geçti. Kont gözden düştükten sonra aile ülkeyi terk ederek 1816’de Fransa’ ya yerleşti. Sophie 1819’da çekici ve uçarı bir erkek olan kont Eugène de Ségur’le evlendi. Bir süre sonra kocası kendisini yüzüstü bırakınca, yaşamının ve anlatılarının çoğunun temel dekorunu oluşturacak olan Orne’daki Nouttes malikânesini satın aldı ve kendisini çocuklarının eğitimine adadı. Torunlarını eğlendirmek için yazdığı masal ve anlatılar, ününün kısa sürede bütün dünyaya yayılmasını sağladı.
Eserleri;
Comtesse de Ségur önce Nouveaux Contes de fées’yi (Yeni Peri Masalları, 1857), daha sonra da Les Petites Filles modèles (Örnek Küçük Kızlar, 1858), Les Vacances (Tatil, 1859), Bir Eşeğin Anıları (Mémories d’un Âne, 1860), La Soeur de Gribouille (1861 ), Les Deux Nigauds (İki Dangalak, 1862), François le bossu (Kambur François, 1864), Sophie’nin Felaketleri (Les Malheurs de Sophie, 1864), Bir Şeytancık (Un Bon petit diable, 1865), Siyanet Meleği Hanı (L’Auberge de l’Ange-Gardien,1866),le Général Dourakine (General Dourakine, 1866), Après la pluie le beau temps (Her Yokuşun Bir İnişi Vardır, 1871), Fortune de Gaspard (Gaspard’ın Talihi, 1871) adlı anlatılarını yayımladı. Yalın bir ahlakçılığın, sevimli bir hayalgücünün yaratılarıyla süslendiği bu naif ve renkli anlatılarda, “örnek küçük kızlar”ın kapalı dünyası canlandırılır: Yazarın yapıtlarında, erdem kadar acımasızlık da vardır, acı çektirmekten hoşlanan hayaletler tuhaf doyumlara ulaşırlar; Fortune de Gaspard (Gaspard’ın Talihi) adlı yapıtından da yer yer Balzac’tan esintilere rastlanır.
Yazarın öncelikle torunları için gerçekleştirdiği anlatılarındaki ahlak anlayışı günümüzde geçerliğini yitirmiş sayılabilir ama bunlar, mizah ve duyarlıklarını bozulmamış bir biçimde korumuşlardır.
