Adalet ve eşitlik kavramları nedir? Adalet ve eşitlik kavramları arasında nasıl bir ilişki vardır, farkları nelerdir, hakkında bilgi.
ADALET VE EŞİTLİK FARKI
Eşitlik ve adalet terimleri bazen birbirinin yerine kullanılır; bu da karışıklığa neden olabilir; çünkü bu kavramlar ilişkili iken, aralarında önemli ayrımlar da bulunmaktadır.
Adalet, kişilerin geçmişi, yetenekleri, çevre koşulları gibi durumları göz önünde bulundurarak kişiye haklarını dağıtmaktır. Ancak eşitlikte bu özellikler göz önünde bulundurulmaksızın eşit davranılma, eşit pay vermedir.
Bir an için, yarışmacıların, bir yarış sırasında oval bir pistte koştuklarını düşünelim.
Eşitlik kavramı, koşucuları tam olarak aynı yerden koşuya başlayacaklarını garantiler. İlk etapta bu durum adil gibi görünüyor. Ancak içerideki şeritteki koşucuların dış şeritlerdeki koşuculara göre belirgin bir avantajı olduğunu biliyoruz; çünkü koştukları mesafe daha kısadır. Sonuç olarak eşitlik – aynı yerde başlayarak – adaletle sonuçlanmaz.
Buna karşın adalet sağlayabilmek için, dış hatlardaki koşucuların karşılaştıkları dezavantajları gidermek için koşucuların başlangıç konumlarını dengelememiz gerekir.
Eşitlik ve adalet kavramları arasındaki fark sağlık ve eğitim söz konusu olduğunda da görülebilir. Sağlık hizmetlerinde aynı koşullar ve tedavi yöntemleri sağlanması eşittir. Ancak örneğin, Parkurun dış hatlarındaki koşucular gibi bazı insanlar, sağlıklarının kötüleşmesine neden olabilen sosyal, politik ve ekonomik dezavantajlar yaşıyorlar. Örneğin, yoksulluk içinde yaşayan kişiler daha fazla kaynağa sahip olanlardan daha az sağlıklıdır. Sonuç olarak, standart altı konutların, taze, besleyici gıdalara sınırlı erişimin ve güvensiz ortamlara maruz kalmanın etkisini telafi etmek için – yalnızca standart ürünler yerine – ek hizmetlere ve programlara ihtiyaç duyabilirler.
Eşitlik ve adalet arasındaki farkları anlamak, sağlık ve refah arasındaki haksız, kaçınılabilir ve değişebilir farklılıkları tanımamıza ve bu sorunları çözmemize yardımcı olur.
